Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

Fezleke için kim ne dedi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın BDP’li 10 milletvekili için dokunulmazlıkları kaldırılacak açıklamalarından sonra siyasiler ve gazeteciler konuya ilişkin değişik yorumlarda ve açıklamalarda bulundular.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-11-29 09:41:51

Fezleke için kim ne dedi?
MUSTAFA ORMAN / TİMETÜRK

BDP Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt Milletvekili Gültan Kışanak, BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, BDP Hakkari Milletvekilleri Adil Kurt ve Esat Canan, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk hakkında, 'silahlı terör örgütüne yardım etmek' suçundan TCK ve TMK uyarınca soruşturma açılmasına izin verilmesi talebini içeren dokunulmazlık dosyası, evrak kaydı yapıldıktan sonra TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'na sevk edildikten sonra gündemin seyri de bir anda değişmiş oldu.

Geçmişten ders alma gibi bir yetiye sahip olmayan toplumu ne bekler? Elbette olumsuz birçok şey bekler; ülke karışır, her ağızdan bir ses çıkar, geçmişe dönüş sendromlarına, şiddet olaylarına, siyasetin tıkanmasına kadar say babam say bitmez. Bu noktada durup düşünmek lazım, Tansu Çiller’in başından olduğu hükümet 1994 yılında polis zoruyla DEP’li milletvekillerini meclisten çıkararak Türkiye’yi çok mu ileri götürdü! Hangi sahneye yerleştirdi, hangi perdenin tatlı gösterisinde gözlerimize güzellikleri sunan çabanın ürününde mutluluğumuzu sergiledi? Ne bir davulcunun davula vuruşu, ne de zurnacının son nefesteki kızarıklığı, bu işlerin cabası gözyaşı, kan, silah, taşınan cenazeler, ağlayan anneler…

Yıllardır düğümlenen siyaset yolunu bu seferde demirlerle örüp kaynak yapmak terzinin makası arasına ilişmiş incecik bir ipin ses çıkarmadan kopması gibi değildir. Bu ayrımın, bu ikircik siyasetin kopuşu sesler çıkarır, nitekim şimdiden bile sesler işitmeye başladık.

Velhasıl kelam, bıyık altı bir dilin, düşük bir pantolonun, sıyrık-yamalı bir elbisenin görüntüsü hiçte hoş olmaz… Türkiye’deki siyaset yıllardan beri hep böyledir, hep kambur, hep titrek, hep hep hep aynı…

Yine başa döndük, saz ekibi, söz ekibi, kaldırım bileşenleri, otogar çığırtkanları, aklı selimlikten beraat etmiş abiler, ablalar yoksul bir benzetmeniz olsa – ki yok- önce kendinize söylerdiniz…

Şimdi geldiğimiz noktada BDP’lilerin kucaklaşma görüntülerinin yanlış olduğunu BDP’liler de söyledi. Dokunulmazlıkların kaldırılması ile yine belli bir yanlışlık yapılmaz mı…Kürsü dokunulmazlığı dışında bütün dokunulmazlıkları kaldırabiliyor muyuz? Demokratik gelişimini tamamlayamamış ülkemizde dokunulmazlıların kalması gerekiyor mu? Kısacası çok fazla soru ve çok cevap bulmak mümkün. Ama esas olarak bulmamız gereken toplumun vicdanını yaralamayacak çözümler ve davranışlar sergilemek…


Fezlekelerden sonra gündemden değişik açıklamalar geldi. İŞTE O AÇIKLAMALAR:


GÜL: FİKİRLERİMİ MECLİSTE SÖYLEDİM

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BDP'li 9 milletvekilliyle Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk'un dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik fezleke hazırlanmasının, gerilimi arttıracağı iddialarını değerlendirirken, bu konudaki görüşlerini TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmada ifade ettiğini belirterek, 'Bunlar Meclis'e gelir, Meclis'te tabii komisyonlarda konuşulacak, herhalde tartışılacaktır. Ama benim fikirlerim, ben Meclis'te gayet açık bir şekilde söylemiştim'

KILIÇDAROĞLU: BÜTÜN DOKUNULMAZLIKLAR KALKSIN


Başbakan Erdoğan’ın fezleke açıklamasından hemen sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu durumu desteklediğini belirterek şöyle konuşmuştu:

“CHP’nin görüşü çok açık; kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıklar kalksın. Yolsuzluk yapanın, hırsızlık yapanın, ihaleye fesat karıştıranın, TBMM’de ne işi var? Bunları yapan insanlar halkın çıkarlarını düşünmezler, o nedenle bizim dokunulmazlıklar konusundaki tavrımız belli. A’nın dokunulmazlığı kalksın, B’ninki devam etsin, bu değil. İlke kararı alacağız, ilkeli siyaset izleyeceğiz. Biz ilkeli siyaset izleriz. Nedir ilkemiz; kürsü dokunmazlığı olsun, milletvekili düşüncesini söylesin ama onun dışında dokunulmazlıklar olmasın, kabul etmiyoruz."


