Irak'ta Kürt ve Şii çatışması mı?
Irakta söz konusu gelişmeler yaşanırken, Kandil’de bulunan PKK liderleri de Kürt yönetiminin Bağdat yönetimi ile savaşması durumunda Peşmerge saflarında savaşa katılacakları yönünde açıklamalarda bulunmuşlardır. Krizin derinleşmesi üzerine ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Maliki’yi uyararak, Irak ordusundan Peşmerge’ye karşı yürütülecek her hangi bir saldırının, Amerika açısında kırmızı çizgi olacağını ifade etmiştir. Ayrıca, Kerkük veya başka bir yerde çıkacak olan savaşta Amerika’nın savaşa müdahil olacağını belirti.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-22 13:48:02
Irak’ta son dönemde artan şiddet olaylarının etkisiyle hükümetin yetersizliği, Bölgesel Kürt Yönetim ve Federal hükümet arasındaki çekişme, etnik, dini ve mezhebi çatışmalar gibi konuların yeniden Irak’ta gündemin başlıca konusu haline gelmesine yol açtı. Bağdat Yönetimi ile Kürt yönetimi Kerkük konusunda karşılıklı eller tetikte dururken, Barzani’de Peşmergelerine, “Maliki’nin ‘Dicle operasyon’ ordusuna geçit vermeyin yönünde talimat verdiği yerel kaynaklarca ileri sürülmektedir. Ayrıca, bölgedeki gergin bekleyiş Barzani’nin Irak Ordusunun saldırıya geçerlerse karşılık verilmesi emri ile daha da tırmandığını göstermektedir.
Ceberi Hamrin dağı ve Kerkük’ün Tuzhurmatu kasabasında operasyonel durumda bekleyen, Maliki, ”Kerkük bir Arap kentidir. Saldırılara göz yummayacağız” yönünde beyanat vermesine karşın, iki taraf arasına görüşmelerin gerçekleştirildiği de dikkat çekmektedir. 19 Kasım’da Bağdat’tan hareket eden Dicle Operasyon birliklerine bağlı bir konvoyun Kerkük’e yakın Tikrit kentinde saldırıya uğraması üzerine gergin saatler yaşanırken, 20 Kasımda Kürt yönetimi saldırının kendilerinden gelmediğini açıkladı. Yerel kaynaklar, Tikrik kentinin Sunni Araplardan oluştuğuna dikkat çekerek, saldırının Sunni direniş gruplarından ya da Sunni Sahva ordusundan gelmiş olabileceğine dikkat çekmektedirler. 13 Askerin yaşamını yitirmesinin ardından Kürt yönetimi ve Bağdat Kerkük çevresine askeri yığınağını daha da artırma yoluna gitmiştir. Bu durum bölgedeki yerel kanaat önderlerince “Kerkük için cehennem senaryoları oynanabilir” uyarılarının yapmaya başlamaları dikkat çekicidir.
Bu bağlamda Bağdat’tan hareket eden ve Irak Başbakanı Nuri El Maliki’ye bağlı “Dicle Operasyon Birlikleri”nin Kerkük’e yakın Tikrit kentinde saldırıya uğraması krizin tırmanma eğilimi gösterdiğine işaret etmektedir. Her ne kadar Kürt yönetimi Askeri konvoya saldırının Peşmergeler tarafından gerçekleştirilmediğini açıklamış olsa bölgedeki gergin bekleyiş sürmektedir. Kürt yönetimi ayrıca kriz bölgesinde bulunan ve içerisinde Kürtlerin yer aldığı bazı birliklerin farklı yerlere kaydırıldığını ileri sürmüş ve bunun olası bir çatışmada Kürt askerlerinin Peşmerge safında savaşmasını engelleme amacından kaynaklandığı belirtmiştir.
Öte yandan Tikrit ve Kerkük’teki yerel kaynaklar, Tikrit’in Devrik lider Saddam Hüseyin’in memleketi ve dolayısı ile Sunni Araplardan oluşan bir kent olduğuna dikkat çekerek, Sunnileri her fırsatta hedef alan ve son olarak da Sunni kökenli Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi hakkında idam kararı çıkaran Maliki’nin Sunnilerinde hedefi konumunda olduğunu ifade etmektedirler. Kaynaklar, saldırıları Tiktir ve çevresindeki Sunni direnişçi grupları veya Sunnilerin kurduğu Sahva ordusunun yapmış olabileceğini belirtmektedirler.
