Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Genelkurmay Uludere Komisyonu'na bilgi vermedi

Uludere Alt Komisyonu'nun CHP'li üyesi Levent Gök, hükümetin baskısıyla komisyonun çalıştırılmadığını savundu. Gök, 'Genelkurmay, Özel Yetkili Savcılığın verdiği gizlilik kararını bahane ederek, komisyonumuza bilgi ve belge göndermemiştir. Devletin bütün birimleri, olayla ilgili soruların yanıtlarını biliyor ancak kamuoyundan gizliyorlar' ded

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-05 18:33:35

Genelkurmay Uludere Komisyonu'na bilgi vermedi
Şırnak’ın Uludere ilçesi 29 Aralık akşamına kadar Türkiye’nin güneydoğusunda yoksulluğundan haberdar olunmayan ilçelerden biriydi. Ancak 29 Aralık gecesi katliam olarak dillendirilen bir olayla ve artık ‘’Roboski’’ adıyla Türkiye gündemine geldi. 34 vatandaş 29 Aralık gecesi PKK'lı oldukları şüphesiyle TSKya ait jetler tarafından bombalandı. Çoğu çocuk 34 kişi hayatını kaybetti.

Uludere olayı bir yılını doldurmak üzere. TBMM’de soru işaretlerinin aydınlanması için bir komisyon kuruldu. Komisyon 15 Aralık’ta raporunu üst komisyona sunacak.

Çalışmalar sessiz sedasız sürerken TBMM Uludere Alt Komisyonu Başkanı, AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener’in yaptığı bir açıklama ‘komisyon hangi noktada?’ sorusunu akıllara getirdi. Şener, ''Komisyon olarak sadece fotoğraf çekeceğiz. Bizim 'mehmet tetiği çekmiştir, Hüseyin ateş etmiştir, Ali yanlış yorumlamıştır' gibi fantezi yapacak halimiz yok'' dedi.

Komisyonun CHP’li üyesi Levent Gök, Şener’in bu açıklamalarına sert tepki gösterdi ve "Bu açıklamayı yakınlarını kaybeden ailelerin yüzüne karşı yapmasını beklerdim" dedi. Çalışmaların engellendiğini, Genelkurmay ve hükümetin Uludere olayının üzerini kapatmaya çalıştığını savunan Gök, sorularımızı yanıtladı.

- Uludere olayı bir yılını dolduruyor. Komisyonun çalışmaları ne durumda, sunulacak raporda konuya ilişkin tüm soruların cevapları olacak mı?

Bu komisyon kurulduğu andan itibaren hayatını kaybedenlerin yakınlarının merakla beklediği soruların cevabını bulmaya çalıştı . Ama ben çok kısa bir süre sonra anladım ki AKP bu olayı zamana yayarak kapatmak istiyor, soğutmak istiyor. Bunları komisyon üyesi olarak görmüş biriyim.

Bir kere sorulan soruların cevaplarını vermek çok basit. Bunlar herkesin olay olduktan hemen sonra cevaplandırabileceği sorulardı. Uludere, Türkiye için önemli. Türkiye demokrasisini geliştirmeye, insan haklarını, özgürlüklerini geliştirmeye çalışıyor. Tabii AKP de bunlara, bu kavramlara sıkı sıkı sarılıyor. Uludere olayı AKP’nin insanlık tarihiyle, özgürlükler ve demokrasi tarihi ile bir imtihanıdır. Bu esasında Kürt sorunu açısından da çok önemli bir imtihandır. O bölgede yaşayıp da o olayda hayatını kaybedenlerin yakınları adalet bekliyorlar.

"DEVLET AKIL TUTULMASINA UĞRADI"

- Komisyon üyeleri olarak Uludere’ye gidip ailelerle görüştünüz. Sizden ne istediler?
Bir devletin ayakta kalabilmesinin, sağlam adımlar atabilmesinin en büyük nedenlerinden birisi adaleti tesis edebilmesine bağlıdır. Adalet duygusu yok olursa, bu toplum vicdanında çok ciddi yaralar açar. Özellikle adaleti bulamayanlar açısından da duygusal bir kopuş yaşanır. Devlet olarak bu görevi yerine getiremedik. Devlet bir akıl tutulmasına uğramıştır başından beri. Gerekli açıklamalar ve soruşturmalar yapılsaydı, inanın Türkiye’de demokrasi anlamında çok önemli ve büyük bir adım atılmış olurdu. O aileler bizden adalet istedi, olayın failleri kimse bulunsun istedi ama biz bunu yapamadık.

