Dolar

34,8783

Euro

36,7749

Altın

3.045,23

Bist

10.144,62

Suriye savaş semantiği

“İsyancılar” mı “Asiler” mi yoksa “direnişçiler” mi? “Çatışma” mı “Bastırma” mı yoksa “iç savaş” mı? Foreign Policy yazarı Suriye’deki durumun semantiğinin ne kadar önemli olabileceğini ispat ediyor

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-11-29 15:34:21

Suriye savaş semantiği


TİMETÜRK/Jacqueline Outka*

Savaşın semantiği yıllardır detaylı şekilde tartışılıyor. Birinin teröristi, diğerinin özgürlük savaşçısıdır. Bu semantik sürekli değişiyor. 1944’te Tribune’deki köşesinde George Orwell, “İspanyol [iç] savaşı çıktığında BBC, Franco’nun takipçileri için “asiler” adını kullandı. Bu isyanı daha saygın gösterirken onların isyancı olduğu gerçeğini de kapsıyordu” diye yazıyordu. Şimdi mevsim değişti ve örneğin Irak’taki “Amerikan-karşıtı” savaşçıları için kullanılan “asi” kelimesi, “isyancı”dan daha olumsuz yüklü hale geldi.

Savaşlarda yer alanları farklı isimlerle adlandırmak onlara karşı duygularımızı da etkiler ki her bir savaşa verdiğimiz isim de çok önemlidir(“Amerikan İç Savaşı” karşısında “Kuzey Saldırganlığı Savaşı” gibi). Esed’in Suriye muhalefetini “bastırması” dünyanın yardımına, dikkatine ve kınamasına bir çağrıdır. Medyanın son dönemde yaptığı gibi çatışmayı topyekun bir “iç savaş” olarak isimlendirmek, tamamen başka bir şeyi kastetmektir. Bu iki tanım arasında öncelik vermeden, ikincisinin tam olarak ne anlama geldiğine bakmak gerekir.

İç savaşlar genellikle belirli bir ulus-devlet içerisindeki bir ya da daha fazla grup arasındaki savaşlar olarak tanımlanır. Suriye durumunda iki ana oyuncu, Suriye hükümeti ve muhalefettir. Muhalefet girift bir yapıya sahiptir ve halihazırdaki hükümeti devirme arzuları dışında hiçbir şekilde birlik olmayan birçok farklı gruptan oluşmaktadır.

En az bir akademisyen bir savaşın “iç savaş” olabilmesi için taraflardan birinin devlet olması gerektiğini öne sürmektedir ancak uygulamada bu kişinin bakış açısına göredir (Amerikan İç Savaşı’nı ele alalım, her iki taraf da kendisini “devlet” olarak görüyordu ki çatışmanın asıl doğası da buydu). John Keegan gibi tarihçiler bir savaşın iç savaş sayılabilmesi için, üniformaların varlığı gibi başka şartlarında olması gerektiğini ileri sürer. Ancak onun görüşü azınlıktadır.

20’nci yüzyıldan beri iç savaşın doğası önemli şekilde değişti. Son 100 yıldır, iç savaşlar sayıca ve sürece artış gösterdi. Paradoksal olarak sonuç hepsinin aynı zamanda daha fazla ve daha az önemli hale gelmesiydi.

Öte yandan birçok iç savaş, çoklarının bihaber olduğu dünyanın küçük ve unutulmuş köşelerinde kanlı yollarını çizer. Diğer yandan modern iç savaşın karakteristik özelliği dış aktörlerin müdahalesidir. X ülkesinden silahlar gelir, Y ülkesi destekler ve Z ülkesi Aralık’a kadar çözemezlerse işgal ile tehdit eder. Belirli bir çatışmanın “iç savaş” olarak nitelendirilmesi hem duygusal mesafe (“onların savaşı, ne diye dahil olacakmışız?”) hem de harici gözlemcilerin gizli operasyonları (Soğu Savaş) haklı göstermek için kullanılır.

Suriye durumunda “iç savaş” kelimesinin kullanılması, son aylarda çok daha yaygınlaştı. BM arabulucusu Haziran’da ilk kez bu kelimeyi kullandı ve o günden bu yana da hiç düşünülmeden sarf ediliyor.

Peki, neden bu önemli? Vahşet vahşettir ve Suriyeli sivillerin kendi dehşet gece ve gündüzlerini uluslararası siyaset ineklerinin ne diye isimlendirdiği için uykusuz kaldıklarını sanmıyorum.

Yine de uluslararası oyuncuların etrafa bu kelimeyi yayması, Suriye’nin geleceği için her şeye rağmen önemli olabilir. Esed’in yakınlardaki “Suriye’de yaşayıp Suriye’de öleceğim” açıklamasını ele alalım. Bu retorik David Cameron ve diğerlerinin eğer ateşkes yaparsa onu (Esed’i) ülkelerinde ağırlayacakları önerilerine cevabendir. Esed’in sözü özünde Batı’ya karşı “iç savaş” kartını oynamaktadır. Böylece bunun sadece Suriye çatışması ve kimsenin müdahalesinin gerekmediğini vurgulayabilsin. Bu arada Time Dergisi yakınlarda yeni-seçimden çıkmış Başkan Obama’nın Suriye politikasını değiştirip değiştirmeyeceğini ya da gözde terimimizle iç savaşa müdahale edip etmeyeceğini öğrenmek isteyen çağrılara karşılık verdiğini yazdı.

Yani savaş semantiği sadece semantik değildir. Suriye’deki durumu takip ediyorsanız, her kelimeye ve tam olarak ne anlama geldiğine çok dikkat edin.

* Foreign Policy in Focus yazarı. 

Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir. 

Haber Ara