Bu kapsamda çatışmalara yol açan Dicle Operasyon Birliği üzerinde durmakta yarar vardır. 2010 Yılındaki genel seçimlerin ardından ülkede yaşanan hükümet kaosunun ardından, yeni kabinede İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarını direk kendisine bağlayan Maliki, Irak Genel Kurmay Başkanı Babekir Zebari’nin Kürt kökenli olmasını dikkate alarak, doğrudan kendisine bağlı ve Şii Araplardan oluşan “Dicle Operasyon birliği” adı altında yeni bir askeri birim oluşturmuştu. Maliki’nin kurduğu birimin ilk operasyon alanı ise Irak-İran sınır hattındaki tartışmalı bölgeler arasında yer alan Mendeli, Hanekin gibi yerler olmuştu. Kürt yönetimi ise Dicle Operasyon Birliklerinin doğrudan Genelkurmay Başkanlığına bağlanması veya statüsü tartışmalı bölgelere kaydırılmamasını talep etmektedir. Nşitekim, Irak Anayasası’nın 140. Maddesine göre sorunlu bölgeler olarak sayılan Kerkük, Hanekin, Sincar, Mendeli bölgelerine Irak ordusunun yanı sıra Peşmergelerin de girebileceğini savunuyorlar. Ancak, Dicle Operasyon Biriminin doğrudan Irak Genel Kurmay Başkanlığının denetiminde olmadığından Kürt yönetimi söz konusu gücün Kerkük’e girmesine karşı çıkmaktadır.
Nitekim, Ceberi Hamrin dağı eteklerinde ve Şii Türkmeler ile Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Tuzhurmatı kasabasına yakın bölgelerde yığınak yapmayasının ardından Peşmerge güçleri de bölgede tüm hareketliği takip altına almıştır. Ceberi Hamrin dağı ve Tuzhurmatu bölgesinde gergin bekleyiş devam ederken, Barzani’de Maliki’nin açıklamalarının hemen sonrasında “Maliki’nin ‘Dicle operasyon’ ordusuna geçit verilmeyeceğini açıklamıştır. Krizin derinleşmesi üzere doğrudan Irak Cumhurbaşkanı Talabani de Erbl’e geçerek Mesut Barzani ile bir toplantı gerçekleştirmiştir. Yerel kaynaklara göre toplantıda Maliki’ye karşı ortak hareket edilmesi konusunun gündeme geldiği ve tarafların bu konuda uzlaştığı ifade edilmektedir.
Talabi’nin krizin derinleştiği bir dönemde Bağdat’a gitmeyeceğini açıklaması dikkat çekicidir. Bunun üzere Irak Merkez Bankası Başkanlığına da vekalet eden Başbakan Nuri El Maliki de Irak’taki Kürt bölgesine mali finans aktarımlarını durdurulması talimatını vermiştir. Maliki’nin bu tutumu üzerine 6 Kürt bakan kabineden çekilme tehdidinden bulunmuştur.
Irakta söz konusu gelişmeler yaşanırken, Kandil’de bulunan PKK liderleri de Kürt yönetiminin Bağdat yönetimi ile savaşması durumunda Peşmerge saflarında savaşa katılacakları yönünde açıklamalarda bulunmuşlardır. Krizin derinleşmesi üzerine ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Maliki’yi uyararak, Irak ordusundan Peşmerge’ye karşı yürütülecek her hangi bir saldırının, Amerika açısında kırmızı çizgi olacağını ifade etmiştir. Ayrıca, Kerkük veya başka bir yerde çıkacak olan savaşta Amerika’nın savaşa müdahil olacağını belirti. Öte yandan ABD’nin Erbil başkonsolosu ve ABD’li bir grup askeri yetkili de Kürt yönetimi yetkilileri ile bir araya gelerek, krizin diplomatik yöntemlerle çözülmesine katkı sağlayamaya çalışmışlardır. ABD’li yetkililerin ardından Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Yunus Demirer ve beraberindeki heyette son süreçte yaşananlara ilişkin Mesut Barzani’yle görüşmüştür.
Sonuç olarak Irak’ta Kürt ve Şii unsurlar arasındaki kriz derinleşirken, bölgede yeni bir istikrarsızlık unsuru daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Çetiner Çetin
IMPR Danışman
BARZANİ VE TALABANİ KRİZ İÇİN BİR ARAYA GELDİ
SON VİDEO HABER
Haber Ara