Clifford, “Bu şartlarda alan da memnun satan da. Maalesef önüne geçilmiyor ama bildiğiniz gibi Suriyeli kadınlar Araplara göre çok daha beyaz tenli ve iri gözlü. Çekicilikleri var. Fiyatlar Arap zenginleri için çerez parası gibi” diye konuştu.
Türkiye, Lübnan, Irak ve Ürdün’deki mülteci kamplarına 500 bin Suriyeli’nin sığındığını hatırlatan gazete, Ürdün’ün Zaatari kampındaki insani yardım kuruluşu “Kitab el Sunna” nın temsilcisi Ziyad Hamad’ın görüşlerini de aktardı.
Hamad, “Bu asla bir sömürü değil bir cömertlik. Bu para, ekmek bulamayanlar için bir şans. Gidip başka bir zengin ülkede paşalar gibi yaşayacaklar. Bazen kendileri bize başvurarak ‘Bizi Araplara satın’ isteğinde bulunuyorlar. Hayatlarının değişmesi için büyük bir fırsatı kaçırmak istemiyorlar” diye kendini savundu.
Ebu Yusuf soyadlı 27 yaşındaki üç çocuklu Suriyeli dul bir kadın ise, “Elbette bir Suriyeli adamla evlenmek isterim. Ancak geriye dönüp böyle bir şansı yakalamam zor. Kocam Esad yanlılarınca katledildi. Üç çocuğa artık nasıl bakabilirim? 55 yaşındaki bir Suudi mühendise gelin olmayı kabul ettim. Benim gibi dul kadınların onlarcası böyle refah getirecek bir yeni hayatı düşlüyor” dedi.
Hatay mülteci kampında yaşayan 42 yaşındaki Suriyeli eylemci Nahel Kadri ise, “Çok şükür burada Ürdün’deki gibi değiliz. Buradaki kamp Türk polisi ve bizim özel güvenlikçilerimiz tarafından sıkı bir şekilde denetleniyor. Zengin Araplar buraya girerlerse başlarına dert alırlar ve çıkamazlar. Bunu böyle bilsinler ve kadınlarımıza, kızlarımıza dokunmasınlar” açıklamasını yaptı.