Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yahudi işadamından İsrail'e eleştiri

Artık Alarko için lüzumsuzum diyen Alaton, 'mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla doludur. Ben de bunun idrakinde olarak, bir gün gideceğimin bilincindeyken buradayken bir şeyler yapalım diyorum' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-01 16:22:18

Yahudi işadamından İsrail'e eleştiri
TİMETURK / Haber Merkezi

Türkiye'yi terk eden kardeşine kitaplarını gönderdiğini ama bir cevap alamadığını dile getiren İshak Alaton, "57 senedir yok. Ben içimde hallettim ve olayla ve kendisiyle barıştım." dedi. Yahudi olduğu için kendisine İsrail'i soranlara Endonezya'da yaşananları sorduğunu söyleyen Alaton, İsrail yönetimini İsrail medyasında da eleştirdiğini ifade etti.

"ARTIK ALARKO İÇİN LÜZUMSUZUM"

İkinci kitaba "Lüzumsuz Adam" adını vererek Alarko Holding'deki görevlerimden koptuğumu topluma dönüşümü ifade eden bir girizgâh yapmak istedim. İşadamı değil de bana toplumdaki sorunlara çare arayan bir adam olarak bakmalarını istiyorum. Artık yaşım itibariyle artık iş ile uğraşmak bana yakışmıyor. Şirket zaten gayet iyi yönetiliyor, ikinci kuşak profesyonellerden dolayı bana gerek kalmadı ve ben bunu anlayıp kendimi soyutladım. Şirketteki lüzumsuzluğumu idrak ederek, topluma mesaj verecek platformları aradım. Elimde TESEV vardı, ondan sonra Açık Toplum Vakfı'nı kurduk, o da özellikle Güneydoğu'daki insanlara önemli destek vermeye başladı. Onlara daha fazla vakit ayırabilmek için kendimi şirket için lüzumsuz, toplum için lüzumlu tutmanın mutluluğunu yaşıyorum.

"MEZARLIKLAR VAZGEÇİLMEZ İNSANLARLA DOLU"

Bir Fransız felsefe üstadı söylemiştir bu sözü. Bütün insanlar yaşadıkları müddetçe lüzumludurlar, ancak bir an gelir ve bir anda kaybolurlar, insanlar önce çok üzülürler sonra farkına varırlar ki onun yerine başkası gelir. O zaman yaşayanlara iyi bir mesaj veriyor. Mezarlıklara gidin oradaki isimlere bakın, oradaki isimlerin her biri vazgeçilmez bir adamdır ama yine de burada bitti. Ben de bunun idrakinde olarak, bir gün gideceğimin bilincindeyken buradayken bir şeyler yapalım diyorum

"TÜRKİYE'Yİ TERK EDEN KARDEŞİME KİTAPLARIMDAN GÖNDERDİM AMA CEVAP ALAMADIM"

Türkiye'de muhteşem bir değişim var, iyiye gidiş var. Toplumsal olarak, günlük dertlerden arındığınızda Türkiye'nin doğru yolda olduğunu anlıyorsunuz, Toplumsal bilincin ilerlediğini görüyorsunuz. Birinci kitap Mart 2012'de çıktı, 8 ay önce. Kitap basıldıktan sonra 5 adet kargoya verip Türkiye'yi 6- 7 Eylül olaylarından sonra terk eden kardeşimin adresine yolladım. 5 tane yolladım ki hem kendi okusun hem başkalarına versin ama ses çıkmadı. Benimle de iletişimi yok. Paketi aldığına dair sadece kargo şirketinden imza aldım ama kendisinden mesaj gelmedi. Öyle bir kopuş oldu ki geriye dönmek istemiyor. Bütünüyle tekrar eskiye dönmek istememenin paranoyak diyebilirim, hastalıklı bir tavrı olarak izah edebiliyorum bunu. Kız kardeşimle iletişimi devam ediyor, onunla ilgili haberleri oradan alıyorum ama benimle iletişim kurmak istemedi. Belki ben burada kaldığım için bana kızgın. Çözemiyorum, çözmeye de çalışmıyorum. Bir asır, 57 senedir yok. Ben içimde hallettim ve olayla ve kendisiyle barıştım. Benim menfi bir düşünüşüm yok, onu da anlamaya çalışıyorum.

