Ahmet Özal, Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili olarak konuştu, naaşın otopsiye kadar bozulmadan beklemesini, mucize olarak nitelendirdi. Turgut Özal'ın ölmeden önce istifa edip, yeni bir partiyle siyasete atılmayı düşündüğünü anlatan Ahmet Özal, babasının o dönemde Kürt sorununun çözümü için genel af ilan etmeyi bile düşündüğünü kaydetti.
Suna Vidinli'nin Habertürk TV'de ekranlara gelen 'Perspektif'in konuğu görevi başındayken vefat eden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal oldu. Özal, 20 yıldır çürümeyen naaşın Adli Tıp'ta yapılan otopsinin ardından bir anda siyahlaşmaya başladığını söyleyerek, cesetin "Ben görevimi yaptım gidiyorum der gibiydi" dedi.
Suna Vidinli'nin Habertürk TV'de ekranlara gelen 'Perspektif'in konuğu görevi başındayken vefat eden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal oldu. Özal, 20 yıldır çürümeyen naaşın Adli Tıp'ta yapılan otopsinin ardından bir anda siyahlaşmaya başladığını söyleyerek, cesetin "Ben görevimi yaptım gidiyorum der gibiydi" dedi.
Turgut Özal suikastiyle ilgili de konuşan Özal, babasının herşeyi bildiğini; ancak Türkiye'nin kalkınması ülkenin vakit kaybetmesini istemediğini söyledi. Özal, Korkut Özal'ın o günlerde bilgileri açıklamadığını ifade ederek "Adalet istiyorsak, o bilgiler mezara gitmemeli" diye konuştu. Suikastin aydınlatılmasını isteyen Özal, Çetin Emeç'e kadar uzanan faili meçhullerin aydınlatılması gerektiğini kaydetti.
"CESEDİNİN BOZULMAMASI MUCİZE"
Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili olarak, otopsi için Semra Özal'a sorulduğunun açıklandığını ancak kendisinin böyle bir bilgiye sahip olmadığını anlatan Ahmet Özal, o dönemde yapılacak bir otopsinin sonuç vereceğine inanmadığını kaydetti. Otopside, bütün organların bulunmasının mucize olduğunu da söyleyen Özal şöyle konuştu:
Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili olarak, otopsi için Semra Özal'a sorulduğunun açıklandığını ancak kendisinin böyle bir bilgiye sahip olmadığını anlatan Ahmet Özal, o dönemde yapılacak bir otopsinin sonuç vereceğine inanmadığını kaydetti. Otopside, bütün organların bulunmasının mucize olduğunu da söyleyen Özal şöyle konuştu:
"Ben Adli Tıp yetkilileriyle hiç konuşmadım. Onları rahat bırakmak istedim. Fakat ben Adli Tıpçılar'dan çok etkilendim. Çok iyi bir Adli Tıp'ımızın olduğunu düşündüm. 3 ayrı grup birlikte çalıştılar. Cesedin beyninin yerinde olması, kemik iliklerinin yerinde olması ve üç gün çalışmanın sonunda ceset bir anda siyahlaşıp çürümeye başlamış. 20 sene ceset çürümemiş. Bu haliyle baktığımızda Sanki ceset 'görevimi yaptım ben gidiyorum' der gibi. Bu gerçekten çok şaşırtıcı. Dünya tarihinde benzerinin görülmediği bir şey. Bana göre Allah'ın işi bu...
'ÇOK CİDDİ RİSK ALACAĞIM' DEDİ
Aşkabad ziyaretinde Turgut Özal'ın kendisine Türkiye'ye döndüğünde çok ciddi bir risk alacağını söylediğini açıklayan Ahmet Özal, babasının yeniden siyasete dönme planları yaptığını anlattı. Turgut Özal'ın Türkiye'de Kürt sorunuyla ilgili olarak çok ciddi endişelerinin de bulunduğunu ifade eden Özal, kafasında genel af gibi planlarının bulunduğunu, başkanlık modeli gibi radikal değişiklikler planladığını ileri sürdü.
