Türkiye'nin arabuluculuğu önemli
Türkiye'nin son yıllarda gündeme sıkça getirdiği arabuluculuk politikasının yeniden hayata geçirmesinin önemli olduğu bildirildi.Pakistan yayın organı Daily Times'in konuyla ilgili haberi şöyle: 'Türkiye AKP'nin iktidara geldiği 2002'den beri 'Komşularla Sıfır Sorun Politikası' yürütüyor.'
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-06 14:05:07
Türkiye çok yönlü kimliğinden yararlanmak ve kendisini büyük bir güç olarak sunmak istiyor. Avrupa Birliği tarafından ayazda bırakılınca şimdi yüzünü Müslüman âlemine döndü. Özellikle ekonomik ilişkilere odaklanarak Müslüman ülkelerin tamamıyla dostane ilişkiler içinde olmak istiyor. Yumuşak gücünü pekiştirmek ve uygulamak üzere Türkiye, diğer güçler gibi, hasım devletler arasındaki anlaşmazlıklarda ara buluculuk yapıyor. Pakistan ve Afganistan da dâhil bazı Müslüman ülkeler üzerinde önemli bir nüfuzu var. İki komşu ülkenin (Pakistan ve Afganistan) Durand Hattı meselesindeki anlaşmazlığının henüz Türkiye'nin ilgisini çekmemiş olması ise talihsizlik.
Türkiye'nin çok yönlü bir kimliği var. Asya'nın parçası, Avrupa'nın kenarında ve Arap dünyasıyla tarihî, dinî ve kültürel bağlara sahip. Aynı zamanda NATO üyesi, ABD'nin dostu ve bir zamanlar İsrail ile ilişkileri iyiydi. Bölgedeki diğer ülkelerin aksine, Orta Doğu ülkelerine yönelik politikası mezhepçilik etkisinden uzak. Demokrasisi ve laikliği, Batı için çekici; halifelik anısı da İslam dünyasında yumuşak bir köşeye sahip olmasını sağlıyor.
Bunların ötesinde Arap "devrimi"nin yaşandığı ülkelerdeki yeni yarıİslamcı rejimler de Türkiye'ye model olarak bakıyor. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 2002'de iktidara geldikten sonra İslam ile demokrasinin bağdaşır olduğunu gösterdi.
Art arda üçüncü kez seçimleri kazandıktan sonra Erdoğan, "İnanın bugün, İstanbul kadar Saraybosna kazanmıştır, İzmir kadar Beyrut kazanmıştır, Ankara kadar Şam kazanmıştır, Diyarbakır kadar Batı Şeria, Kudüs, Gazze kazanmıştır." dedi. Fikir, düşman devletlerle konuşabildiğinden Türkiye'nin bölgede etkin bir ara bulucu ve barıştırıcı olabilecek olmasıydı. Türkiye, AKP'nin iktidara geldiği 2002'den beri "komşularla sıfır sorun politikası" yürütüyor. Arap baharı bu politikayı test etti ancak o zaman mevcut yönetim çok rasyonel ve pragmatik bir cevap verdi ancak onların "gelecek" olduğu kesinleşince protestocuların yanında yer aldı.
Türkiye hasım devletler arasında ara buluculuğu bir yumuşak güç aracı olarak görüyor ve bununla nüfuzunu azami düzeyde artırmak istiyor. İran ile ABD, Gürcistan ile Rusya, İsrail ile Suriye, Filistin ile İsrail ve farklı Filistinli gruplar arasında arabuluculuk yapmaya çalıştı. Hasım devletler üzerinde nüfuz sahibiyse ara buluculuğunu sunuyor ve anlaşmazlıkları çözmek için cesur girişimlerde bulunuyor. Ancak maalesef henüz Durand Hattı meselesine ilgi göstermedi.
Durand Hattı Afganistan ile Pakistan arasında, 1893'te Afganistan Şahı Emir Abdurrahman Han ile Britanya Hindistan’ı Dışişleri Bakanı Sir Mortimer Durand arasında imzalanan anlaşma uyarınca çizilen 2640 kilometrelik uzun, boşluklu sınırdır. Afganistan, bu hattı uluslararası bir sınır olarak tanımazken Pakistan, bunu, uluslararası bir sınır olarak görüyor ve Afganistan'ın da tanımasını istiyor. İki komşu ülke de birbirlerini istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Mesele, Türkiye'nin ara buluculuğuna uygun bir konudur.
Türkiye’nin hem Afganistan hem de Pakistan'da önemli bir nüfuzu var. Meseleyi çözüp bölgenin tamamına barış getirmesi kuvvetle muhtemel. (ABHaber)
SON VİDEO HABER
Haber Ara