'Necip susturulmuştur, bu, bir yok etme cinayetidir'
Necip Hablemitoğlu'nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, 10 yıldır kendisine 'Necip Hablemitoğlu neden öldürüldü ve kimler yapmış olabilir?' diye sorulduğunu hatırlatarak, 'Bu, bir yok etme cinayetidir ve aynı zamanda, ülkede her çeşit emperyalizme direnç gösteren tüm sivil inisiyatife bir gözdağıdır. Kimlerin yaptığını bulmak ise yetkililerin görevidir.' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-18 10:27:09
Evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu, 18 Aralık 2002 tarihinde hayatını kaybeden Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, ölüm yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı. Eşinin hayat hikayesi hakkında bilgi veren Hablemitoğlu, Türkiye'nin sancılarla kurtulmuş ve kurulmuş, hep sancılarla ayakta durmaya, var olmaya çalışan bir ülke olduğunu ifade etti.
"Bu ölümleri öyle kanıksamışız ki olaydan sonra benim ilk sözlerim 'zaten bekliyorduk' oldu." diyen Hablemitoğlu, "Sevgili Necip, hangi değer, hangi inanç, hangi kazanç, hangi çıkar ya da ne denirse densin, ne uğruna öldürüldü? Bu sorunun yanıtını benim vermem mümkün değil." ifadelerini kullandı.
"Türküm ve başka Türkiye yok." diyen eşinin, bir gün öldürüleceğini bilerek yaşadığını dile getiren Hablemitoğlu, "O ve ondan öncekiler biliyorlardı da ne yazıktır ki bu ülkeyi yönetenler bunca cinayete, teröre rağmen bu ülkenin 'yol geçen hanı' olmasının önüne geçmeleri gerektiğini hala anlayamıyorlar." diye konuştu.
Kendi ölümünün faillerini de açıkça ortaya koyan, katilini çok yakından tanıyan eşinin, bahsettiği önlemler ve uyarıların dikkate alınmadığını dile getiren Hablemitoğlu, bu önlemleri almak yerine, "Kardeşim, sen de git yazdıklarına biraz dikkat et." dendiğini aktardı.
"GEÇMİŞ SUİKASTLARDAN HİÇBİR DERS ÇIKARILMADI"
Geçmiş suikastlardan hiç bir ders çıkarılmadığını vurgulayan Şengül Hablemitoğlu, şöyle devam etti: "Sistematik bir biçimde aydınların katledildiği cinayetleri önlemek ve faillerini ortaya çıkarmak sorumluluğunu yerine getirmesi gereken ilgililerin dahi, 'faili meçhul olarak kalacak' yaklaşımı ile baktıkları bir ülkede, hangi demokrasiden, hangi hukuk devletinden ve en önemlisi devletten söz edilebilir mi? Siz kendinizi devlet zannetmeye devam edin. Ben biliyorum ki teröre karşı tedbir alması gerekenler, ilgililer, yetkililer vs. Necip'i ve Necip'ten öncekileri anlamasalar da yazdıklarını, çalışmalarını riskli bulsalar da onu anlayabilmiş o kadar çok insan var ki bunların başında yüzlerce öğrencisi geliyor."
"Yaşamın tüm zorluklarına karşın elindeki avucundaki her şeyi, ama en çok da sevgiyi paylaşmayı bilen gerçek bir beyefendi ile sırt sırta vererek geçirdiğim yıllar için Tanrı'ya şükrediyorum." diyen Hablemitoğlu, suikastten sonra kimlere ve nerelere hizmet ettikleri herkesçe malum, sermayenin ve gücün basınındaki o çok bilmiş kimi köşe yazarlarının ya bu olaya hiç değinmemeyi, yok saymayı tercih ettiklerini ya da her zamanki gibi kuşkuya yolaçtıklarını ve hak edilmiş bir ölüm olarak, bir 'derin devlet' senaryosu içine koyuverdiklerini ifade etti. Prof. Şengül Hablemitoğlu, şunları söyledi:
"Hani 10 yıldır bana soruyorsunuz ya; 'Necip Hablemitoğlu neden öldürüldü ve kimler yapmış olabilir?' Bana göre Necip susturulmuştur. Bu, bir yok etme cinayetidir ve aynı zamanda, ülkede her çeşit emperyalizme, direnç gösteren tüm sivil inisiyatife bir gözdağıdır. Kimlerin yaptığını bulmak ise yetkililerin görevidir. Sahi bir de namus borcuydu bu cinayetin çözülmesi. Ama diğer yandan da bu cinayeti bu ülke örtbas etmişti. Hangisine inanacağız? Varın benim yerime Allah rızası için biraz da siz düşünün ve sorun." (cihan)
SON VİDEO HABER
Haber Ara