BAHÇELİ: 'DOKUNULMAZLIK' TAKTİK

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, baştan beri sürdürdükleri tavırlarından taviz vermeden olaya değişik bir yorumda bulundu. Bahçeli yaptığı açıklamada şunlara değinmişti:
"Başbakan Erdoğan'ın dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili görüşleri de tamamıyla siyasi taktik mahiyetli, zaman kazanmaya yöneliktir. MHP, teröre yardım ve yataklık yapanların, terör örgütüyle arasına sınır çekemeyenlerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına sonuna kadar vardır ve daha önceki teklifinin de arkasındadır."

KAPLAN: BİZE DOKUNAN SİYASETEN YOK OLUR

BDP grubunda yaptığı çıkışlarıyla kafalarda yer edinen Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan twitter hesabından Başbakana cevap vermişti. Kaplan, şöyle demişti: "Bize mecliste dokunmak isteyenin keşke hırsızlık, sahtekarlık, ihaleye fesat yolsuzluğundan fezlekesi olmasaydı, nerdesin ilahi adalet" dedi. Kaplan, dokunulmazlıklarının zaten olmadığını da savunarak, "Dokunulmazlığımız kalkacakmış, hayret, var mıydı ki? Seçilmişleri atanmışlara ezdiren bir düzen, yönetim, milletin iradesine saygı duymuyor ki. Arkamızda bizi seçen irade halkın gücü olmasa bir saniye nefes aldırmazlar, ama bize dokunanlar siyaseten hep yandılar, yok oldular "


HİLAL KAPLAN: UMARIM YANILIYORUMDUR

Görünen bir başka gerçek de Öcalan'la görüşen ve mesajlarını tekrar kamuoyuna iletmesini sağlayan hükümetin, milliyetçi-muhafazakâr tabanı kaybetmemek için BDP'yi hedef almaktan çekinmeyeceğidir. Yeni bir Oslo süreci başlasa bile zaten 'etkisiz eleman' kabilinden görünen BDP'yi korumanın siyaseten de bir getirisi olmadığı düşünülüyor olsa gerek. Başbakan Erdoğan'ın dokunulmazlığı kaldırılması istenen 10 BDP'li vekil hakkında, fezleke meclise geldiğinde "evet" diyeceklerini beyan etmesi de buna işarettir.

Hâlbuki daha iki ay önce, Başbakan'ın meclisteki odasında BDP'li vekillerle bir araya gelen Ak Parti'li Mahir Ünal, Grup Başkanvekili sıfatıyla "Bir BDP'li vekilin dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili girişimde bulunulmasını doğru bulmuyoruz" demişti.

Hükümet, Kürt meselesine ilişkin öncü bir plan ortaya koymadığı (anadilde eğitim, yer isimlerinin iadesi, yerel yönetimler özerklik şartının çekincesiz kabulü, vb.) ve hakları adım adım tanımaya devam ettiği müddetçe, sorunu sürdürülebilir noktaya sabitlemek zorlaşacaktır. Salt Öcalan üzerinden bunu başarmak, imkânsız görünüyor. Umarım yanılıyorumdur.

KIŞANAK: DOKUNULMAZLIK ZIRHI İLE DOĞMADIK

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak belki de en ilginç yorumlardan bir tanesine imzasını atmıştı. Kışanak, "Biz milletvekili olarak doğmadık anamızdan, dokunulmazlık zırhıyla da doğmadık" demişti.

BOZDAĞ: DOKUNULMAZLIKLARI KALKSA BİLE VEKİLLİKLERİ DÜŞMEZ


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, fezlekenin meclise gönderilmesinden hemen sonra konuşmuştu. Bozdağ, “Eğer dokunulmazlıkları kaldırılırsa milletvekilliği düşmeyecek. Yargılamaya ve soruşturma engelleri kalkacak. Bu durum milletvekillerinin yasama faaliyetlerini engellemeyecek” demişti.


BURKAY: HESAPLAŞMA SİYASET YOLUYLA YAPILMALI

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Kemal Burkay, BDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına dair fezlekelerle ilgili 'siyasi nedenlere' dayandığını belirterek "Siyasi hesaplaşmalar siyaset yoluyla, sözle yapılmalıdır" dedi.
HAK-PAR Genel Başkanı Burkay yazılı olarak yaptığı açıklamada, BDP'li 10 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezlekenin TBMM Başkanlığı'na sunulduğunu belirterek, teklifin büyük ihtimalle AKP ve MHP 'nin desteğiyle Parlamento'dan geçeceğini vurguladı.TBMM'de dokunulmazlığın kaldırılmasını bekleyen 500 kadar dosyanın bulunduğunu hatırlatan Burkay, şöyle dedi: "Eğer bu talep ve uygulama hakkında suç isnadı ve dokunulmazlığın kaldırılması talebi olan tüm milletvekilleri için olsa örneğin kürsü dokunulmazlığı dışında, dokunulmazlık zırhı bir bütün olarak kaldırılsa ve milletvekilleri de bir bölüm bürokrat da bu konuda vatandaşlarla eşit duruma gelseler buna diyecek bir şey olmazdı"

Söz konusu 10 milletvekilinin dokunulmazlığının siyasi tavır ve tutumları dolayısıyla kaldırılmak istendiğini iddia eden Burkay, siyasi tartışmalar ve hesaplaşmaların siyaset yoluyla, sözle yapılması gerektiğini belirtti.


RUŞEN ÇAKIR: VELEVKİ DOKUNULMAZLIKLAR KALKTI…

Ruşen Çakır bugün köşe yazısında dokunulmazlıklarla ilgili yazdı ve sonra bir soruyla başladı: YA SONRA, dedi. İşte o yazının önemli kısımları:
Peki ondan sonra ne olacak? Yani başlıktaki cümleyle söyleyecek olursak, velev ki bu 10 milletvekilinin dokunulmazlığı kalktı, yargı tarafından da mahkum edildiler, ne olacak? Ülkemizde demokrasi daha ileriye mi taşınmış olacak? Kürt sorununda çözüm imkanları mı artacak?

Her iki soruya da cevabım “Kesinlikle hayır” olacaktır. Hatta kullanacakları oy ne olursa olsun AKP grubunun hatırı sayılır bir bölümünün, dokunulmazlıkların kaldırılmasının herhangi bir hayrı olduğuna inanmadığını, hatta tam tersine yakın gelecekte olumsuz sonuçlarına yol açmasından kaygılandıklarını düşünüyorum.

Değişen ve değişmeyen

DEP’lilerin hapse atılmalarının üzerinden yaklaşık 20, tahliye olmalarından da 8 yıl geçti. Bütün bu süreçte ne değişti ve ne değişmedi ki siyasi iktidar tekrar aynı yola başvurmaya yöneliyor, anlamak mümkün değil. Yasal Kürt hareketinin önüne çıkartılan onca engelin son tahlilde pek bir işe yaramadığının, hatta bu hareketi daha da güçlendirdiğinin hâlâ anlaşılmamış olması da garip. ki insan “yoksa çaresizlikten mi?” diye sormadan edemiyor. Benzer şekilde, söz konusu milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılma ihtimalinden pek tedirgin olmadıklarını da söyleyebiliriz, dedi.


GÜZEL: DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILMALI

Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Hasan Celal Güzel yazısında, durumu Venedik kriterlerine göre değerlendiren Güzel, Venedik kriterlerine göre, ‘Siyasi partilerin yasaklanması veya kapatılması, sadece siyasi partilerin şiddeti siyasal bir araç olarak kullanmaları durumunda haklı görülebilir.’ Kaldı ki Başbakan, partinin kapatılmasından değil, sadece terör eylemcisi milletvekillerinin yargı önüne çıkarılmasından söz etmektedir, dedi.

Güzel, BDP, PKK-KCK terör örgütünün TBMM’deki uzantısıdır. Tamamen teröristbaşı APO’dan ve Kandil’den talimat alan BDP milletvekillerinin şahsi iradeleri olmadığını belirterek, bu durumda, BDP milletvekillerinin çoğunluğu, teröristlerle işbirliği içinde birlikte eylem yapmakta, terör ve şiddeti teşvik etmektedir. Yol kesip terör eylemi yapan teröristlerle kucaklaşan bu kişilerin dokunulmazlık zırhına bürünüp Türkiye’yi ateşe atmalarına seyirci kalınamaz, dedi.


TÜRKİYE BARIŞ MECLİSİ: MÜZAKERE BAŞLAMALI

On milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için hazırlanan fezleke Meclis Başkanlığına ulaştı. Barışa en fazla ihtiyaç duyduğumuz ve müzakerelerin başlamasını arzuladığımız bir dönemde, Meclis’in dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde alacağı kararın sonuçlarının ne denli olumsuz gelişmelere yol açacağını kestirmek hiç zor değil. Barış ve demokratik çözümden yana aydın, sanatçı, yazar ve akademisyenlerle birlikte bu konuda uyarı görevimizi yerine getirmeyi amaçlıyoruz





Haber Ara