TİMETÜRK / Haber Merkezi
Suriye iç savaşının büyük, belki de belirleyici bir muharebesi, Şam’da patlak vermek üzere. BM, gerekli-olmayan personelini geri çektiğini açıkladı. Stratejik askeri üslerden ele geçirilen silahlarla, parayla, karadan-havaya füzelerle donanmış isyancılar şehre giriyor. Başkenti alacak kadar güçlü değiller ancak geri çekilme havasında da değiller. Bu kadar uzun ve acı bir savaşın ardından, gidecek tek bir yön var o da ileri.
Beşşar Esed, şehri 80 bin askerlik kuvvetle çevirdi ve Rus muhatapları onun zafer ya da kaçışa dair tüm umudunu yitirdiğini söylüyor. Subay birlikleri hala sağlam ve sadık. Kendisine sadık 27 bin subay arasında sadece 4 bini Sünni’ydi. Bunların bin 800’ü iltica etti. Yaklaşık 22 bin subay Nusayri ve bu saflardan iltica edenlerin sayısı hala tek rakamlarda. Esed’in son çaresinin derin mezhepsel doğası, rejimin düşüşünden sonra hayatlarının, mallarının ve haklarının korunacağına dair isyancıların bu azınlığı ikna için bir şeyler yapmadaki başarısızlığı, eğer olursa, Şam muharebesinin ne kadar zorlu olacağının iki belirtisini sağlıyor.
Bu çatışmanın 20 aydan fazla süre sonra Rusya’nın da fikirlerini gözden geçirdiğine dair işaretler de yok değil. Esed’e askeri destekleri, en baştan başarısızlığa mahkumdu. Bu üç unsurdan oluşan zehirli bir içkiydi: Rusya’nın geleneksel Suriye desteğinin kalıntısı; Kuzey Kafkasya’daki halk devrimleri, rejim değişiklikleri ve İslamcı devrime dair dahili endişeler; Arap baharının kendisinin doğasının tamamen yanlış okuma. Bu hariç Moskova’daki bazı seçkin siyasi analistler, Arap baharının bir halk ayaklanması değil CIA’nin başlattığı renkli devrim olduğuna kendilerini inandırdılar.
Gerçek nahoş bir şekilde hesaplarının içine nüfuz ediyor. İsyancılar askeri olarak daha güçlü olduğu ve Özgür Suriye Ordusu’na Avrupa desteğinin para ve silah olarak akması anlamına geldiği için Rusya’nın duruşu artık çok daha zayıf. Vladimir Putin’in Pazartesi günü Ankara’da Rusya’nın Suriye’deki mevcut hükümetin bir savunucusu olmadığına dair sözleri, Rus devlet başkanının eski müttefiki ile arasına koyduğu mesafenin en uzak noktasıydı. Rus diplomatlar, Suriye’nin içindeki ve dışındaki muhalif güçlerle kapattıkları kanalları artık açmak zorundalar.
Putin, Libya’daki NATO-önderliğindeki müdahaleyi kaçınılması gereken bir itiraz dersi olarak kullandığında haklı olduğu bir nokta vardı. Libya’da uçurumlar aşiretseldi ve çözümleri için hala yıllar var. Peki, Suriye devleti çöktüğünde, uçurumlar mezhepselse bu senaryo ne kadar daha kötü olacak? Esed’in çöküşü artık yegane mesele değil. Daha önemlisi kimin kalacağı ve onunla kimin gideceğidir.
The Guardian’daki bu başyazı Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.