Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Pakistan günlüğü: Pakistan'da yetim olmak

Ekip olarak Pakistan’da 2012 Kurban Bayramı dolayısıyla yaptığımız yolculuğumuzda gördüklerimiz bizleri hem çok mutlu etti hem de hüzünlendirdi. Pakistan’da organize ettiğimiz Kurban Bayramı programının başkahramanları ayetlerle de koruma altına alınmış yetimlerdi. Çekingen, masum, şaşkın ama dünyanın neresine gitseniz aynı samimiyet ve saflıkla bakan yetim çocukların ülkesi Pakistan’da sel felaketi sonrasında yaralarını sarmaya çalışan halkın misafirperverliğiyle dolu bir bayram geçirdik.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-09 21:26:48

Pakistan günlüğü: Pakistan'da yetim olmak
TİMETÜRK / Zeliha AKIN

Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla…

Bakara / 220

Bu dünya ve ahiret hakkında yetimler[e nasıl davranılacağı] hakkında sana sorarlar. De ki: "Onların durumlarını düzeltmek en hayırlı olanıdır." Ve onların hayatlarını paylaşırsanız [unutmayın ki] onlar sizin kardeşlerinizdir. Zira Allah, bozgunculuk yapanları, düzeltmeye çalışanlardan ayırt etmesini bilir. Ve Allah dileseydi, taşıyamayacağınız yükleri omuzlarınıza yüklerdi: [Ama] unutmayın ki Allah kudret sahibidir, hikmet sahibidir!

Maun / 1-2-3

Hiç bütün bir ahlakî değerler sistemini yalanlayan [birini] tasavvur edebilir misin? İşte böyle biridir, yetimi itip kakan, yoksulu doyurma arzusu/gayreti duymayan.

İnsan / 8

Ve kendi istekleri ne kadar çok olursa olsun, muhtaçlara, yetimlere ve esirlere yedirirler.



İHH ekibi olarak 2012 yılında Pakistan’da organize ettiğimiz Kurban Bayramı programının başkahramanları ayetlerle de koruma altına alınmış yetimlerdi. Çekingen, masum, şaşkın ama dünyanın neresine gitseniz aynı samimiyet ve saflıkla bakan yetim çocukların ülkesi Pakistan’da sel felaketi sonrasında yaralarını sarmaya çalışan halkın misafirperverliğiyle dolu bir bayram geçirdik.

Kurban Bayramı En Çok Çocuklara Yakışır

Aslında Hz. İsmail’in bayramı bu bayram… Her çocuk “İsmail” gibi olmaya namzet… Çocuk bir bedenin en güzel ruhla bezenmiş hali İsmail, Allah’a teslimiyeti, saflığı simgeler. Adeta sonrasında gelen çocukların ruhlarına, bakışlarına sinmiştir bu saflık…

Tüm bayram boyunca yollar, insanlar, yetim çocuklar içinde geçti yolculuğumuz. Biz yollardan, insanlardan, çocuklardan geçtikçe içimizden de bambaşka şeyler geçti. Biz yol aldık… İçimizdekiler de yol aldı.



23 Ekim 2012

Pakistan’da İlk Gün


Türkiye’den önce Karaçi’ye ardından İslamabad’a toplam 8 saatlik bir yolculuk yaparak Kurban organizasyonumuz başladı.

İslamabad şehri bizi güzel havası, korna sesinin bir rutine dönüştüğü kalabalık trafiği ve şaşkın bakışlarla bakan insanlarıyla karşıladı. Benazir Butto Uluslararası Havaalanı’ndan gideceğimiz yere kadar farklı insan profillerine rastladık. Trafikte seyir halinde otomobillerden üç tekerlekli rikşaları, bir sanat eseri gibi her cm2’sinin işlendiği kamyonlardan rengârenk desenli kıyafetleriyle insanları izleyerek İHH’nın kardeş vakfı ve Pakistan’daki çalışmalarını birlikte yürüttüğü Khubaib’e ulaştık.
Khubaib Vakfı’nda son yıllarda sel sonrası Pakistan’da gerçekleştirilen yardımlar hakkında bir toplantı gerçekleştirdik.

2005’ten bu yana deprem ve sel felaketleriyle büyük sıkıntılar yaşayan Pakistan’da bu yıl da sellerde büyük oranda can ve mal kaybı yaşandı, ailelerini kaybeden yetimlerin sayısı arttı. Tarlaların, evlerin, yolların hatta köprülerin sular altında kaldığı bölgelere ilk yetişenler yine vicdanlı insanlar ve insani yardım kuruluşları oldu.

Sel sonrası İHH’nın bu bölgelerde yaptığı çalışmalar sayesinde insanların minnet dolu bakışları ve gösterdikleri sevgi, kardeşlik köprüsünün kurulduğunu bir kez daha gösteriyor.



Msal Yetimhanesi’nin Küçük Ev Sahipleri

Aynı akşam Msal Yetimhanesi’nden gelen yetimlerimizle Khubaib Vakfı’nda hasbihal edip, hediyeleştik ve akşam yemeği yedik. Bizleri birbirinden güzel figürlerle ve notlarla hazırladıkları kartlarla karşılayan bu güzel çocuklarla güzel bir akşam yaşadık.

Her Müslüman’ın nerede olursa olsun bir yetimi fark etmesinin, onun tebessüm edebilmesi için ufak da olsa bir çaba sarf etmesinin ne kadar önemli olduğunu orada bir kez daha görmüş olduk.

İHH’nın, yetimleri hem maddi hem manevi açıdan besleyen bu yetimhaneleri okul, yatakhane, sosyal tesisleriyle bir bütün olarak düşünüp en muntazam biçimde inşa etmiş olması Pakistan’ın sadece bugününü değil, geleceğini de kurtaracak inşallah. O şaşkın, savunmasız yetimlerin ruh halini bir şair şöyle anlatır:

“Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz.

Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi,
ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi.

Artık hiçbir duygusunu anlamayan çocuklar gibi”

Bu duyguların ortasında kalmış yetimlerimizin vicdan sahiplerinden gelen en ufak bir yardıma, sevgiye ne kadar ihtiyaç duyduğunu tarif etmek imkânsız. Onların artık yalnız olmadığını görmekse büyük bir mutluluktu bizim için.




24 Ekim 2012 Çarşamba

Haripur’daki Dev Proje Hızla Devam Ediyor…


Pakistan’daki 2. günümüzde İslamabad’a 72 km uzaklıktaki Haripur’daydık. Haripur, eski İpekyolu üzerinde, İslamabad’ın kuzeybatısında kalan bir şehir. Rusya’nın Afganistan’ı işgali sırasında yoğun bir göç alan bu şehir oldukça fakir.
Haripur’daki “Yetimler Şehri” Büyüyor

İHH’nın 100 dönümlük büyük bir arazide geçtiğimiz yıl başlattığı “Yetimler Şehri” projesi yeni binalar ve yeni inşaatlarla büyümeye devam ediyor. Tamamlandığında içinde üniversitenin bile bulunacağı bu dev projeden faydalanan öğrenci sayısı her geçen gün artıyor. Okullar, yetimhaneler, oyun bahçeleri, doğal afetlerde bir üs olarak kullanılan ve dağıtımların yapılabildiği depoları içeren bu projeyi destekleyen herkesi anmak gerekir.

Orada öğrencilerimizle birlikteyken fark ettik ki, tek bir kişinin bile böylesi projelere ufacık bir desteği, dünyanın adını bile bilmediğimiz coğrafyalarındaki mazlum hayatlar için bir umut, bir ışık… Sizin attığınız tek bir adım onların geleceklerini inşa eden dev projelere dönüşüyor. Şu haliyle 112 yetime yuva olan bu proje, sonrasında yüzlercesini daha ağırlamaya hazırlanıyor. Okuldaki toplam öğrenci sayısı ise 470.

Bu okulda hem Pakistanlı hem de Türk yetkililer ortak mesai yapıyorlar. Bizim Pakistan’da rehberliğimizi de yapan Beheşti İsmail Songür kardeşimiz de yine Haripur’da İHH adına çalışıyor.
Ayrıca Mevlana Celalettin Rumi Okulu da Afgan mültecilerin çocuklarına hizmet için bu bölgede yapılan diğer bir proje.



TİKA Ziyareti

2. günümüzde TİKA’yı da ziyaret ederek Türkiye’nin Pakistan’da devlet eliyle gerçekleştirdiği projeler hakkında bilgi aldık. Son derece hayati bu projeler, Pakistan halkınca da büyük bir takdir ve sevinçle karşılanıyor. Hatta başka ülkelerden de yoğun yardımlar gelmesine rağmen Pakistan halkı en çok Türklerden, Türkiye’den gelen yardımları önemsiyor.

Pakistan’da Atom Bombasını Geliştiren İsim

Pakistan’da atom bombasını geliştiren Abdulkadir Han’ın da ekibimize bir daveti oldu. Ailesi ve çalışanlarının eşlik ettiği davette Pakistan’ın atom bombası çalışmaları ve süreçleri hakkında bize bilgi verildi. Abdulkadir Han, Pakistan’ın en önemli 3 ismi arasında sayılıyor.



25 Ekim 2012 Perşembe

Keşmir’e Doğru Virajlı Yollar


Dünkü Haripur ziyaretinin ardından İslamabad’a dönmüş ve orada konaklamıştık. Ertesi gün Pakistan’ın kuzeyinde yer alan Khyber Pakhtunkhwa eyaletine bağlı Keşmir’e doğru sabah erkenden yola çıktık. İslamabad’a yakın olmasına karşın keskin virajlı, daracık yolları yüzünden uzun süren yolculuk boyunca selden etkilenen kimi bölgeleri görmek de mümkün oldu.

Keşmir’deki siyasi problemin devam etmesi, insanlarının huzurlu bir yaşam sürmesinin önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Savaşta öldürülen insanların arkada bıraktıkları yetimlerin sayısı da bir hayli fazla. Bu yetimler için yapılan koleji ziyaretimiz çok güzel dostluklara, sohbetlere vesile oldu.

Rara Khubaib Koleji

Keşmir Rara’da kurulan yetimhane ve okul kompleksinde selden sonra ailesini kaybeden yetim yavrular kalıyor. Yetimhane müdürü Muhammed Zahid Azeem ağabeyimiz ve eşi Ayşe Hanım tüm yetimlere özel ihtimam gösteriyorlar. Tüm kariyerlerini öğretmenlik ve yöneticilik yaparak harcamış bu iki idealist insan sahip oldukları vizyon ve merhametle tüm öğrencilerini geleceğe hazırlıyor.

Toplam 370 öğrencinin öğrenim gördüğü Rara Khubaib Koleji’nde 103 yetim öğrenci bulunuyor. Bu sayı her geçen gün artıyor.

Yetimlerimiz bizleri çok güzel bir törenle karşıladılar. Mini bir tiyatro gösterisiyle Mavi Marmara’nın İsrail askerlerince nasıl baskına uğratıldığını canlandırdılar. Tüm ekibi şaşırtan ve etkileyen bu gösterinin ardından okulu ve yetimhaneyi gezerek öğrencilerle sohbet ettik.

Tüm bu okullar, camiler, projeler, insanlar bizlere, yapılan yardımların yerini bulduğunu gösteriyor. Ve aslında bu projelerle, İHH, Khubaib ve gönüllüler yepyeni bir Pakistan’ın geleceğini şekillendiriyor.



Mavi Marmara’nın Etkisi

Keşmir’den dönüşte İslamabad’da sürpriz bir davete daha katıldık. Bazı Pakistanlı otoritelerin ekibimizde bulunan Mavi Marmara kaptanı ve diğer üyeler adına gerçekleştirdiği bu davette, Pakistan’daki Filistin Büyükelçisi de yer aldı. Mavi Marmara’nın vicdanlardaki yankısının sürdüğünü gözlemleyebildiğimiz bu davet samimi sohbetlerle ve dualarla tamamlandı.



26 Ekim 2012 Cuma

Pakistan’da bugün arife günü. İnsanlarda bayram telaşını görmek mümkün. Hayvan pazarlarında kalabalıklar var. Pazarlıklar sıkı biçimde yapılıyor. Tüm ekibimizle İslamabad’dan Pencap eyaletine bağlı Muzaffar Garh bölgesine doğru uzunca bir yolculuk için sabah erkenden yola çıktık. Yol boyunca da bayram hazırlıklarını, insanların çalışmalarını görmek mümkündü. Mola verdiğimiz yerlerde, karşılaştığımız insanlarla sohbetlerimiz oldu. Kimle konuşsak Türkiye’ye dair güzel bir cümle duyduk, bu da bizi çok sevindirdi.

Yaklaşık 9 saatlik bir yolculuktan sonra Multan şehrine ulaştık ve dinlenmek için otele geçtik. Yolda dikkatimizi uçsuz bucaksız, neredeyse tek bir yükseltinin bulunmadığı tarlalar çekti. Şeker kamışı, pamuk ve mısır tarlaları, dev mango ağaçlarıyla dolu bahçelerle bu şehir öylesine düz ki üzerindeki evler ve ağaçlar olmasa sınırı bile görebilirsiniz. Her evin önünde muhakkak birkaç tane büyük ya da küçükbaş hayvana rastladık. Multan tam bir hayvancılık ve tarım şehri. Son gelen sellerden etkilenen tarlalar çiftçisini bir hayli zarara uğratmış. Yol kenarlarında selden kalma su birikintileri hala duruyordu.

Bir de öyle ıssız öyle kuş uçmaz kervan geçmez bölgeler vardı ki, oralardan geçerken o insanların sahipsizliğini, otoritenin buralara ne kadar da uzak olduğunu hissetmek mümkündü.



27 Ekim 2012 Cumartesi

Braille Alfabesiyle Hazırlanan İlk Kur’an


Kurban Bayramı’nın ilk günü bayram namazıyla başladı. Pakistan’da hanımlar bayram namazına katılmıyor. Namazdan sonra rotamız Muzaffar Garh’da tamamen kişisel çabalarla hayat bulan Blind Welfare Organization körler okulu. Yirmili yaşlarında “görme yetisini” yitiren şimdilerde 65 yaşında olan idealist bir Pakistanlı Quim Khan Kermani, kendisini kurduğu bu okula vakfetmiş durumda.

Pakistan’da ilk kez Braille alfabesiyle Kur’an-ı Kerim bastıran bu insan, öğrencileriyle yakından ilgili. Okul hem Pakistan hükümeti hem de içlerinde İHH’nın da yer aldığı pek çok ülkeden sivil toplum kuruluşundan destek görüyor.
Toplam 83 tane görme engelli öğrencinin eğitim gördüğü bu okul tam bir fedakârlık ve özveri yuvası. Bu görme engelli öğrencilerin bir kısmı İHH’nın desteğiyle tedavi ettirilerek yeniden görebilecek. Bu konuda çalışmalar sürüyor. Kurban Bayramı’ndaki ilk hayvan kesimimiz bu okulda gerçekleştirildi.



Pakistan’ın En Büyük Medresesi

Pakistan’da çok sayıda medrese faaliyet gösteriyor. Bunlardan biri de ilk üç arasında yer alan Hayrul Medaris isimli medrese. Bu medrese en önemli otorite olarak görülüyor. Bir kimsenin alim sıfatı alabilmesi ancak bu medrese onayladıktan sonra gerçekleşiyor. Burada da kurban kesimimiz oldu.

2. Abdulhamit Han Camii ve Selzedelere Yapılan Evler

Bayramın ilk günü programımız gerçekten yoğun geçti. Hayrul Medaris’ten özellikle sel felaketinden ağır darbe alan, evlerini, yakınlarını kaybeden insanların yer aldığı Hamzawala ve Bakuwala bölgesine geçtik. Yaklaşık 45 km mesafedeki Hamzawala, İHH’nın 2010 selinden sonra ciddi projelere imza attığı bir bölge. Bu iki bölgede yapılan ev sayısı toplam 334 haneye ulaşmış durumda.

Hamzawala’da İHH’nın yaptırdığı 2. Abdulhamit Han Camii yer alıyor. Hemen yanında devam eden Nail Erdoğan Medresesi ve Pınar Okulu da tamamlanmak üzere. Bakuwala’da ise Mavi Marmara, Mehmet Akif Ersoy ve Aliya izzet Begoviç Köyleri kurularak selzedeler buralara yerleştirilmiş. Konuşurken gözyaşlarını tutamayan bu insanlar bizlere tüm bunlar için müteşekkir olduklarını söylüyorlar.



Hamzawala’dan, 5 km ötedeki Bakuwala’ya geçtik. Burada Bağcılar Belediyesi’nin hediye ettiği bir okul ve cami mevcut. Tüm bu yardımlara baktıkça bir insanın hiç tanımadığı başka bir insanın hayatına nasıl da etki edebildiğini görebiliyoruz. Hem burada hem Hamzawala’da kurban kesimi ve dağıtımı yapıldı. Zaten fakir olan halk, selle beraber iyice fakir düşmüş durumda. Kurban bayramıyla sofralarına bir nimet daha nasip oluyor.

Bu kesim, dağıtım ve ziyaretlerin ardından otele geçip yarınki program için dinlenmeye çekildik.



28 Ekim 2012 Pazar

Sabah erkenden Pencap eyaletine bağlı Rahim Yar Khan bölgesine geçtik. Önemli bir bölge burası ve çok büyük sel felaketleri yaşamış. İHH’ca bölgede kalıcı olarak yapılan ev projeleri mevcut. Bu evler geleneksel kerpiç yapılar değil, betonarme inşa edilmiş. Böylece sele karşı daha dayanıklı bir yapı hedeflenmiş.

Son sellerde ciddi bir can kaybı yaşanmış. Sonrasında gelen hastalıklar ve atık suların içme suyuna karışması yüzünden ölümlerin sayısı da artmış.



Yüreği Büyük İnsanlar

Burada kurban kesimlerimizi gerçekleştirdikten sonra yakın bölgeleri de ziyaret ettik. Özellikle selden etkilenen köylerde kurban dağıtımları gerçekleştirdik. Bölge halkıyla sohbet ettik, çocuklarla kaynaştık. Bizleri çok güzel karşılayan bu insanlar, kendilerini evlerinde ziyaret ettiğimizde geleneksel hediyeler vererek sevgilerini göstermekten geri durmadılar. Bunca yokluğa ve sıkıntıya rağmen çok yüce gönüllü olduklarını belirtmemiz şart.
Programın ardından konaklamak için ekip olarak tekrar Multan şehrine geçtik.

29 Ekim Pazartesi

Bugün Pakistan’daki kurban organizasyonumuzun son günü. Bugüne kadar gördüklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz içinde belki de en buruk en dokunaklı günümüz bugün oldu. Zira henüz alışamamışken artık Pakistan’dan ayrılma vakti yaklaştı. Bizlere gösterilen tüm teveccühü, sevgiyi, çocukların gözlerindeki saflığı geride bırakacağımız gün bugün… Bayram devam ediyor…

Multan’dan sabah erkenden İslamabad’a doğru yola çıktık. 3 saatlik bir yolculuktan sonra Khubaib Vakfı’na vardık. Burada da kurban kesimleri ve dağıtımı gerçekleştirildi.

Bugünün en güzel yanı Mavi Marmara Şehitleri için deve kesimi oldu. Şehitlerin anısına gerçekleştirilen bu kesimden de yine ihtiyaç sahiplerine hakları dağıtıldı. Hepsini saygıyla ve sevgiyle andığımız bu güzel insanlardan ikisinin evlatlarının da Pakistan gezimizde ekipte olduklarını belirtmek isterim. Çetin Topçuoğlu’nun evladı Aytek Topçuoğlu ve Cengiz Songür’ün evladı İsmail Songür kardeşlerimizle Pakistan programında birlikteydik. Mavi Marmara’nın vicdanlarda yol açtığı dalgalanmanın sürdüğünü Pakistan’da da görmüş olmak bizleri ayrıca duygulandırdı. Allah(cc), Mavi Marmara şehitlerini tüm sevdikleriyle cennetinde kavuştursun, amin.



Hasılı Kelam…

Ekip olarak Pakistan’da 2012 Kurban Bayramı dolayısıyla yaptığımız yolculuğumuzda gördüklerimiz bizleri hem çok mutlu etti hem de hüzünlendirdi. Hangi ülke olursa olsun, nerede bir yardım bekleyen varsa onlara ulaşan, vicdanların sesini o yerlere taşıyan tüm sivil toplum kuruluşları ve gönüllülere selamlar…

İHH’nın ve benzeri sivil toplum örgütlerin ve gönüllülerin sayısının artması ve dünyada tek bir mazlum kalmayıncaya dek çabaların sürmesi dileğiyle…



SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara