Dolar

34,8709

Euro

36,7210

Altın

3.041,91

Bist

10.058,47

Türkiye'de solcular gericileşti!

AK Parti'ye oy verdiğini açıklayan Halil Ergün'e solcu çevrelerden gelen tepkileri yorumlayan Ömer Laçiner: 'AKP'ye oy vermek solun büyük günahlarından biri değil. Halil Ergün'e gösterilen tepki solculuk adına değildir. Türkiye'nin geleneksel solcuları muhafazakarlaştı ve gericileşti'

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-03 08:12:53

Türkiye'de solcular gericileşti!
SATIR ARASI...
Her ne kadar siyasette yansıması sağ ideolojinin temsilcileri kadar büyük bir oran tutmasa da, Türkiye'nin hemen her dönemi solun kendi iç tartışmalarıyla renkleniyor. Elbette bu biraz sol ideolojinin doğasıyla ilgili de görülebilir ama sadece bununla açıklanamayacak kadar derin bir konudan bahsediyoruz. Geçen hafta Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin kurulması nedeniyle yapılan tartışmalara, bir dönem SHP ve CHP'den belediye başkan adaylığını koymuş olan oyuncu Halil Ergün'ün 'AK Parti'ye oy verdiğini' açıklamasıyla patlayan ve günlerce süren polemikler de eklenince bu hafta gündemimde solun durumu var. Bu nedenle Türkiye'de sol ideolojinin şekillenmesi ve evrilmesinde önemli entelektüel katkısı olduğunu düşündüğüm sosyalist kültür dergisi Birikim'in Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner'le görüştüm. Laçiner, Türkiye'de kendisini solda gören kitlenin muhafazakar ve gerici bir sürece girdiği görüşünde.

Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner derginin Cağaloğlu'ndaki merkezinde Türkiye'de sol ve solculuk etrafındaki güncel tartışmaları AKŞAM'a yorumladı:

- Yeni kurulan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Türkiye'de hangi solu temsil etmeye aday sizce?
Bu soruya kavramsal çerçeveden yanıt vermek istiyorum. Benim ve yazdığım dergi Birikim'in başından beri iddiası şu: sosyalizm yeniden tanımlanmalı, tarif edilmelidir. İnsanların kafasındaki sosyalizm kavramı yanlış ve yanıltıcı. Bu da bizim vahim hatalar yapmamıza neden oluyor. Sosyalizmin ne olduğu tarif edilmedikçe, solun da ne olduğu kolay kolay tarif edilemez. Çünkü sol, sosyalizm ölçüt alınarak oluşturulan bir şeydir. Modernlik sonrası insanlar kendileri ve içinde bulundukları toplumu 3 ana kıstas etrafında değerlendiriyorlar: Özgürlük, eşitlik ve ilerleme. Yani toplumun veya insanın ilerlemesi, gelişmesi. Bu gelişme kavramı daha fazla insanın yeni şeyler gerçekleştirme gücüyle ilişkilendirildi. Onun için de endüstrileşme modernleşmenin gücü haline geldi. Ve modern zamanlar tüm bu kavramların çok önemli olduğunu düşünen iki ana akım doğurdu: sosyalizm ve liberalizm. Her ikisi de bu kavramların önemini kabul eder ama hiyerarşi ve bağlantılarını farklı yapar. Mesela liberaller der ki 'Evet eşitlik çok önemlidir, medenileşmenin ölçüsüdür. Ama bunları temin edebilmenin yolu eşitliğe bakılmaksızın insanların yapabilme, bir şeyler üretebilme gücünü serbest bırakmaktır'. O nedenle liberalin tasarımındaki insan prototipi girişimcidir. Sosyalistinkinde ise diğer kavramlarını önemini inkar etmeksizin eşitlik kıstası daha ön plandadır. Bugün bir düşünce akımına, partiye sol veya sağ diyebilmek için bunlara ne kadar riayet ettiğine bakarız. Eğer bir parti ele aldığı problemlerde eşitliğe daha fazla uygun olan çözümü seçiyorsa ona sol deriz. Bu koşullarda CHP'nin neresine solcu diyeceğim?

MEVCUTLAR YETERSİZ
- Sol parti yok mu hiç?
SOLDAN esinti taşıyan bir sürü parti var. Dolaylı yoldan Yeşiller Partisi, EDP veya ÖDP gibi... Ama bunların sosyalizmin 100-150 yıllık deneyiminden çıkartılmış sonuçlar üzerinden gerçek bir solculuk yaptıklarını görmüyoruz. Yani mevcutlar bana yeterli gelmiyor.

YÜZDE 1 ALAMADILAR
- Yeşiller ve Sol Gelecek'le bağınız var mı?
HAYIR ben bir partiye girmektense, dergiyle daha fazla katkı sağlayabildiğimize inanıyorum. EDP'nin veya şu anda kurulan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin yapmaya çalıştıklarını aşağı yukarı söyleyen partiler 95'lerden beri var ve bu toplumda yüzde 1 bile etki yapamadılar. Çünkü sosyalizm veya sol bir dalga, bir hareket yaratmak zorundadır. Kendilerine sol demeleri bunu yaptıkları anlamına gelmez.
- Kendilerini sol olarak tanımlayan CHP ve BDP neden sol değil?
BUNLAR sol değiller. CHP zaten kendisi de nerede durduğunu pek bilmiyor, bütün lafları kesik çıkıyor. BDP içinde sol amaçları milliyetçi amaçlardan daha baskın olanlar da var şu anda Kürt milliyetçiliği çok daha hakim bir damar olarak ortaya çıkıyor. Fakat milliyetçilik katiyen sol olmakla, sosyalist olmakla uyuşmaz. Kendi milliliğini önemseyen, bunu bir kıstas olarak eşitlik, hak, adalet, özgürlük, adalet gibi temel ölçütlerin önüne koyan birisi ne sosyalist ne de solcu olur.
- Solcu bilinen Halil Ergün 'Başbakan'ı severim. AK Parti'ye oy verdim' deyince ortalık birbirine girdi. Kendisini solda gören Tarık Akan gibi pek çok isim oldukça sert tepki gösterdi kendisine. Siz bu kavgaya nasıl yaklaşıyorsunuz?
BEN bunu bir süredir Birikim'de de yazıyorum. Biz bunlara geleneksel sosyalistler, solcular diyoruz. Artık bunlar gericileşiyor, sadece muhafazakarlaşmakla kalmadılar. Solculuğu sadece şekillere riayet etmekten ibaret saymak, muhafazakarlaşma belirtisi. Solculuğun esası üzerine düşünmek, onun zamanın değişen şartlarına göre nasıl olması gerektiğine göre karar vermekten ziyade kalıplara riayet etmek muhafazakarlaşmaktır. Ama aynı zamanda bu muhafazakarlığın içinde uzun süre kalırsanız, gericileşirsiniz ve bunlar gerici tavırlardır.

Halil Ergün'ü eleştirenler solu kurutan adamlar!
- AK Parti'ye oy verdiniz mi hiç?
BEN AKP'ye oy vermedim ama AKP'ye oy vermiş olmak solun büyük günahlarından birini işlemiş olduğunuz anlamına da gelmez. Ben birisi AKP'ye oy vermişse o anda yanlış bulabilirim ama kırmızıçizgi aşılmış gibi bir durum yok. Buradaki tek istisna ırkçı, faşist bir partiye oy vermektir. Çünkü ırkçılık insanlık dışıdır. Din insanlık dışı bir şey değil ama ırkçılık insanlık dışı. 'Halil Ergün'ü savunalım' demiyorum ama Halil Ergün'e gösterilen tepki solculuk adına değildir, insanlık dışıdır. Bunlar neyin tekelindeler? Bakın bunlar muhafazakar solcular ve solu kurutan adamlardır.

Artık düşünmeyi yitirmişler
- Sol camia içinde bir mahalle baskısı var mı peki?
'Solda mahalle baskısı var' lafı, sol ile çelişir. Eşitlik benim düşündüğümü söyleyebilmemdir. Bunu yapanlar çok zavallılar! Bize de 'Yetmez ama evet diyerek AKP'yi desteklediniz, iktidara getirdiniz. Solculuğun esasına aykırı davrandınız' diyen adamlar var. Bu adamlar cahil! Kafası, aklı ve bilgisi yeten varsa, buyursunlar, tartışalım. Ama hepsi kaçacak delik arar bunu söyleyince. Bunun için tenhalarda konuşuyorlar. Birikim'in AKP'yi iktidara getirme gücü mü var? Burasının bir ağırlığı var, evet. AKP'yi eleştirince genel merkezinden telefon geliyor. Evet, bir duyarlılıkları var. Ama bunun sayısal değil, sadece moral karşılığı var. İstedikleri kadar konuşabilirler, çünkü zaten yaptıkları tek şey o. Türkiye'nin geleneksel solcuları artık düşünmeyi bile yitirmiş bence. Bu nedenle onlar yerine, kaliteli bir muhafazakarla tartışmayı yeğliyorum.

AKP'de sınırlı demokratlık var
- AK Parti'yi diğer merkez sağ partiler gibi konumluyordunuz geçmişte. Kürtaj, muhafazakar sanat, Muhteşem Yüzyıl tartışmalarından sonra da hala aynı görüşünüzü koruyor musunuz? Yoksa ortada bir dönüşüm var mı?
BÜTÜN bunlar AK Parti'nin kimliğine aykırı şeyler değildir. Muhafazakar demokratlık, demokrasiyi de bir ölçüde kısıtlayan bir kavram. Araçsallaştırmaya yakın bir demokrasi kavrayışı var ve muhafazakarlık önemli. Demokrasinin ne kadar olacağı muhafazakarlık üzerinden yapılıyor. Demokrat muhafazakar ve muhafazakar demokrat kavramları arasında fark var, bu gözden kaçıyor. AK Parti sağ bir parti. Tabii ki de kürtaja, Muhteşem Yüzyıl'a tepki gösterecek. Eskiden Adalet Partisi'ne, ANAP'a oy veren, 5 vakit namaz kılmayan ama cumaya giden insanlar sessiz bir şekilde AKP'nin etrafında toplandılar. Bunların oranının AKP seçmeni içinde yüzde 30 civarı olduğunu tahmin ediyorum. Bugün bu kitle eşlerine 'ihale var, başörtüsüne girsen, makyajı az yapsan' diyenler. AKP içinde gerçek dindar olan, iktidardan düşse de hayatlarına böyle devam edecek bir kitle var. Ama AKP iktidardan düşerse 'Yeni iktidar nasıl insan tipi istiyor?' diye bakıp, dönüşebilecek kitle de en az onlar kadar. Fakat şu anda belirleyici olan muhafazakarlar.
- AK Parti'nin muhafazakarları toplumu dönüştürmüyor mu sizce?
BEN toplumun temel değerlerinde çok fazla bir farklılaşma olduğunu düşünmüyorum. Şekilde oldu ama bu insanlar o şekillere girerken kendilerini o kadar da zorlamadılar. 70'lerdeki türbanlı kızlar kendi içlerinde tutarlıydılar. Şimdi göğüs dekolteli, dar elbiseli, bol makyajlı bir sürü örnek var. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Şimdi bunlar dindarlaştılar mı?

'Muhteşem' tartışma ideolojik temelli
- AK Parti'yle beraber askeri vesayeti yıktık. Ülkedeki vesayeti yıktık mı sizce?
Bu insanlar sağcı. Yeni vesayet kuruldu demek istemem ama sağ hegamonik bir yapıdır. Demokrasi sadece halkın ne istediği meselesi değildir. Halk bir adamın linç edilmesini istiyorsa, bunu yapamazsınız. Çünkü adil yargılanmak onun hakkıdır. Mesela Muhteşem Yüzyıl tartışmasında Başbakan'a ulaşan halk şikayetleri olduğu söyleniyor. Halka 'Beğenmiyorsan, seyretme' de diyebilirsiniz. Bu muhafazakarlığın acıklı halini ortaya koyuyor.
- Nedir acıklı hali muhafazakarlığın?
Muhafazakar düşünceye göre insanlar kötüye eğimlidirler. Onlar için Muhteşem Yüzyıl dizisi kötüdür ama kötünün çekiciliğine inanırlar. Bu nedenle de kötüleri göstermemek lazım. Sol düşünce ise insanın iyi olanı istediğini, kötü olanı isteyen yanıyla mücadele edip, insanın kendini inşa edebileceğine inanır ve seçme özgürlüğünü savunur. Bu tartışmanın temelinde bu var

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara