Dolar

34,8956

Euro

36,6577

Altın

3.010,32

Bist

10.058,63

Ortadoğu'nun suikast geçmişi

Ortadoğu son yarım yüzyılda Hafız Esad'dan Refik Hariri'ye birçok suikast gördü. Suikastler ülkelerde kapatılamayacak derecede büyük yaralar açtı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-11-22 15:21:10

Ortadoğu'nun suikast geçmişi
Hamas Komutanları'ndan Caberi'nin suikast sonucu öldürülmesinin ardından Ortadoğu'daki suikastler bir kez daha hatırlandı.
İran'dan Lübnan'a birçok ülke yakın geçmişte ülke içindeki suikastlerle sarsıldı. Suikaste kurban giden bazı isimler o ülkeler için uzun yıllar sürecek sancılı süreçleri başlattı.


LÜBNAN

Lübnan'ın yakın tarihi suikastlartla dolu.Ülkede üst düzey politikacıları, dini liderleri hedef alan çok sayıda suikast yapıldı.
Mart 1975'te Güney Lübnan'daki sayda kentinin sünni lideri Maartuf Saad'ın öldürülmesi Nisan 1975'te Lübnan'da iç savaşın başlamasına neden olan olaylardan biriydi.

16 Mart 1977'de Dürzi toplumunun lideri Kemal Canbolat Beyrut'un güneydoğusunda uğradığı bir saldırı sonucu hayatını kaybetti.

13 Haziran 1978'de ise Kuzey Lübnan'da Maruni Hristiyanların lideri Süleyman Faranjiye'nin oğlu Tony Faranjiye, evinde eşi, kızı ve 30 arkadaşıyla birlikte Hristiyan milislerce öldürüldü.

30 Ağustos 1978'de Lübnan'daki Şii toplumunun dini lideri İmam Musa Sadr Libya'yı ziyareti sırasında ortadan kayboldu.
1 Haziran 1987'de suikaste uğrayan bu kez Lübnan'ın Sünni Başbakanı Raşid Karami'ydi.

65 yaşindaki Karami, Lübnan'ın kuzeyindeki Trablusşam kentiden Beyrut'a dönerken helikopterine yerleştirilen bombanin patlamasi sonucu öldü.

16 Mayis 1989'da ise suikaste kurban giden cumhuriyet müftüsü ve sünni toplumunun dini lideri Şeyh Hasan Halid oldu ve Şeyh Halid bombalı saldırı sonucu öldürüldü.

21 kasim 2006'da Lübnan, Hariri suikastından bir buçuk yıl sonra yeni bir suikast olayıyla sarsıldı. Suikasta hedef olan bu kez sanayi bakanı Pierre Cemayel'di.

Eski Cumhurbaşkanlarından Emin Cemayel'in oğlu olan Pierre Cemayel, Hristiyanların Sin el-Fil semtıne giderken Beyrut'un varoşlarında konvoyuna açılan yaylım ateş sonucu öldü.


LÜBNAN'DA HARİRİ SUİKASTİ

Tarihi iç savaşlar ve çatişmalarla dolu Lübnan'da en sarsıcı suikastlerden biri Refik Hariri suikastiydi. Lübnan'in eski başbakani Hariri Beyrut'ta bombali saldırının hedefi oldu.

14 şubat 2005'te öğle saatlerinde eski Başbakan Refik Hariri'nin konvoyu Beyrut'un kıyı şeridindeki caddede yol aliyordu. Konvoy, Sen George otelini geçmişti ki çok büyük patlama oldu.

Patlama otelin yakınındaki kavşakta park etmiş bomba yüklü araçta meydana gelmişti.

Beyrut, 1990 yılında sona eren iç savaştan bu yana böylesine büyük patlamaya sahne olmamıştı.

Bu korkunç patlamada yaklaşik 1 ton patlayıcı kullanılmış, Hariri'nin konvoyundaki araçlar havaya uçmuştu.

Patlamada Refik Hariri korumalarıyla birlikte olay yerinde feci şekilde hayatını kaybetti.

Patlamada ölenlerin sayısı 17 idi. Olayda 120 kişi de yaralanmıştı.

Yoldaki otomobiller alev alev yanıyordu. Hurda haline gelen araçlardan kopan parçalar etrafa saçılmıştı, Çevredeki binalar büyük hasar görmüş, caddede 9 metre genişliğinde bir çukur açılmıştı.

Refik Hariri Ekim 2004'te görevinden istifa etmişti. İstifasının nedeni Suriye'nin baskısıyla Maruni Cumhurbaşkanı Emil Lahud'un görev süresinin uzatılmasıydı.

Hariri, daha sonra Mayıs ayında yapılacak genel seçimler öncesi Suriye Birlikleri'nin Lübnan'dan çekilmesi yönünde muhalefetin yaptığı çağrılara katılmıştı.

Suikastı o güne kadar adı duyulmamış olan "Lübnan'da Zafer ve Cihad" adlı bir örgüt üstlendi.

Saldırıdan Suriye yönetimi sorumlu tutuldu. Beyrut'ta meydanları dolduran insanlar suriye' birliklerinin Bekaa vadisinden çekilmesi için gösteriler yaptı. Suriye ordusu Lübnan'dan çekilmek zorunda kaldı.


SURİYE

Modern Suriye Tarihi'nde bircok üst düzey yönetici hedef alındı. Şam'ı sarsan suikastlerin başında Hizbullah'ın komutanı İmad Mugniye' ve geçen temmuz ayında dört generalin öldürülmesi geliyor.

Suriye'de iç ve dış siyasi çekişmelerin bir tarafını da siyasi suikastler oluşturuyor.

Suriye'yi 30 yil boyunca yöneten Hafız Esad çeşitli defalar suikastlerden kurtulmuştu.

En ciddi suikast girişimi ise 1980 yilinda yasandi.

Esad' ın korumalarından biri el bombasi ile suikast girişiminde bulundu. Esad suikast girişiminden yara almadan kurtuldu.

Suriye özellikle 70 ve 80'lerdeki Müslüman Kardeşler hareketinin yükselmesi sırasında üst düzey suikastlere sahne oldu.

Hama garnizon komutani Ali Haydar, Şam Üniversitesi Rektörü Muhammed el Fadl, füze birlikleri komutani Abdülhamit Razzuk ve Hafız Esad'ın doktoru Muhammed Şüheda Halil bu isimlerden bazilari.


İRAN

İsrail ve İran bir yandan resmi ağızlardan yapılan açıklamalarla açıkça birbirini tehdit ederken diğer yandan da görünmeyen bir savaş veriyor. İran, İsrail'i ülkede faaliyetlerini sürdüren nükleer fizikçilerini öldürmek ya da kaçırmakla suçladı.

İran bir yandan nükleer müzakereleri sürdürüken, diğer yandan nükleer enerji konusunda çalışan bilimadamlarına yönelik suikast, kaçırılma ve sabotaj olaylarını gündeminde tutuyor.

İran 2007'de Türkiye'de kaybolan Savunma Bakan Yardımcısı Ali Rıza Askeri'nin, batılı istihbarat kurumları tarafından kaçırıldığını öne sürmüştü.

İran ve nükleer faaliyetleriyle ilgili bir baska kaçırılma olayı da 2009 yilinda yaşandı.

İranlı nükleer fizikçi Şahram Amiri, Haziran 2009'da hac için gittiği Suudi Arabistan'da kaçırıldığını ve ABD'ye götürüldüğünü söyledi.

2010 yili ise İranli nükleer fizikçilere yönelik bir dizi suikastin de başlangıcı oldu.

Nükleer bilimler uzmani Mesud Ali Muhammedi, 12 ocak'ta Tahran'da uzaktan kumandalı bir bombayla öldürüldü.

Kasım 2010 tarihinde, İran yine bombalı saldırılarla sarsıldı. Bu kez, iki bilimadamina suikast yapılmıştı.

Suikastler zinciri 2011 yılında da devam etti. Fizikçi Daryuş Rizai, 23 Temmuz'da Tahran'in doğusunda silahli bir kişi tarafindan vuruldu.

11 ocak 2012'de ise İran yeni bir suikast haberiyle sarsıldı.

Kimya Mühendisi, 32 yaşındaki Mustafa Ahmedi Ruşen, Tahran'da motorlu bir kişinin arabasına yerleştirdiği bir bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.

İran saldırının kurbanının Natanz Uranyum Zenginleştirme Tesisi'ndekı bir bölümün başkanı olduğunu açıklarken, saldırıyla ilgili olarak İsrail ve ABD'yi suçladı.


FİLİSTİN

Hamas'in kurucusu olarak kabul edilen Şeyh Ahmed Yasin 2003 yılının Eylül ayında İsrail Hava Kuvvetleri'nce düzenlenen bir suikastle yaşamını hayatını kaybetti.

