Veyis Ateş: Dönemin sembol isimleri vardı Ali Kalkancılar...
Bekir Hazar: Müslüm Gündüzler...
Veyis Ateş: Onlarla da yayın yaptınız tabii..
Bekir Hazar: Ben o sırada haber merkezinde değildim. Ama haber merkezinde olan arkadaşlardan edindiğim intiba, yıllar sonra bu olayların tezgâh süreci olduğuydu.
Veyis Ateş: Neydi mesela?
BANYO YAPARKEN ÇIPLAK ŞEKİLDE DIŞARI ÇIKARILMASI PLANLANIYORDU!
Bekir Hazar: Mesela, Müslüm Gündüz'ün evinin önünde operasyon için 3 gün beklendiği, 3 gün boyunca operasyon yapılmadığı... Çünkü Müslüm Gündüz'ü banyo yaparken yarı çıplak şekilde dışarı çıkarma planının yapıldığı ve bunun içinde evde bir şeyler olması gerektiği fakat hanımefendinin normal olmadığı yani kadınlara has hastalığı olduğu için banyoluk bir durum olmadığı ama banyoluk bir durumun beklendiği gibi içeriden bilgi akışı geliyor ki...
Veyis Ateş: Bu kadar özel bir bilgiyi nasıl alıyor gazeteciler?
Bekir Hazar: Polis muhabirleri polisle beraber o anda alıyorlar. 3 gün bekledikten sonra.
Veyis Ateş: 3 gün bekliyorlar da içerde bu kadar özel bir durumun yaşandığı bilgisi nasıl geliyor?
MÜSLÜM GÜNDÜZ'ÜN YANINDA KİM VARSA O SÖYLÜYORDUR!
Bekir Hazar: O anda Müslüm Gündüz kimle beraberse ondan geliyordur bilgi herhâlde.
Veyis Ateş: Fadime Şahin'den geliyordur...
Bekir Hazar: Belki de kuşlar söylüyordur... Gibi gibi bir sürü anekdotlar var.
Veyis Ateş: İlginç...
Bekir Hazar: Beni fazla sıkıştırma zaten sıkışmış trafikten geliyorum.