Programda Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis'in Kürt meselesiyle ilgili çok ciddi raporlar hazırladıklarını anlatan Ahmet Özal, Kahveci'nin kazada öldüğünü hazırlanan raporun bulunduğu çantanın da kaybolduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa ettikten sonra babasının Anavatan Partisi'nin başına geçme gibi planın olmadığını, yeni bir parti kurmayı düşündüğünü söyleyen Ahmet Özal şunları söyledi:
Programda Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis'in Kürt meselesiyle ilgili çok ciddi raporlar hazırladıklarını anlatan Ahmet Özal, Kahveci'nin kazada öldüğünü hazırlanan raporun bulunduğu çantanın da kaybolduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa ettikten sonra babasının Anavatan Partisi'nin başına geçme gibi planın olmadığını, yeni bir parti kurmayı düşündüğünü söyleyen Ahmet Özal şunları söyledi:
Anavatan Partisi'nin başına geçmeyi planlamıyordu. Yeni bir parti kurmayı düşünüyordu. Anavatan Partisi'yle ilgili 'maddi ve manevi bağlarımı' kopardım demişti. Anavatan'a daha sonra gelen liderler babama çok yanlışlar yaptı. O yüzden Anavatan Partisi'ne yeniden dönmek istemiyordu. Yeni bir parti kurmayı tasarlıyordu. Rahmetli çok iddialı konuşurdu. 'Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar 21. yüzyıl Türkler'in asrı olacaktır' sözü o'na aittir.
"ORDUMLA GELİR SADDAM'I ASARIM"
"ORDUMLA GELİR SADDAM'I ASARIM"
Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde yatağından sürekli dinleme cihazları çıktığını ve bunu defalarca açıkladığını anlatan Ahmet Özal, suikast iddialarıyla ilgili olarak Demirel'in söylediklerinin kendilerini incittiğini kaydetti. Turgut Özal'ın ABD'de yaptırdığı chack-punda sapasağlam çıktığını hatırlatan Ahmet Özal, sadece Demirel'e değil önyargılı gazetecilere de kırgın olduğunu söyledi.
Siyasette iki tip Özal olduğunu, bunlardan ilkinin oldukça yumuşak, ikincisinin ise oldukça sert bir devlet adamı profili olduğunu söyleyen Ahmet Türk, Saddam Hüseyin ile ilgili oldukça ilginç bir anısını paylaştı. Ahmet Özal, Taha Yasin Ramazan ile yapılan bir görüşmede Turgut Özal'ın kazara bir top mermisi düşmesi halinde Bağdat'a gideceğini ve Saddam'ı orada asacağını söylediğini anlattı.
İŞE ERUH'TAN BAŞLANMALIDIR
Programa telefonla bağlanan Anavatan Partisi eski Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı ise o günlerle ilgili yapılacak geniş hacimli bir soruşturma için milat olarak işe Eruh baskınıyla başlanması gerektiğini söyledi. Akarcalı şöyle konuştu:
Turgut Bey Allah'ın rahmetine caniler tarafından gönderilmişse, zehirlenmişse o zamanki başarısız suikastin devamıdır. Suikastle ilgili üzerine gidilememiş bir dosya var. Ben diyorum ki, zehirlenme olayıyla yetinmeyelim. 1988'deki suikast olayı dosyayısını yeniden açalım. PKK'nın Eruh baskını Cumartesi günü oldu. O gün Meclis sabaha kadar çalıştı. O gün sabah saatlerinde rahmetli Özal'a arabasına kadar eşlik ettim. Sabah kalktığımda televizyonda Eruh baskınından bahsediliyor. Hemen Özal'ı aradım ve bilgi verdim. Rahmetli Özal, 'Metin Emiroğlu'nu ara ve Hasan Celal Güzel'e sor' dedi. Ülkenin başbakanını cumartesi öğleden sonra, akşam üstü olmuş bir olay Pazar sabahı iletiliyordu. Araştırılacak bir olaydır. Bu işlere Eruh'tan başlanması lazım.