1987 yılındaki 'intifada' hareketi sırasında Abdülaziz Rantisi ile birlikte Müslüman Kardeşler'in Filistin kanadını kuran Yasin, aynı zamanda Hamas'ın bir lideri olarak görülüyordu.

Bir İsrail helikopterinin sabah namazından çıkan Şeyh Yasin ve iki korumasının üzerine füze fırlatması sonrası Ahmed Yasin, korumaları ve çevreden geçen 9 kişiyle birlikte olay yerinde hayatını kaybetti.

Gazze'nin Hamas lideri Abdülaziz Rantisi Nisan 2004'de İsrail helikopterlerinin Gazze'de, aracına düzenlediği füze saldırısında 17 Nisan 2004'de hayatını kaybetti. Saldırıda Rantisi'nin yanında bulunan iki kişi daha hayatını kaybetti.

Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden olan Nizar Reyyan Haziran 2009'da yine İsrail'in bir hava saldırısında yanındaki 18 kişiyle birlikte hayatını kaybetti. Aynı ay, Gazze'nin İçişleri Bakanı olan Said Salim, ağabeyi ve yanındaki iki Hamas yetkilisi ile birlikte hava saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Mahmud el Mabuh, Dubai'de kaldığı odasında Ocak 2010'da Mossad tarafından öldürüldü. Mabhuh, Hamas'ın önemli kurmaylarından biriydi. Dubai, Mahmud el Mabhuh'un suikastıyla ilgili olduğu iddia edilen 11 kişi için uluslararası tutuklama emri çıkardı.


CABERİ: HAYALET ADAM

İsrail'in Gazze operasyonunda ilk hedef Hamas'ın askeri kanat sorumlusu Ahmet el Caberi'ydi.

Caberi'nin aracındaki patlma sonrasında araç alev alev yanmaya başladı ve kısa zaman kül oldu. Komutan Caberi, israil'in en çok arananlar listesinde yer alıyordu.

Sekiz çocuk babası olan Caberi 52 yaşındaydı. Caberi daha önce de saldırıların hedefi olmuştu.

18 ağustos 2004 tarihinde Apaçi helikopteriyle evine düzenlenen saldırıda, büyük oğlu Muhammed ve üç yakın akrabası hayatını kaybetmiş, Caberi'yse yaralı kurtulmuştu.


RABİN SUİKASTİ

İsrail sadece düzenlediği suikastlerle değil, kendi içerisinde yapılan benzer saldırılarla da gündemde kaldı hep. Bunlarda biri de İzak Rabin'e düzenlenen suikast oldu. 4 kasım 1995'te Filistin Kurtuluş Örgütü ile barışa imza atan İsrail Başbakanı İzak Rabin, Tel Aviv'de bir yahudi genç tarafından yapılan suikast sonucu hayatını kaybetti.

1995 yılının 4 Kasım akşamı Tel Aviv'de düzenlenen barış mitinginin sonunda yüz binden fazla insan hep bir ağızdan barış şarkısı söylüyordu.

Bu muazzam bariş korosuna mitingde bir konuşma yapan israil başbakani izak rabin de eşlik ediyordu.

Miting sona erdikten sonra kürsüden inen Rabin, park alanındaki zırhlı aracına doğru yürümeye başladı.

Şimon peres ile ayni anda yürümesine güvenlik sebebiyle izin verilmemişti. nedeni miting sirasinda Hamas'ın bombalı eylem yapacaği ihbariydi..

Peres aracına bindikten sonra Rabin miting alanını selamlayıp halka teşekkür etti.

Makam aracina birkaç adım kala kalabalığın arasından fırlayan bir genç silahını Rabin'e doğrultarak üç el ateş etti.

Suikastçı 25 yaşında Yıgal Amir adında bir gençti. Hukuk öğrencisi gencin o güne kadar adı duyulmamış olan sağcı Yahudi grubu Eyal ile ilişkisi olduğu öne sürüldü.

Hükümet sözcüsü Uri Dromi, saldırıyı hükümete ve barış sürecine karşı olan aşırı sağcı yahudi bir örgütün üstlendiğini açıkladı..

Ağır yaralanan Rabin ise hemen hastaneye kaldırılarak ameliyata alındı ancak gece yarısına doğru öldü.

Bu suikastla ile barış süreci ortadan kalktı, Oslo Barışı'dan el Aksa İntifadası'na ve bugüne değin süren savaş ortamı egemen oldu. (Dünya Bülteni)


SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara