Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hindistan'ın köle 'gelinleri'

Güney Hindistan’daki Tamil Nadu eyaletinde genç kadınların Sumangali adlı insanlık dışı bir sistem ile çalıştırılması yaygın. Tamilce bu sözcük, “refah getiren gelin” anlamına geliyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-14 16:53:33

Hindistan'ın köle 'gelinleri'
TIMETURK / Haber Merkezi

20 euroya kazak, 30 euroya kot pantolon… Moda ürünleri kelepir fiyatlara Asyalı tekstil işçilerinin sırtından çıkartılıyor ve bu durumu müşteriler de biliyor.

Güney Hindistan’daki Tamil Nadu eyaletinde ebeveynler kızlarını üç ilâ dört yıllık bir eğitim için tekstil işletmelerine ya da dokuma atölyelerine gönderiyorlar. Böylece çeyiz paralarını çıkartmaları hedefleniyor. Bu işletmelerde kızlar sömürülüyor. 12 saatlik çalışma karşılığında onlara 60 centin altında para veriliyor. Vaat edilen yaklaşık 500 euroluk ikramiye, eğer kızlar üç ilâ dört yıl dişlerini sıkıp çalışmışlarsa, çoğunlukla kızların evlenecekleri kişinin, yani damadın ailesine veriliyor.

Kızların işletme alanını terk etmelerine izin yok ve barakalara tıkılmış olarak, sırt sırta yaşıyorlar. Çoğunlukla dayağa ve cinsel tacize maruz kalıyorlar. Çocuklara Yardım Kuruluşu Terre des Hommes, 120 bin genç kızın bu durumdan muzdarip olduğunu tahmin ediyor ve sürekli kaçış girişimleri olduğunu rapor ediyor.

BİLGİ VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOK

Almanya'da da merkezleri bulunan çok sayıda moda zinciri, ürünlerini dünyanın en büyük tekstil üretim bölgesi konumunda olan Tamil Nadu'dan ithal ediyor. Bilinmeyen şey ise, bu moda işletmelerinin yan sanayi kolunda Sumangali işletmelerinden yararlanıp yararlanmadıkları… Bu konuda -hukuksal bağlayıcılığı olan- bir bilgi verme yükümlülüğü bulunmuyor.

Alman Yeşiller Partisi’nin insan hakları sözcüsü Volker Beck “Tüketicinin burada köle işçilerin ürettiği ürünleri mi, yoksa tesadüfen aynı bölgede normal çalışma şartları altında üretilmiş malları mı satın aldığını bilmesi açısından şeffaf bir durum yaratılmaması bizim eleştirdiğimiz en önemli nokta” açıklamasını yapıyor.



'ÜRÜNLERİN MENŞEİNE AÇIKLIK GETİRİLSİN'

Beck'in mensubu olduğu Yeşiller Partisi, geçen Ekim ayında Federal Meclis'e bu konuda bir soru önergesi vermişti. Volker Beck, DW'ye verdiği demeçte, Alman firmalar için hukukî bağlayıcılığı olan düzenlenmeler istediklerini vurguluyor. Beck “Firmaların ürünlerini nereden sağladıklarına açıklık getirmelerini istiyoruz” şeklinde konuşuyor.

Südwind Enstitüsü'nden Antje Schneeweiß da daha fazla şeffaflık talep edenlerden. Endonezya'daki tekstil branşında yaşanan iş hukuku ihlallerine ilişkin bir araştırmayı hazırlayanlar arasında bulunan Schneeweiß, sadece tüketicilerin değil, hissedarların da moda zincirlerine, iş hukukunu ve insan haklarını ciddiye alan işletmelere yatırım yapmaları yönünde tavsiyede bulunabileceklerine işaret ediyor ve ekliyor: “Tecrübelerim gösteriyor ki, üretici işletmeler, yatırımcıların belirgin bir biçimde formüle ettikleri taleplere tepkisiz kalmıyor.”

Bir süreden beri birçok üretici işletme, kendilerine ürün yollayan tedarikçi işletmelerin adlarını internet sayfalarında yayınlıyor. Ancak Antje Schneeweiß, burada sözü edilenin, firmalara düzenli olara ürün yollayan daimî tedarikçi işletmeler olduğunu, bu işletmelerdeki çalışma koşullarının da en iyi durumda olduğundan yola çıkılması gerektiğini belirtiyor.

'YENİ ÇÖZÜM KONSEPTLERİ GEREKLİ'

Güney Hindistan'daki işletmelerde ürünlerini hazırlatan moda zinciri H&M, DW'ye yaptığı yazılı açıklamada şu noktalara dikkat çekiyor: “Sumangali durumu sık olarak dokuma atölyelerinde görülüyor, buralara ise H&M firmasının doğrudan etkide bulunma olanağı yok. Bu noktada endüstri kolunun da ötesinde diğer firmaları ve hükümet yetkililerini de konuya dahil edecek çözüm konseptlerine ihtiyaç bulunuyor.”

Yeşiller Partisi'nin insan hakları sözcüsü Volker Beck, bu konuda kendi ülkesi Almanya'nın sorumluluğuna ilişkin şunları söylüyor: “Eğer bir şeyler kölelik şartlarında ve insan haklarına aykırı şartlar altında üretiliyorsa, o zaman söz konusu ülkelerden yapılan ithallere kısıtlama getirilebilir.”

Alman hükümeti ise bu konuda sorumluluğu üzerinden atıyor. Federal hükümet, Yeşiller'in Ekim ayında Federal Meclis'te yönelttikleri soru önergesine yaptığı yazılı açıklamada, ithal yasağı koyma yetkisinin sadece AB'de olduğuna atıfta bulunuyor. (DeutscheWelle)


Haber Ara