Dolar

34,8936

Euro

36,7597

Altın

3.010,74

Bist

10.058,63

BDP'li kadın vekilin yaşadıklarını yaşasam...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kanaltürk TV ekranlarında gazeteci Faruk Mercan'ın gündemle ilgili sorularını yanıtlarken çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-16 13:36:51

BDP'li kadın vekilin yaşadıklarını yaşasam...
TIMETURK / Haber Merkezi


BDP'Lİ KADIN VEKİLİN YAŞADIKLARINI YAŞASAM BEN DE DAĞA ÇIKARDIM


Bu güne kadar hala Meclis'te bulunan bir kadın BDP'li vekile çok kızdığını hatta beddua ettiğini ifade Eden Aroınç, BDP'li vekilin Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadıklarını öğrendikten sonra ona kızmaktan vazgeçtiğini anlattı. Arınç, '17 yaşında genç bir kız iken Diyarbakır Cezevi'nde o kadar ahlaksızca işkenceye maruz kalmış ki o kadar kendisini zorlamışlar ki ben de aklıma gelse dağa çıkardım' diye konuştu.


Faruk Mercan'ın "Taraf gazetesinde bazı istifalar oldu. Ahmet Altan, Yasemin Çongar istifa etti. Ne düşünüyorsunuz" sorusuna Arınç şöyle yanıt verdi:

Bİ'TARAF OLAN BERTARAF OLUR BEN TARAF'IM

"Taraf gazetesini çıktığı günden beri takip ediyorum, beğeniyorum. Bi'taraf olan Bertaraf olur ben taraf'ım demiştim. Son zamanlarda bazı yazıları nedeniyle hayalkırıklığına uğradım. Bazı isimlerle bunu konuştum. Eksen kayması mı var Taraf'ta denilmişti. Bunu konuştuğumda Ahmet Altan'ın tercihleri demişlerdi. Son dönemde Başbakan için yazılanlar, Ak Parti hükümeti ile ilgili alay eder tarzda yazılanlar... Üslup önemlidir. Tabi eleştirilebilir ama üslup önemli.

ÇOK BEĞENİRDİM AMA ACIMASIZLIĞI SINIR TANIMIYOR

Sayın Altan'ın yazılarını çok beğenirdim. Ama eleştirilerinde acımasızlığında sınır tanımıyor. Türkiye'nin demokratikleşmesinde, taşların yerine oturmasında, sivil asker ilişkilerinin normal hale gelmesinde, terörle mücadelenin hatalarının giderilmesinde Taraf'ın yeri çok önemlidir. Teröristler el bombası attı 4 asker şehit oldu diye bir haber çıktı. Sonra Taraf bunun aslının bir teğmen'in bir askeri cezalanamdırmak için yaptığı bir şey olduğunu yazdı. Önce inanamadık, sonra yargılama neticesinde bunun doğru olduğu ortaya çıktı. 4 askerimizin bir terörist eylem sonucu değil de bir teğmenimizin yaptığı bir şey yüzünden olduğu ortaya çıktı.

BUNLARLA İYİKİ SAVAŞA GİRMEMİŞİZ

Bir karakolumuz basıldı. Sonra ortaya bir ses kaydı çıktı. Karakol çevresine döşenen mayınlar bizim askerimizin döşediği mayınlardı. Bunlar benim dünyamda fırtınalar kopardı. Kendi elimizle kendi askerimizin yaşamına neden olan olaylar. Yanlış yapan bir kaç kişiyi hedefe alarak "bunlarla iyi ki savaşa girmemişiz" demiştim.

Balyoz davası iddianamelerinden de görüyoruz. Kendi görevlerini bırakıp başka işlerle uğraşanlar var. Bu iki münferit olaydaki yanlışlıklar bizim terörle mücadeledeki yanlışları sorgulamamıza neden oldu.

TARAF'IN BU YAYINI TARİHE GEÇECEK

Taraf'ın yaptığı bu yanlışları ortaya çıkarmaktır. Ben bu dönemin tarihe çok önemli şekilde geçecek bir gazetecilik başarısı olduğunu düşünüyorum. Bir hayırlı çalışmadır Taraf'ın bu yayını. Birilerini üzmüş olasa bile bu demokrasinin gelişimi için çok faydalıdır. Sonra bunu bıraktılar. Hükümeti eleştiren, yok etmeye çalışan bir çizgi tutturdular. Taraf yayınına son verecekse üzülürüm. Çizgisini düzeltip yok etmeye hedeflenmeden yoluna devam etmelidir.

ÜÇ ARKADAŞ: DURMUŞ-YAKUP-ABDULLAH


Programın son anlarına doğru Mercan'ın 'Hükümet Kürtsorunu konusunda bir çok adım attı ancak bu sorun bir türlü çözülemiyor' sorusuna Arınç'tan dikkat çekici örneklerle cevap geldi.

İşte Bülent Arınç'ın ağzından o hikaye..

Size üç arkadaştan bahsedeyim. Birisinin adı Durmuş, birisinin adı Yakup, birisinin adı da Abdullah. Tapu Kadastro Meslek Lisesi'nde arkadaşlık yapıyorlar. Ankara Demirtape'de bir yerde bu okul. Anadolu'dan gelen öğrenciler bu yurtta bir aradalar. Üçü de namaz kılıyorlar. Üçü de inançlı insanlar. Maltepe'de beraber camiye gidiyorlar.

Beraber ders çalışıyorlar. Bunlardan Durmuş Avrupa'da tahsil yapıyor ve daha sonra Türkiye'de Merkez Bankası Başkanı oluyor. Uşaklı Durmuş Yılmaz.

İkincisi Yakup İnce.. Konya'dan yetişmiş bir mühendis. 30 yıldan beri Medine-i Münevveriye'de mühendis olarak çalışıyor.

Üçüncüsü de Abdullah.. Bu da Abdullah Öcalan..

Şimdi Tapu Kadastro Lisesi'nin yurdunda çok iyi anlaşan 3 arkadaş, namazı beraber kılan, orucu beraber tutan, iftarlara sahurlara beraber kalkanların hayatlarının nerede kesiştiği nerede ayrıştığını Türkiye'nin son 50 yılını bu tablo içerisinde görebiliriz.


SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara