Diyarbakır Surları UNESCO yolunda
Çin Seddi'nden sonra dünyanın en uzun surları olarak bilinen Diyarbakır Surları UNESCO yolunda...
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-16 12:00:10
Medeniyetin beşiği olarak bilinen Diyarbakır, surların yanısıra birçok medeniyete ait kültürel değerleri de bünyesinde taşımış, tarihin tanıklığına yol göstermiştir. Mezopotamya Medeniyeti'nde konumu ve taşıdığı değerler itibariyle gözde bir şehir olmuştur. Birçok dine de evsahipliği yapan Diyarbakır şimdilerde ise görkemli surlarıyla UNESCO yolunda....
Çin Seddi'nden sonra en uzun sur olması ile ünlenen Diyarbakır Surları 5.5 km uzunluğunda ve 7-8 m yüksekliğinde. M.Ö. 349 yılında Bizans İmparatoru Costantinus tarafından yenilenen surların yapılış tarihi tam olarak bilinmiyor. 16 kalesi ve 5 çıkış kapısı olan siyah bazalt surlar, kentin en ilgi çekici yeri. Ortaçağ askeri mimarisinin muhteşem örneğini oluşturan bu surlar yazıtlar ve kabartmalarla süslenmiş.
Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında olan Diyarbakır, tarihi boyunca önemli medeniyetlerin yerleşim merkezi, Osmanlı döneminde ise doğuya sefer düzenleyen orduların hareket üssü ve kışlası olmuş. Eski zamanlarda Amida olarak bilinen Diyarbakır, Dicle Nehri kıyısında bazalt bir yaylaya yer alıyor. Isının 40-50 dereceye vardığı yaz günlerinin bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak amacıyla gelişen düz damlı evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı Diyarbakır, uzun surları, Malabadi Köprüsü’yle Doğu’nun en güzel kentlerinden biri.
Diyarbakır tarihinin, Çayönü’nde yapılan kazılarla M.Ö.7500 yıllarına kadar uzandığı belirlenmiş. Diyarbakır ve çevresinde Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürmüş.
SON VİDEO HABER
Haber Ara