Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Putin de en az üç çocuk istedi

Ulusa sesleniş konuşması yapan Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin halktan ülkenin içinde bulunduğu nüfus krizinin aşılması için en az üç çocuk isterken, kendisine muhalif bazı siyasetçileri yabancı çıkar gruplarından para almakla suçladı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-16 11:35:30

Putin de en az üç çocuk istedi
TIMETURK / Haber Merkezi


Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin ulusa sesleniş konuşmasında doğum oranlarında artış çağrısında bulundu ve ailelerin en az üç çocuk sahibi olmasının da kural haline gelmesi gerektiğini savundu.

Putin, bazı muhalif siyasetçileri yabancı çıkar gruplarından para almakla suçladı ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Güçlü bir milliyetçilik teması üzerine kurulmuş olan ulusal sesleniş konuşmasında Putin Rusya'nın ulusal kimliğini koruması gerektiğinden söz etti.

Putin ekonomi konusunda ise kamu harcamalarındaki yolsuzluk ve usülsüzlüklerle mücadele vaadinde bulundu.

Putin, geçen kış aylarında düzenlen protesto gösterileri ve parlamento seçimlerindeki usülsüzlüklerin gölgesinde mart ayında dört yıllık bir aranın ardından üçüncü dönem için başkanlık görevine yeniden seçilmişti.

Muhalifler Putin'i hem seçimde hile yapmakla hem de seçim öncesinde devlet araçlarını kullanarak propoganda yapmak ve muhaliflerin seçim çalışmalarını engellemekle suçluyor. Uluslararası gözlemciler de bu iddiaları doğruluyorlar.

Örneğin Mart 2012'de Rusya genelinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde resmi açıklamaya göre ülke genelinde % 64,7 oy aldığı açıklanan Putin'in, topraklarında Rusya devletine ve bu devletin yerel yönetimi olan Kadirov rejimine karşı yoğun direniş faaliyetleri gerçekleşen Çeçenistan'da %99,73 oy aldığının açıklanması ve yine Çeçenistan'da bu seçime katılımın %97'ye ulaştığının iddia edilmesi ironik bulundu ve Rusya'daki baskı ve hileleri ortaya koyan bariz bir örnek olarak görüldü.
Putin'in Kremlin'e dönüşünün ardından muhalifler üzerindeki baskılar artarken, çok sayıda kişi gözaltına alındı ve ''sınırlayıcı yasalar'' geçirildi.

Muhalefetin cumartesi günü Moskova'da düzenlemek istediği miting konusunda da muhalefet ile yerel yönetim arasında uzlaşmazlık yaşanıyor.

Putin, açıklamaları sırasında dış müdahale konusunda herhangi bir isim vermedi. Ancak ''dış müdahalenin kabul edilemez'' olduğunu vurgulayan Rusya lideri, ''Rusya Federasyonu sınırları dışından para alan bir siyasetçi bu bölgenin politikacısı olamaz'' dedi.

Putin, geçen yıl temmuz ayında yabancıların bağışlarıyla faaliyet gösteren ve siyasi faaliyetlerde bulunan sivil toplum kuruluşlarının Rusya'da ''yabancı ajan'' olarak kayıt altına alınması zorunluluğu getiren bir yasal düzenlemeyi onaylamıştı.
Bu girişim, muhalifler tarafından aralarında seçim usülsüzlüklerinin de bulunduğu ihlalleri gündeme getiren örgütleri susturma çabası olarak görülüyor.

Putin ekonomi konusunda da, ''Yatırımcılarımız sıklıkla yurtseverlikten yoksun olmakla suçlanıyor. Elimizdeki veriler, her 10 işlemden dokuzunun Rusya yasalarının denetiminin dışında olduğunu gösteriyor'' dedi.

Rusya'nın nüfus krizi

Sovyetler Birliği'nin son yıllarında şu an mevcut Rusya sınırları içerisinde doğum oranlarının düşüşü ve ölüm oranlarının artışı ile nüfus artış hızının düşmeye başlaması ile başlayan Rusya'nın nüfus krizi , Sovyetler Birliği'nin dağılması ile derin bir ekonomik krize düşen Rusya'da 90'lı yıllarda anormal bir seviyeye ulaşmış, eski Sovyet Cumhuriyetleri'nden Rusya'ya yaşanan yoğun Rus göçüne rağmen nüfus azalmaya başlamıştı.

Resmi verilere göre şu an 143 milyona gerilemiş olan Rusya nüfusu bu süreçte yılda 8-900.000 azalmaya başladı, bunda en az doğum oranlarının düşüşü kadar, uyuştucu, alkol tüketiminin artışı ve ekonomik nedenlerle sağlık yatırımlarının hızla gerilemesiyle hızla artan ölüm oranları da rol oynadı.

İlerleyen senelerde devletin doğumlara yaptığı devasa parasal yardımlar ve çocuk sahiplerine yapılan ayrıcalıklar nedeniyle doğumlar artmaya başladı. Yine sağlık yardımları, alkol ve uyuşturucu karşıtı kampanyalar ile beklenen seviyede olmasa da ölüm oranları azaldı.

2009 yılında resmi verilere göre ilk defa artışa geçen Rusya nüfusunda ölümler halen doğumlardan daha yüksek. Artış dışarıdan alınan göçle sağlanıyor.

Ülke içerisinde doğum-ölüm oranları büyük farklılık gösteriyor. Örneğin Kafkasya'da doğum oranları teşviklerin de etkisi ile hızla yükselip Afrika ülkelerine yaklaşırken, halkının tamamına yakını Rus olan ve ülkenin merkezi olarak görülen Batı bölgeler Dünya'nın en düşük doğum oranlarından birine sahip. Bu da doğum teşviklerinin etnik Ruslardan daha çok azınlıkların faydasına olduğu değerlendirmelerine neden oluyor.

Son yıllarda Ruslar arasında da doğum oranları artışa geçmekle birlikte, 90'lı yıllarda doğum oranlarının anormal bir şekilde düşmesinin zararlarının asıl olarak önümüzdeki yıllarda görüleceği, doğurgan yaştaki kadın sayısının hızlı bir şekilde düşmesi ile Rusya'nın nüfus krizinin çözümünün imkansız hale gelebileceği düşünülüyor.

Bazı rejim muhalifleri ise Putin rejiminin rakamlarla oynadığını, etnik Rus sayısını olduğundan fazla göstererek nüfusu olduğundan daha yüksek gösterdiğini, nüfusun rejimce iddia edilen 143 milyondan daha düşük seviyelerde indiğini iddia ediyorlar.
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara