63 yıl sonra kitap beraati nasıl geldi?
Basılması yasaklanan, toplatılan, yazarı, yayıncısı mahkum edilen 453 kitap üzerindeki yasak 63 yıl sonra kaldırıldı. Kimi siyasi, kimi müstehcen olduğu gerekçesiyle yasaklanan kitaplar arasında Karınca Duası, Said Nursi'nin Tarihçe-i Hayat'ı, Lenin'in 'Devlet ve İhtilal'i de var.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-16 08:15:06
Said-i Nursi, Necip Fazıl Kısakürek, Marx, Nazım Hikmet, Aziz Nesin ve Mahir Çayan'ın da aralarında bulunduğu şair ve yazarlara ait 453 kitapla ilgili yasak, 63 yıl sonra kaldırıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından kaldırılan yasak, 453 kitabın yanı sıra, 645 gazete, dergi, broşür ve pankartı da kapsıyor. Kararla birlikte Said-i Nursi'nin 'Tarihçe-i Hayat'ı, Marx'ın 'Komünist Manifesto'su, Lenin'in 'Devlet ve İhtilal'i, Mahir Çayan'ın 'Toplu Yazılar'ı, Aziz Nesin'in 'Azizname'si, Nazım Hikmet'in 'Bütün Eserleri' ile 1961 tarihli Tommiks çizgi romanı üzerindeki yasak kaldırıldı.
Türkiye'de kitap yasakları, bu ülkenin yaralarından biridir. İlk olarak Tanzimat döneminde başlayan yasaklar 89 yıl boyunca çok farklı süreçlerden geçti. 1923 ve 1925'teki Takrir-i Sükun Kanunu'ndan itibaren 14 Mayıs 1950'ye kadarki Tek Parti dönemindeki yasaklarla günümüz arasında farklılıklar var. Siyasi, özellikle sol düşünceyi içerip yayan kitaplar yasaklarda başı çekiyor. Bunun dışında 'Müstehcen' ve 'Halkın Ar ve Haya Duygularını İnciten' kitaplar geliyor. En çok kitabı yasaklanan kişi ise şair-yazar Nâzım Hikmet. 1929'dan 1938'e kadarki süreçte yayımlanan tüm kitapları yasaklı olan Hikmet'in 1965'ten itibaren tekrar kitapları yayınlanıyor fakat TCK'nin 142'nci maddesiyle karşılaşıyor, toplatılıyor, yargılanıyor ve yasaklanıyor.
DUALAR DA YASAKLI
Said Nursi tarihte en çok kitapları yasaklanan yazarlar arasında yer alıyor. Bediüzzaman'ın kitaplarının yasaklanma gerekçes şöyle; İrtica, Laikliğe aykırılık, Risalelerin bazı kısımların kanun ve inkılaplara aykırı olduğu, Siyasi bir cemiyet kurmak, Rejime aykırı fikirler neşretmek, Siyasi bir gaye gütmek, Kürtçülük, Gizli cemiyet kurmak gibi sebeplerdi. Bediüzzaman yaşadığı yasaklı süreçle ilgili şunları söylüyor; "İşte benim bütün hayatım böyle zahmet ve meşakkatle, felâket ve musibetle geçti. Cemiyetin îmanı, saadet ve selâmeti yolunda nefsimi, dünyamı feda ettim. Helâl olsun. Onlara beddua bile etmiyorum."
Dualar, mevlitler ve mızraklı ilmihaller en sıradışı yasak kitaplar arasında. Karınca Duası, Çekirge Duası, Enamı Şerif, Mührü Şerif Dua Levhası, Münacatı Şerif, Mevlidi Şerif, Kürtçe Mevlit, Türkçe Mevlit, tam ve İlaveli Mevlidi Nebevi, Mızraklı İlmihaller bu kitaplardan bazıları. Kitap yasağı yıllardır pek çok yayıncı ve yazarların kabusuydu. 1933'te Kazım Karabekir Paşa'nın 'İstiklâl Harbinin Esasları' kitabı daha piyasaya çıkmadan, matbaadan, Mustafa Kemal Paşa'nın yakın çevresindeki arkadaşları Kılıç Ali, Recep Zühtü, Salih Bozok gibi kişilerce kamyona doldurularak Yeşilköy'de kireç ocaklarında yaktırıldı. 1968'de Nâzım Hikmet'in 'Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim' romanını yayınlayan Gün Yayınları'nın sahibi Mehmet Ali Ermiş, kitap toplatılıp kovuşturma açıldığında, Sorgu Yargıcı'na ifade verirken kalp krizinden öldü. Bilim ve Sosyalizm Yayınları'nın sahibi Süleyman Ege Komünist Parti Manifestosu'nu yayınlamaktan 7,5 yıl ağır hapse 5 yıl sürgün cezasına mahkum edildi. Sonuç olarak kitap yasakları, yazarlara maddi manevi acılar çektirdi; yayıncıları bir daha yayın yapamaz hale getirdi.
YASAĞA DİRENENLER DE OLDU
Yasaklar karşısında boyun eğenler olduğu kadar direnenler de var. İsmail Beşikçi yazdığı her kitabın toplatılıp yasaklanması ve kendisinin cezalandırılmasına rağmen, kitap yazmaktan bir an bile geri durmamış. Bir başka örnek Belge Yayınları'nı yöneten Ayşe Zarakolu ve eşi Ragıp Zarakolu. Her toplatılıp yargılanan ve cezalandırılıp yasaklanan kitabın ardından fütursuzca bir diğer kitabı yayınlamayı sürdürmüşler. Henry Miller'in 'Oğlak Dönencesi'nin 'halkın ar ve haya duygularını incitmekten' mahkum edilip, çevirmeni ve yayıncısı para cezası ile cezalandırılıp kitabın imhasına karar verilince, 49 yayıncı bir arayla gelerek Oğlak Dönencesi'ni ortak basıp karara direnmiş. Bu kez 49'u birden yargılanmış, ancak beraat etmişler.
YASAKLAR SIĞ KUŞAKLAR YETİŞTİRDİ
Yayın yasaklarını konu alan 'Vaaay kitabın başına gelenler' isimli kitabının yazarı Emin Karaca, kitap yasağının tarihçesi ve yasaklanan kitaplarla ilgili ciddi bir çalışma ortaya koymuş. Kendisi de yazdığı kitaplardan dolayı yargılanan ve ceza alan Karaca, kitap yasağının kaldırılmasıyla ilgili olarak; 'Kaldırılan kitap yasağını açıkçası pek ciddiye almak istemedim. Türk Ceza Kanunu'nun çeşitli maddelerine dayanılarak yıllar önce mahkum edilip yasaklanmış bu kitaplar üzerindeki karara kim tasarruf ediyor belli değil. Hem niye yasakların tamamı değil de, birkaç tanesi kaldırılıyor' diyor. Kitap yasaklarının toplumun kültür, sanat ve düşünce açısından bilgisiz ve sığ kuşakların yetişmesine neden olduğunu belirten Karaca, okumaya, öğrenmeye hevesli olanların da yasaklar nedeniyle korkutulduğunu ifade ediyor. Karaca: 'Muhataralı, darbe dönemlerinde kitapların birer suç aleti imişçesine silahın yanında teşhir edilmesi, kötülenmesi insanları en masum okumalardan bile uzaklaştırdı. Toplumumuz Kemalettin Kamu'nun Bingöl çobanlarını anlattığı şiirindeki gibi, 'Okuma yok, yazma yok / Bilmeyiz eski, yeni' durumuna düştü. Okumanın yazmanın, öğrenmenin, şuurlanmanın hiçbir yasaksız, hiçbir engelsiz yaşandığı bir Türkiye şimdiki konumunun çok ilerisinde, aydın insanlar topluluğu olurdu' diyor.
Necip Fazıl Kısakürek
Ölümüne kadar infaz tehtidi
Necip Fazıl Kısakürek'in 'Sultan Vahidüddin' kitabı yasak kitaplar listesinde yer alıyor. Büyük Doğu Yayınları Yayın Sorumlusu Suat Ak, Necip Fazıl'ın yazdıklarının o dönemde kimse tarafından hoş karşılanmadığını, bazı tarihlerde 9 dava dosyasından aynı gün duruşmaya çıkmak zorunda kaldığını belirtiyor. Ak: 'Sultan Vahidüddin' kitabı, Milli Kurtuluş Mücadelesi'nin telif hakkının Sultan Vahidüddin'e aid olduğu tezini savunduğu için yasaklanmıştır. Kitabın ispat ettiği tez'i şu cümle içinde hükümleştirebiliriz: 'Birinci Dünya harbi felaketi ve İmparatorluk devletinin çöküşünden sonra Türk haklarını sağlamak yolunda milli bir şahlanışa ilk olarak meydan açma fikri, bu hareketin şefliğini yapan Mustafa Kemal Paşa'dan önce ve onun şahsında, Sultan 6. Mehmed Vahidüddin'indir...' Eserin 1968 yılında bir gazetede tefrika edilmesi ve ardından kitap olarak yayınlanmasını takiben, Mustafa Kemal'e yöneltilmiş hiçbir hakaretimiz ifade ve maksat olmamasına rağmen, '5816 sayılı Atatürke Neşren Hakaret' suçunu düzenleyen kanun maddesi devreye sokulmuş, resmi tez'e aykırı fikir ifade etmek yazarın mahkumiyeti ve kitabın müsaderesi ile karşılığını bulmuştur' diyor. Ömrünün son günlerinde bu mahkumiyet kararının infaz tehdidi altında bulunan Necip Fazıl, hayatının hiçbir safhasında sözünü sakınmamış olarak fikir ve tezlerini ifade eden bir yazar olmayı başarmış.
Hekimoğlu İsmail
Minyeli bir yıl sonra beraat etti
Yasaklılar listesinde yer alan bir diğer isim, Minyeli Abdullah kitabının yazarı Ömer Okçu, nam-ı diğer Hekimoğlu İsmail. Timaş Yayınevi'nin yöneticisi ve oğlu Osman Okçu 1986 yılında Milliyet gazetesinde, Zeynep Göğüş tarafından Hekimoğlu İsmail ile yapılan bir söyleşinin ardından kendisine soruşturma açıldığını anlatıyor. Okçu; 'Gazetede yayınlanan röportajın satır aralarından çıkarılan zorlama spot cümlelerle haberin ihbar maksatlı yapıldığı çok açıktı' Hekimoğlu İsmail'in ifade vermesi için çağrıldığını ve bunun akabinde 163. Maddeden mahkeme açıldığını söyleyen Osman Okçu, kitabın daha ikinci duruşmasında yasaklandığını ve toplatıldığını belirtiyor. Okçu: 'Muhakeme 1 yıl sürdü ve bu sırada binlerce kitap ülkenin her yerinden toplatıldı.1987 yılı sonuna doğru kitaptaki konuların Mısır'da geçtiği Türkiye'yi ilgilendirmediği bilirkişi raporuyla belirtilince beraat kararı verildi' diyor. Hekimoğlu İsmail bu davadan tutuklanmamış ancak 1992'de İmam Hatiplilerin Askeri okullara alınmamasını eleştirdiği bir makaleden dolayı 4 ay Şile Cezaevi'nde tutuklu kalmış.
Nazım Hikmet
Sağlığında yasaklanmadı
Nazım Hikmet hiç şüphesiz en çok yasaklı yazarlardan biri. Nazım Hikmet Vakfı Başkanı Nilgün Ersoysal yazarın kitapları hakkında verdiği bilgiler ise çarpıcı. Kitaplarının sağlığında yasaklanmadığını söyleyen Ersoysal açılan davaların hep aklanma ile sonuçlandığını söylüyor. Nazım Hikmet 1938'de 'orduyu isyana teşvik' suçundan 28 yıl 4 ay hapse mahkum olunca yaratılan korku atmosferinde bir daha kitapları basılamamış. Ölümünden sonra ilk kez 1965'de Yön dergisinde şiirleri basılan yazarın 1968'de Dost Yayınları'nca basılan Bütün Şiirleri 1 adlı derleme toplatıldı ve yayıncısı Nezihe Meriç Komünizmi övme suçundan 7.5 yıl hapse mahkum oldu. Daha sonra hazırlanan Bütün Şiirleri (Cem Yayınevi, 1978-1980) ve Bütün Eserleri (Adam Yayınevi, 1987-1990) yalnızca 141-142. Madde kapsamına girebilecek birkaç şiiri dışarda bırakılarak yayımlandı. 1991'de 141. ve 142. maddelerin kaldırılmasından bu yana da Nazım Hikmet'in eserleriyle ilgili bir yasaklama kararı bulunmuyor.
Mahir Kaynak
MİT ile ilgili başka kitap yazmadım
Mahir Kaynak uzun yıllar MİT içinde görev almış bir istihbaratçı. Kendi hayatını anlattığı otobiyografi kitabında MİT döneminde yaşadığı olaylara değinen Kaynak, kitabının yasaklanma sebebinin kitapta yer alan bilgilerle ilgili olduğunu dile getiriyor. Kaynak: 'MİT devletin kanunlarına göre kurulmuş, ona göre hareket eden bir kurum. Ben yıllarca bu kuruma hizmet ettim. Beni ifşa ettiler ve sonra hiç destek olmadılar. O dönemde görev yapan MİT müsteşarı beni şikâyet etti. Ben de kolumun altında iki kitapla mahkemeye gittim. Birisi Tuncay Özkan'ın diğeri de benim yazdığım kitaptı. Mahkemeye şöyle dedim; 'MİT ile olan bilgilerden kısmen söz ediyorum. Tuncay Özkan'ın kitabı MİT hakkında yazılmış ve bu kitabın içinde birçok gizli bilgi yer alıyor. Neden onu değil, beni yargılıyorlar' diye sordum. Savcı bana 'Mahir Kaynak hakkında bir gurup eylem yapıyor' dedi ve beraatımı talep etti. Mahkeme beni beraat ettirdi. Mahir Kaynak, kitabı yasaklandıktan sonra MiT içerikli kitap yazmadığını anlatıyor.
Neşe Düzel: Röportaj yaptıklarım şimdi yargılanıyor
Yıllardır başarılı röportajlarıyla tanınan Neşe Düzel de yasaklılar arasında. Türkiye'nin Gizemli Yüzü kitabında Gazi Mahallesi olayları, Susurluk, çeteler ve faili meçhul cinayetleri ile ilgili söyleşiler nedeniyle uzun yıllar yargılanan Düzel: 'Bugün Ergenekon'da ortaya çıkan gerçekler o kitapta yer alıyordu. O isimler şimdi yargılanıyorlar. Ayrıca faili meçhullerin de yargılanmasını istiyorum' diyor. Yargılanma sürecinde yazma stilini asla değiştirmediğini söylüyor.(Yenişafak)
SON VİDEO HABER
Haber Ara