Bugün gazetesinden Bilal Şahin'in haberine göre; Yurtdışı faaliyetlerde bulunamayan Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü dedektiflerinin yaptığı araştırmaya göre Atina’da dörder kişinin kaldığı beş hücre ev var. Örgütün Yunanistan istihbaratıyla bağlantısı da deşifre edildi. Örgüt militanlarının 'sadece Türkiye’de şiddet eylemlerinde bulunacakları' yönünde protokol deşifre edildi. DHKP-C’nin Avrupa ülkelerinin terör listesinde olmasına rağmen Yunanistan tarafından korunması dikkat çekiyor.
DHKP-C'nin silahlı ve bombalı saldırı için militanlarına yaklaşık iki yıl eğitim verdiği biliniyor. Lavrion kampındaki eğitimleri tamamlanan militanlar Hüseyin Fevzi Tekin’in talimatıyla Türkiye’ye geçiş yapıyor. Zaman zaman PKK adına çalışan göçmen kaçakçılarını kullanan militanlar, iki yüz dolar ödüyor.
KAMP BM BÜNYESİNDE
Yunanistan'daki Lavrion kampı, BM bünyesinde faaliyet gösterdiği için Emniyet Genel Müdürlüğü buraya yönelik herhangi bir girişimde bulunmadı. Ancak, DHKP-Cüyesi olduğu belirlenen çok sayıda ismin iadesi için İnterpol aracılığıyla başvuru yapıldı. Bu başvurulara Yunan makamlarından hiçbir cevap verilmedi.
16 MİLİTAN YAKALANDI 3 ŞEHİT VERDİK
Son 6 ayda Lavrion Kampı'nda eğitim gördükten sonra Türkiye'ye gelen 1'i canlı bomba, 3'ü ölü, 12'si eylem hazırlığındaki 16 terörist deşifre edildi. 2'şer kişilik 9 hücre, polise yönelik yeni saldırılar için peş peşe Türkiye'ye giriş yaptı. Hücreler ilk olarak Sarıyer İstinye Polis Merkezi'ne saldırdı. 1 örgüt üyesi öldürüldü. Ardından Fatih'de bir restoranın tuvaletine bomba koyan teröristler Avcılar'da bankadan para çeken bir polis memurunu yaraladı.
Gaziosmanpaşa'da lokantada yemek yiyen Zekeriya Yurdakul isimli polis memuru vurularak şehit edildi. Örgütün diğer bir hücresi Ramazan ayında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı hazırlığındayken emniyet binasına 100 metre kala yakalandı. Ardından Sultangazi 75. Yıl Polis Merkezi'ne düzenlenen canlı bomba eyleminde 1 polis şehit oldu, 4'ü polis 7 kişi yaralandı. Son olarak Yenibosna'da bulunan 75. Yıl Polis Merkezi'ne silahlı ve uzun namlulu saldırı düzenleyen 2 teröristten birisi yakalandı. Olay yerinden kaçmayı başaran terörist Gaziosmanpaşa'da polis Mücahit Daştan'ı şehit etti.
Örgütün silahı hasta militanlar
DHKP-C’nin kanlı saldırılarını hastalıklı militanlarıyla yaptığı tespit edildi. Son saldırıda Gaziosmanpaşa’da polis memuru Mücahit Daştan, şehit eden Nurgül Acar’ın meme kanseriydi ve bir göğsü alınmıştı. Yenibosna saldırısındaki Nebiha Aracı böbrek hastasıydı. Böbreklerinin iflas ettiği belirlendi. Sultangazi 75.Yıl Polis Karakolu’na yönelik canlı bombalı saldırı gerçekleştiren İbrahim Çuhadar kanserdi. Servet Göçmen’in kişilik bozukluğu tedavisi gördüğü öğrenildi. Alibeyköy’de yakalanan Sakine Ögeyik’in depresyon ilaçları kullandığı tespit edildi. Yakalanan militanlardan Selçuk Ayvaz’ın ise asker’de kişilik bozukluğu gerekçesiyle tedavi gördüğü bütün vücudunun jilet yaralarıyla dolu olduğu bildirildi.
ÖRGÜTÜN YENİ LİDERİ ERGENEKON'LA BAĞLANTILI
Saldırıların artması üzerine İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Sol Büro Amirliği ekipleri detaylı analizler yaptı. Dursun Karataş'ın 2008 yılındaki ölümünün ardından kendi kabuğuna çekilen örgütün liderliğine Hüseyin Fevzi Tekin'n getirildiği belirlendi. Bunun üzerine detaylı bir portre çıkarıldı. Emniyet raporlarına göre Tekin Selanik'te yaşıyor. Buradan yeni oluşturduğu hücrelere polise yönelik eylem talimatı veriyor. 2004 yılında yurt dışına kaçan Tekin Avrupa'da bir çok ülkede ikamet ettikten sonra son olarak Yunanistan'a geçiyor. "Zeki Abi" kod adını kullanan Tekin Bekaa Vadisi'nde bulunan kamplarda eğitim görmüş. Tekin'in halen eylemler için silah organizasyonu yaptığı tespit edildi.
DHKP-C’nin eylemlerinin arttığı dönemlerin Türkiye’nin Suriye politikası ve Ergenekon dava sürecindeki kritik dönemlere denk gelmesi dikkat çekiyor. Tekin'in Ergenekon yapılanmasında yönetici düzeyinde irtibatlı olduğu Ergenekon davasında gündeme gelmişti. DHKP-C'nin eski yöneticisi Semih Genç, 5 Temmuz 2012'deki duruşmada örgütün DEVSOL'dan DHKP-C'ye geçişini Suriye'de yaptığını belirterek burada kurulup geliştiğini söyledi. Genç, Suriye kamplarındaki eğitimlerin Ankara İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli jandarma astsubayları Muzaffer Mehmetçikler ile Necmi Suna tarafından verildiğini iddia etti.
Genç'in ifadelerinde ismi geçen Astsubay Mehmetçikler'in firari olduğu ve örgütün yurtdışı yapılanmasında görevli olduğu belirlendi. Suna ise Moldova'da yakalandı. Ergenekon savcısı tarafından iade talebinde bulunuldu.
KÜÇÜK’ÜN AJANDASINDA
Hüseyin Fevzi Tekin'in Ergenekon yapılanmasında da üst düzey yönetici olduğu ileri sürülüyor. Ergenekon yöneticisi olmaktan yargılanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'le irtibatlı olduğu iddia ediliyor. Tekin, 2004 yılında DHKP-C'ye yönelik operasyon öncesinde yurt dışına kaçmıştı. Tekin'in, canlı bomba iddiasıyla gözaltına alındığında görüştüğü avukat Behiç Aşçı'nın ismi de Küçük'ün ajandasından çıkmıştı