Otopsi yapılsın diye kendimi paraladım
Özal’ın son anlarında acil serviste nabzını kontrol ettiğini anlatan Yüksel, savcı olarak 100’den fazla otopsiye girdiğini belirtip, ‘ölüm normal değil’ diye yetkililere otopsi için haykırdığını ama yaptıramadığını anlattı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-19 00:24:38
TURGUT Özal’ın başdanışmanı emekli hakim Arif Yüksel, Özal soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin’e ifade verdi. Yüksel ifadesinde “zehirlenme bir anda değil zamana yayıldı” ifadesini kullanırken Özal’ın öldüğü gün Semra Özal’ı uyardığını otopsi için DGM Savcısı ve yetkililere haykırarak ısrar etmesine karşın kimsenin kendisini dinlemediğini söyledi.
Zehirleme geziden 1 ay önce başladı
4 saat boyunca savcılıkta ifade veren Arif Yüksel, Özal’ın limonatayla zehirlendiği iddialarına yönelik sorulara verdiği cevapta, “Bir anda zehirlenme söz konusu değil, bu durumun zamana yayıldığını düşünüyorum” dedi. İfadesinde Özal’ın Türk Cumhuriyetleri gezisine çıkmadan önce rahatsızlandığını belirten Yüksel, “Zehirlenme süreci geziye çıkmadan bir ay önce başladı. Onu zamana yayarak zehirlediler” iddiasında bulundu.
Semra Hanım’ın ‘gezi’ ısrarı
Başdanışman Yüksel o günleri şöyle anlattı: “Geziden önce durumunu iyi görmedim. Kendisini uyardım. O da ‘haklısın’ dedi, Semra Hanım’a iletilmesini istedi. Ancak Semra Hanım ‘Gerekli davetiyeleri yaptım’ diyerek karşı çıktı. Bunun üzerine gezi iptal edilmedi.” Özal’ın ölümünün rastgele olmadığına dikkat çeken Yüksel, ‘’Kartal Demirağ suikastıyla Özal’ı ortadan kaldırmaya çalışanların bunu gerçekleştiremeyince Özal’ı zehirleyerek hedeflerine ulaştıklarını iddia etti.
Israr ettim ‘aile istemiyor’ dendi
Özal’da gezinin ardından halsizlik belirtilerinin olduğuna dikkat çeken Yüksel, Özal’ın Hacettepe Hastanesine kaldırılmasının ardından apar topar hastaneye gittiğini, Özal’ı acil servise girerken sedye üzerinde yakaladığını anlattı. Yüksel, Özal’ın bileğinden tuttuğunu ve bu sırada takatinin olmadığını belirtti. Kendisinin daha önce 100’e yakın otopsiye girdiğine dikkat çeken Yüksel, Özal’ın ölümünün normal ölüm olmadığını söyleyip ısrar etmesine rağmen otopsi yapılmadığını ifade etti. Otopsi yapılması yönünde DGM savcısına ve çevredekilere üç kez haykırdığını belirten Yüksel, “aile istemiyor” diyerek müsaade edilmediğini aktardı.
ASIL OTOPSİ YAPTIRMAYANLAR SORUŞTURULSUN
SAVCIYA Özal’a otopsi yaptırmayanların araştırılması gerektiğini söyleyen Arif Yüksel, zehirlenmeyi meydana getirecek olaylar mutfak, dış geziler ve 1988’deki Kartal Demirağ suikastı etrafında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Daha önce Devlet Denetleme Kurulu’na Özal’la ilgili ifade veren Yüksel’in her iki ifadesinde de “cinayet” tabirini kullanması dikkat çekti. Özal’ın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunda da aynı konuya işaret edildi. Adli Tıp, ölüm sonrası alınması gerekli kan, idrar, doku örneklerinin alınmaması ve otopsi yapılmaması nedeniyle Özal’ın kesin ölüm nedeninin tespit edilemediği bildirildi.
ECEL ECELDİR AMA AYNI YIL BU KADAR ÖLÜM TESADÜF DEĞİL
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Turgut Özal ile eski bakanlardan Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis’in ölümlerine ilişkin, ‘’Ecel eceldir ama aynı yılda bu kadar önemli kişilerin eceli de çok tesadüf olmaz gibi geliyor’’ dedi. Türk siyasi tarihinin en karanlık yıllarının 1993 ve 2007 yılları olduğunu belirten Kuzu 1993’teki olayları şöyle sıraladı:
JİTEM mi Ergenekon mu bilmem
‘’JİTEM mi dersiniz, Ergenekon’un bir alt grubu mu dersiniz? Bilemem ama bakın, hepinizin bildiği 24 Ocak 1993 Uğur Mumcu, 5 Şubat Adnan Kahveci’nin kazası, 17 Şubat Eşref Bitlis’in uçağının düşmesi, 17 Nisan Özal’ın ölümü, 2 Temmuz Madımak Oteli’nde 37 kişinin diri diri yakılarak öldürülmesi, 5 Temmuz Başbağlar olayı, 22 Ekim Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikastı, 4 Kasım Binbaşı Cem Ersever’in öldürülmesi...’’ Kuzu, 2007’de de Danıştay saldırısı, Cumhuriyet Gazetesi’ne saldırı, Trabzon’da dini liderin öldürülmesi, Malatya olayları gibi benzer olaylar görüldüğünü belirterek, bunların AK Parti hakkında açılan kapatma davasında delil olarak gösterildiğini söyledi.
Gece 03.00’te o kolayı kim verdi?
Özal’ın, Korkut Özal’a “Sakın ha suikast işini kurcalamayın işin içerisinde MGK üyeleri bile var” dediğini anlatan Kuzu, 16 Nisan günü, Özal’ın gece 4’e kadar ayakta olduğunu ve saat 03.00’te kendisine kola verildiğini söyledi ve ekledi: “Bu kolayı veren görevlilerden biri Kanada’ya diğeri Honduras’a kaçıyor. Bu iki ülkenin de Türkiye ile yardımlaşması yok. Bu çok planlı ve projeli bir şekilde oluyor. GATA hazırlanıyor. Araç yoldan dönüyor, Hacettepe’ye çocuk bölümüne gidiyor. Alınan kanın kaybolması. Olaylar zinciri birbirini kovalıyor.’’
SON VİDEO HABER
Haber Ara