"TÜSİAD MECBUREN DEĞİŞECEK"

28 Şubat'taki TÜSİAD tavrının yanlış olduğunu her zaman ifade ettim ve bu ifademden dönmedim. 28 Şubat'ta TESEV dik durdu. Can Paker de böyleydi. Askeri vesayeti reddeden ona karşı tavır alan insanların gittikçe çoğaldığını görüyordum. Bugünün yönetimini Boyner'in bize verdiği umudu bilerek tekrar TÜSİAD ile tekrar dost olmak istedim büyük heyecanla yakınlaştım ama yine hüsrana uğradım. 2010 referandumunda tekrar dost olma yaklaşımım geri tepti. İkinci bir defa aynı olay yaşandı. Referandumla ilgili iki profesörün hazırladığı rapor, Turgut Tarhanlı'nın hazırladığı rapor genel kurul'da takdim edildi, o takdimden sonra Başkan Ümit Boyner'in eşi Cem Boyner'in eşi mikrofona geldi ve onlara bakarak sordu, Siz TÜSİAD yönetim kurulu bu raporun arkasında duracak mısınız diye sordu cevap gelmedi o da sessizce ayrıldı, ben yerimden kalktım, Cem Boyner'i öptüm, onun sorusunu desteklediğimi anlattığımı göstermek istedim. Kimse cevap vermediği gibi, Perşembe günü olmuştu bu üç gün sonra basın bülteni yayınladı TÜSİAD ve bu raporun arkasında TÜSİAD durmuyor, dedi, rapor profesörleri bağlar dedi. Ben bağları yine koparmadım. Ümidim devam ediyor. TÜSİAD değişmek zorunda, mecburen değişecek.

"BANA İSRAİL'İ SORANLARA BEN DE ENDONEZYA'YI SORUYORUM"

Bana Türkiye- İsrail arasındaki gerginlik konusunda fikrimi soruyorlar, ben de soruyorum, "neden bana soruyorsun", ben biliyorum çünkü ben Yahudi'yim. İsrail'deki insanlar da Yahudi. Endonezya doğusunda Açe adası var, orada bir hareket var. Endonezya ordusu oradaki isyankarlara karşı katliama girişti, "senin Endonezya'daki katliamla ilgili düşüncen nedir" diye soruyorum, şaşırıyorlar; "Endonezya'dakiler Müslüman, sen de Müslümansın ilgili olman gerekir" diyorum. Benim durumum da öyle, Hasbelkader doğuşum Yahudi. Peki, İsrail'deki olaylara doğrudan doğruya beni hedef göstererek aklına geldiğine göre ben de o zaman soruyorum "Endonezya'daki durum hakkında ne düşünüyorsunuz?" Bu paralelde arıza yok, durum ve ilgi aynı.


"İSRAİL YÖNETİMİNİ İSRAİL MEDYASINDA DA ELEŞTİRDİM"

İsrail yönetimini eleştiriyorum o ayrı. Çok ağır bir şekilde İsrail'deki yönetimi ben eleştirdim. Hatta eleştirim o kadar ileriye gitti ki oradaki TV'lerde de benimle röportaj yaptılar, onlara da söyledim. Netenyahu ve Lieberman politikalarının ne kadar İsrail aleyhine ve tüm dünya Yahudilerine zarar verdiğini anlattım. "Bu kadar geçmişi inkâr ederek, bugünün kısır politikalarını yönetmeniz olmaz" dedim. Orada da önemli bir muhalefet var, bunu yayınladılar. Ben barıştan ve insan yaşamından yanayım. Ben Mason locasından ve Yahudi lobisinden uzak kaldım çünkü ben eleştiriyorum, yanlışlarını yüzlerine vuruyorum. Gerektiği yerde suhuletli davranabilirdim ama ben biraz ölçüyü kaçırıyorum. Ama bu günah değil.

"GARİH CİNAYETİNDEN MİSENFORMASZON VE DEZENFORMASYONLA İSTİFADE ETMEK İSTEYENLER VAR
"

Bana Göre Üzeyir Garih cinayeti aydınlatılmıştır, basit bir cinayettir, daha fazla detayına girmek istemiyorum çünkü üzülüyorum. Çok basit bir olay, dünyanın en basit, sıradan bir olayı olarak izah ediyorum. Referanslar veriyorum, artık inananlar inanır, bundan istifa etmek isteyenler var. Dezenformasyon ve mis enformasyon ile bundan istifade etmek isteyen insanlar var.(Ahaber)
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara