Danimarka medyasının İslam karşıtlığı tescillendi
Danimarka Sosyal Araştırmalar Merkezi, ‘Danimarka Medyasında İslam ve Müslüman Algısı’nı tespit etmek için ülkenin önde gelen 4 gazetesini mercek altına aldı. 3 aylık bir periyodu kapsayan araştırma, malumu ilam etti.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-05 14:10:38
‘Bu sonuç benim için sürpriz olmadı.’ diyor ‘Danimarka Medyasında İslam ve Müslüman Algısı’ araştırmasını yapan heyetin başkanı Tina Jensen. Sonuç Jensen için malumu ilam olmasına rağmen ülke tarihinde ilk kez yapılan araştırma oldukça önemli bulunuyor. Araştırmada, İslam ve Müslüman algısının oluşmasında medyanın rolü net bir şekilde ortaya konuyor. Ortaya çıkan tabloyu tahmin etmek zor olmasa gerek.
Danimarka Sosyal Araştırmalar Merkezi’nden (SFİ) Tina Jensen, Sara Jul Jacobsen, Kathrine Vitus ve Kristina Weibel’den oluşan çalışma grubu, ‘Danimarka Medyasında İslam ve Müslüman Algısı’nı tespit etmek için 2011’in Ekim, Kasım ve Aralık aylarında ülkenin önde gelen 4 gazetesini mercek altına aldı. Sosyal demokrat tandanslı Politiken, liberal sağ görüşlü Jyllands Posten, bulvar gazetesi Ekstra Bladet ve dinî gazete Kristeligt Dagblad’i izlemeye alan ekip, bu gazetelerde İslam ve Müslümanlarla ilgili çıkan haber, yorum ve okuyucu mektuplarını inceledi. Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (European Commission Against Racism and Intolerance-ECRI)da 1999, 2001 ve 2006 yıllarında yayımladığı yıllık raporlarında, etnik kökenliler hakkında Danimarka toplumunda oluşan kötü imajın sorumlusu olarak basını işaret etmiş ve ciddi bir şekilde eleştirmişti.
Tina Jensen, araştırmaya başlamadan önce, ECRI’nın ithamlarını test etme fırsatını da sağlayacağını düşündüğü için, medya organlarından yardımcı olmalarını talep eder. “Bütün iyi niyetimle araştırma için yardımcı olmalarını talep ettim ve gelişen duruma göre konuyu tartışmak istediğimi ilettim. Ancak hiçbir olumlu cevap alamadım.” diyen Jensen, talebi karşısında üç maymun taklidi yapan medyanın kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söylüyor.
4 gündem maddesi
Ekim-Kasım-Aralık 2011 periyodunun seçilmesi tamamen tesadüftü. Ancak bu dönemde Müslümanlarla ilgili 4 gündem maddesi ön plana çıkmıştı. Bunlar; Kopenhag’ın Tinbjerg semtinde ortaya çıkan Selefi grubu, Arap Baharı, boşanmalarda İslami kuralları uygulayan bir kesimin ortaya çıkması ve Fransız dergisi Charlie Hebdo’nun Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürleri yayımlamasıydı. Araştırmaya göre bu dönemde İslam ve Müslümanlarla ilgili 304 haber, yorum ve okur mektubu çıktı. Yayınların yüzde 65’i haberlerden oluştu. Geri kalan kısmı yorum ve okuyucu mektuplarıydı. Müslümanlar ve İslam’la ilgili en çok haber Jyllands Posten’de yayımlandı (141 haber). Araştırma ekibi, sadece gazetelerin baskı versiyonlarını takip etmekle yetinmeyip internet versiyonlarını da mercek altına aldı. İlginç olan ise internet versiyonlarında kullanılan dilin, çok daha ağır ve aşağılayıcı olmasıydı.
Tina Jensen, Kopenhag’ın bir semtinde ortaya çıkan ve sayıları 7-9 kişi olan Selefiler hakkında, izlemeye aldıkları 4 gazetenin de haber yaptığına dikkat çekerek en olumsuz yazıları Jyllands Posten’in yazdığını ifade ediyor. Kendilerini Selefiler olarak tanıtan grup, hedefini Tinbjerg semtini kurtarılmış bölge ilan edip şeriatı hayata geçirmek olarak açıklamıştı. Olayı, dinî gazete Kristeligt Dagblad “Sayıları sadece 7-9 kişi ve genç Müslümanlar ilgi göstermiyor.” diye haberleştirirken; Jyllands Posten, “9 kişi olarak sahaya çıktılar ve kısa sürede bölgede hâkimiyetlerini kurdular.” diyerek manipüle ediyordu. Jyllands Posten’e göre, Tinbjerg semtiyle başlayan Selefiler kısa sürede tüm ülkeye yayılacaktı. Oysa aradan geçen bir yılda bu gazetenin kehaneti doğru çıkmadığı gibi, grup kısa süre sonra buharlaşıp kayboldu.
Tüm dünyada ‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan uyanışın Danimarka’ya yansıması oldukça farklı oluyordu. Mısır, Tunus ve Libya, diktatörlükten demokrasiye geçmenin heyecanını yaşarken, bu gelişmenin doğal olarak Danimarka basınından destek görmesi beklenir. Tina Jensen, “Basın bu demokratik seçimleri destekler diye düşünmüştüm.” deyip ekliyor: “Yanılmışım!”
Bulvar gazetesi Ekstra Bladet dışında kalan 3 gazete, Arap Baharı’yla gerçekleşen demokrasi rüzgârına kayıtsız kalmaz. Ama haberi veriş tarzları hiç de beklendiği gibi değildir. Demokratik seçimler İslam ile demokrasi arasında bir seçim olarak gösterilirken, Jyllands Posten daha ileri giderek şeriat ve burkayı terazinin bir kefesine, demokrasi ve ifade özgürlüğünü diğer kefesine koyup sandıktan İslami partilerin çıkmasını ‘demokrasi’ olarak görmez. Tina Jensen, bu noktada önemli bir ayrıntıya işaret ediyor: “Danimarkalı gazeteciler İslam ve Müslümanlar konusunda çok cahil.”
Oldukça sert bir ifade bu aslında. Jensen, tespitini şu örnekle güçlendiriyor: “AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan hakkında bir haber çıkarsa, mutlaka cümle ‘İslamcı parti ve lideri’ diye başlar. Bunu yazan gazeteci, Türkiye’yi bir Arap ülkesi olarak bilir. Bu cahillik değil de nedir?”
Araştırma döneminde gündem olan İslami kurallara göre boşanma ve Fransız dergisi Charlie Hebdo’nun Efendimiz’e hakaret karikatürleri de İslam ve Müslümanlar aleyhine yansır medyaya. 3 aylık tarama sonunda ortaya çıkan tablo gerçekten korkutucudur. Haberlerin yüzde 58’i olumsuzdur. Hatta ve hatta Müslümanlar ve İslam’a karşı ‘düşmanlık’ oluşturacak boyuttadır. Yayınların yüzde 32’lik bölümü ‘tarafsız’dır. Ama bu tarafsızlık, haberlerin objektif verildiği anlamına gelmiyor. Haberin olmazsa olmazı olan ‘karşı görüş’ alma, tarafsız verilen haberlerde sürekli göz ardı edilir. Tarafsızlıkta bile tek seslilik vardır kısacası. Çıkan haberlerin sadece yüzde 8’i olumludur. Olumsuz haber yapmada ilk sırada yüzde 82’lik oranla bulvar gazetesi Ekstra Bladet vardır. Hakaret karikatürlerini yayımlayan Jyllands Posten yüzde 63 olumsuz haberle ikinci sırada yer alırken, ‘dinî gazete’ Kristeligt Dagblad yüzde 43, sosyal demokrat tandanslı Politiken yüzde 41 olumsuz haber verir. Olumlu haberde ise Politiken yüzde 14’le ilk sırada yer alır. Yorum ve okur mektupları haberlere göre daha olumsuzdur. Kullanılan dil oldukça ağırdır; ayrımcılık ve aşağılama içerir.
Araştırmaya göre gazetelerin ortak noktası, Müslümanlara nadiren söz hakkı verilmesi. Haberlerde, okuyucu mektuplarında ya da yorumların yüzde 75’inde hiçbir Müslüman’ın görüşüne yer verilmemiş. Mercek altına alınan 4 gazetenin yayımlarında ortaya çıkan tablo ise “İslam, kişisel özgürlüklere, demokrasiye ve ifade özgürlüğüne karşı bir tehdittir.” şeklinde.
‘Tek tip Müslüman’
Tina Jensen, 3 aylık çalışma sonrası ortaya çıkan tablonun kendini yanıltmadığını söylüyor. Basının insanların düşüncesinin oluşmasında çok önemli bir rol üstlendiğine işaret eden Jensen, “Basın maalesef toplumda kutuplaşmanın aracı oldu. Medyaya yansıyan İslam ve Müslüman imajının gerçekle hiçbir ilgisi yok.” diyor. İslam’ın terörle bir tutulmasının 11 Eylül saldırısı sonrası başladığına işaret eden Tina Jensen, bugün belirli çevrelerin bu imajı pekiştirmek adına yayın yaptığını söylüyor: “Maalesef bir adi olayda bile fail Müslüman kökenliyse derhal etnik ve dinî kimliği ön plana çıkartılıyor. Basın, asli görevini, konu İslam ve Müslümanlar olduğunda unutuyor.”
Tina Jensen, Danimarka’da yaşayan Müslümanları yakından tanıyan biri. Danimarka medyasının ‘tek tip Müslüman’ dayatmasına adeta isyan ediyor: “Bırakın değişik ülkelerden gelen Müslümanları, Türkiye’den gelenler bile tek tip değil.”
Araştırma ekibinden Kristina Weibel de haberlerde Müslümanlar ve İslam’ın Danimarka kültür ve değerlerine aykırı hususlar olarak lanse edildiğine dikkat çekerek “Mesela, Danimarkalı kadınlardan özgür kadınlar olarak bahsedilirken, Müslüman kadınlardan baskı gören ve sindirilmiş olarak bahsediliyor. ‘Biz’ ve ‘onlar’ kavramı kullanılıyor, ayrımcılık yapılıyor.” diyor.
Araştırma ekibi hazırladıkları raporu kamuoyuna açıklamasına rağmen, medya üç maymunu oynamaya devam etti. Sadece resmî televizyon kanalı DR raporu haber yaptı. Bir de Politiken gazetesindeki bir köşe yazısında konuya değinildi. Araştırma ekibi, inceledikleri gazetelerin yayın yönetmenleriyle de sonucu tartışmak istedi ama kendilerine bir türlü randevu verilmedi.(Hasan Cücük / Aksiyon)
SON VİDEO HABER
Haber Ara