- Peki, komisyon başkanın açıklamaları? Emri kimin verdiği sorusunun yanıtını aramak bir fantezi mi?
Bu konuda kimin ne yaptığı bellidir. Bir kere olay bu kadara basit değildir. Biz başından beri, bu komisyonu kurarken taahhüt ettiğimizin çok gerisinde kalmış açıklamalardır. İhsan Bey’in bu açıklamasını ailelerin yüzüne yapmasını beklerdim. Ailelere söz verdik. "Kim olursa olsun açıklayacağız. Üstüne gideceğiz. Kimseden çekinmeyeceğiz" dedik. ‘Halk egemendir ve üstündür, seçilenlerin egemenliği ve üstünlüğü vardır’ dediğimiz bir ülkede, Meclis'teki bir komisyonda, iktidarın baskısıyla her türlü rapor saklandı. Bu rapor elbette ayrışık oylarla yazılacaktır. AKP’nin görüşü olacaktır. AKP’lilerin oyları olacaktır ve bizim de farklı görüşümüz olacaktır. Biz askeri ve siyasi sorumluların işaret edilmesini bekliyoruz.

GENELKURMAY KOMİSYONA BİLGİ, BELGE VERMEDİ

- Pek çok konuda komisyonlar kuruldu, geçmiş dönemlere ait soruşturmalarda yüzlerce kişi dinlendi, binlerce sayfalık rapor hazırlandı. Uludere Alt Komisyonu Başkanı Şener’in açıklamalarının ardından biz Uludere Raporu’nda ne bulacağız, inandırıcı olacak mı?
Çalışmalar bu şekilde yürür ve komisyon başkanı da bazı cümleler sarf ederse bu komisyonun inandırıcılığı kalmaz. Komisyonumuz bir kere bu çalışmaları zamanında tamamlamadığı için inandırıcılığını yitirmiştir. Meclis tatile girmeden komisyonumuz hangi belge ve bilgilere sahipse, şimdi rapor yazımına başladığımız şu günlerde de aynı belge ve bilgilere sahip. Temmuzdan bu yana, tatile çıktığımız andan itibaren komisyonumuzun çalışması yönünde karar aldık. Ancak bu konuda birkaç kez müracaatımız olmasına rağmen Uludere Komisyon’u çalışmamıştır. Çalıştırılmamıştır.

Sorduğumuz soruların cevaplarının alınması taleplerimiz reddedilmiştir. Örneğin böylesine önemli bir konuda Genelkurmay Hareket Dairesi’nden bir kişi dinlenmeyecekse, ne zaman dinlenecek? Komisyona bu olayları sorabileceğimiz bir askeri yetkili bile çağırılmadı. Özellikle Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı’nın verdiği gizlilik kararı bahane edilerek, Genelkurmay da bu gizli kararın arkasına sığınarak komisyonumuza bilgi ve belge göndermemiştir. Sorun bu da değil. Devletin bütün birimleri bu olayın olduğu andan itibaren bu soruların yanıtlarını biliyorlar ve kamuoyundan saklıyorlar.

BAŞBAKAN GAZZE'DEN ÖNCE ULUDERE'YE GİTMELİ

- Başbakan'ın 34 yurttaşının öldüğü bir bölgeye gidememiş olması nasıl açıklanabilir?
Başbakan Gazze’deki ölümlerden bahsederek "İlk fırsatta oraya gideceğim" dedi. Elbette gitmelidir. Gazze’deki ölümleri elbette önemsiyoruz ama peki ya kendi ülkenizde! Kendi silahlı kuvvetleriniz, 34 vatandaşınızı öldürmüş -ki hayatını kaybedenlerin çoğu 13-14 yaşında çocuklar. Eğer oraya gidemediyseniz, ailelerin yüzüne bakamadıysanız sorun orada başlıyor. Ben AKP’nin başından beri müştereken olayın kapatılmasına yönelik büyük çabalar içerisinde olduğunu biliyorum. Konuya ilişkin yazı yazan yazarların dahi üzerine gidilmiştir. Farklı yollardan tehdit edilmişlerdir. Ben bunları raporumda açıklayacağım. Bu olay Türkiye’nin yakın tarihinin en önemli olaylarından birisidir. Demokrasimizi kurabileceksek, şeffaf bir toplum olabileceksek bu olayla yüzleşmek durumundayız. Ancak gerek askeri kanattan gerekse hükümetten böyle bir kararlılık göremiyoruz.(Gazeteport)


SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara