Filistin'in BM'deki 'gözlemci kuruluş' olan statüsü 'üye olmayan gözlemci devlet' statüsüne yükseltildi. Yapılan oylamada 193 üye ülkeden 138'i evet, 9'u ise hayır oyu kullandı. 41 ülke ise çekimser kaldı.
BM Genel Kurulu'ndaki toplantıda Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas yanı sıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da bir konuşma yaptı.
"BM'ye tarihi bir hatayı düzeltmek için geldik" diyen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Filistin, geleceğine sahip çıkmak için mücadele ediyor. Filistin tam üye olana kadar adalet yerini bulmayacak. Filistin'in statüsünün yükseltilmesi barış sürecinin önünü açar. İsrail'in Filistin'i reddetmesi mantıklı değil. Filistin bugün olmayacak da ne zaman üye olacak, biz Gazze'den Batı Şeria'ya Filistin'in yanındayız."
Yapılan konuşmalardan sonra oylamaya geçildi. Filistin'in talebi için 138 ülke, ''evet'', 9 ülke ''hayır'' oyu kullandı, 41 ülke çekimser kaldı.
Böylece BM'de üye olmayan gözlemci devlet statüsü kazanan Filistin, BM sistemindeki temsil imkanını bir adım ileriye taşıdı. Filistin bu kararla İsrail'in işgali, illegal yerleşimleri ve saldırılarını Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşıyabilecek.
'BARIŞ SÜRECİNİ ZEDELEYECEK KARAR'
Oylama sonrası ilk açıklama ABD'den geldi. Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, kararı "Barış sürecini zedeleyecek talihsiz bir karar" şeklinde yorumladı.
ABD'DEN 'MALİ YARDIM' TEHDİDİ
Oylama öncesinde ise Amerikalı bazı senatörler, Filistin'i tehdit etti. Cumhuriyetçi Parti'den Lindsey Graham ve John Barrasso ile Demokrat Parti'den Chuck Schumer ve Bob Menendez, Filistin'in yeni statüsünü İsrail'e karşı kullanması durumunda ABD'nin mali yardımının kesilmesi ve Washington'daki temsilciliğin kapatılması için Senato'ya öneri sunacaklarını açıkladı.
Filistin, statüsünün yükselmesi durumunda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde İsrail'e karşı dava açabileceğini söylemişti.
ABD Dışişleri Bakan yardımcısı William Burns, dün Mahmud Abbas'la bir araya gelerek, kararından vazgeçmesini istedi.
Statü değişimi başvurusu öncesinde de ABD, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı bu kararından vazgeçirmek için yoğun çaba harcadı.
ABD Dışişleri Bakan yardımcısı William Burns ve ABD'nin Ortadoğu özel temsilcisi David Hale, New York'ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la bir araya geldi.
Burns ve Hale, BM'ye "gözlemci devlet" statüsü için başvurunun Filistin davasına zarar vereceği konusunda Abbas'ı uyardı.
CLINTON: ÇÖZÜM NEW YORK'TA DEĞİL
Filistin'in BM'ye başvurusuna karşı çıkan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, "Filistin halkının arzularını yerine getirecek iki devletli çözüme açılan yol, New York'tan değil, Kudüs ve Ramallah'tan geçer" dedi.
Kalıcı bir çözüme ulaşmanın tek yolunun doğrudan müzakerelere başlamak olduğunu ve buna olanak sağlayacak atmosferin oluşturulması gerektiğini belirten ABD Dışişleri Bakanı Clinton, "İki tarafa da çözüme odaklı anlamlı müzakerelere geri dönülmesini zorlaştıracak adımlardan kaçınmaları çağrısında bulunduk" şeklinde konuştu.
OLMERT: KARŞI ÇIKMAK İÇİN BİR NEDEN YOK
İsrail eski başbakanlarından Ehud Olmert de, ülkesinin Filistin'e "gözlemci devlet" statüsü tanınmasına karşı çıkmasının doğru olmadığını söyledi. "Filistin'e gözleci devlet statüsü tanınmasına karşı çıkmak için bir neden yok" diyen İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert, BM Genel Kurulu'nun Filistin"e "gözlemci devlet" statüsü tanımasının "iki devletli çözüm" fikrinin temel taşlarından biri olacağını belirtti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BM'nin kararının mevcut durumda hiçbir değişikliğe neden olmayacağını iddia etti.
NETANYAHU: BM KARARI HİÇBİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEZ
Filistin'in başvurusu öncesi açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, BM'nin Filistin'e "gözlemci devlet" statüsü tanımasının bir Filistin devleti kurulmasına "katkısı" olmayacağını iddia etti. Netanyahu, "BM'nin bugün vereceği karar hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bir Filistin devletinin kurulmasına yardımcı olmayacak" dedi.
AŞRAVİ: SON ŞANS
Filistinli yetkili Hanan Aşravi ise, BM'de Filistin'e "gözlemci devlet" statüsü tanınmasının "iki devletli çözüm" için son şans olduğunu belirtti. Aşravi, Ramallah'ta yaptığı açıklamada, Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuru hakkından da vazgeçmeyeceğini vurguladı. ABD ve İsrail, Filistin'e Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuru hakkı tanınmaması için mücadele veriyor.
GÖZLEMCİ DEVLET STATÜSÜ NEDİR?
İsviçre'nin 1946'da BM Genel Sekreteri tarafından "daimi gözlemci" statüsüne kabul edilmesiyle başlayan uygulama çerçevesinde, yıllar içerisinde Avusturya, Finlandiya, İtalya ve Japonya gibi pek çok "gözlemci", BM'nin "üyesi" haline geldi. Örneğin İsviçre, yaklaşık 50 yıl "gözlemci devlet" olarak anıldıktan sonra 2002'de BM'nin üyesi oldu.
VATİKAN TEK 'GÖZLEMCİ DEVLET'
"Daimi gözlemciler" kategorisinde, 'üye olmayan devlet ve kuruluşlar' ile 'hükümetler arası kuruluşlar' yer alıyor.
Bu kategoride Vatikan, BM toplantılarına ve Genel Kurul çalışmalarına 'gözlemci' olarak katılma hakkına sahip ve BM Genel Merkezi'nde daimi gözlemci misyonu bulunan "üye olmayan gözlemci devlet" olarak anılıyor. Vatikan, BM'de şu anda bu statüye sahip tek devlet.
İŞTE BM'DE OY KULLANAN ÜLKELERİN OYLARI:
( Y: Evet - N: Hayir - A: Cekimser)