Gensoru önergesindeki iddialara işaret eden Şahin,''Bizim vatandaşlarımızı, Cumhuriyeti benimseyen veya benimsemeyen şeklinde ikiyi ayıran ayrımcı zihniyeti kabul etmemiz asla mümkün değildir, bunu kınıyorum,telin ediyorum'' dedi.
Şahin, CHP'nin yapay sorun oluşturan, çözümden şikayet eden, oluşan kargaşadan ve anarşiden medet uman bir parti olma konumundan bir türlü kurtulamadığını ifade etti. Cumhuriyet ve Cumhuriyet Bayramı'nın, 75 milyon vatandaşın en önemli ortak milli değeri olduğunu kaydeden Şahin, bu ortak değerin kimsenin tekelinde bulunmadığı gibi birilerinin canı istediğinde tartışmaya açacak konu olmadığını, 89 yıldır birlik ve beraberlik içinde kutlandığını, AK Parti iktidarı olarak kendilerinin de bu geleneği güçlendirerek sürdürdüklerini anlattı.
Birilerinin iddia ettiği gibi Cumhuriyet Bayramı'nın kutlanmasını engellemek gibi düşünce ve davranışlarının olmadığını belirten Şahin, şöyle konuştu:
''Bize yasakçı, baskıcı iftirasını atanlar önce kendi geçmişlerine baksın. Bu yıl alternatif kutlama hevesine giren CHP, bunu ilk kez yapmamıştır. CHP, 1948 yılında da benzer kutlama gayreti içine girmiştir. CHP Genel Sekreterliği'nce il ve ilçe örgütlerine gönderilen yazıda, CHP'nin özel program yapacağı, Cumhuriyet Bayramı ile CHP'nin kuruluş yıldönümünün birleştirilerek kutlanacağı belirtilmiştir. CHP bugün olduğu gibi o günde toplumu ayrıştırma gafletine düşmüştür. Demokrat Parti'li vatandaşlar o tarihte, bu kutlamalara katılamamıştır. CHP Ankara'da gövde gösterisi yapma uğruna, çeşitli illerden vatandaşları Ankara'ya taşımak istemiş, Kırıkkale'den 40 vatandaşın yolda geçirdiği kazayla vefatlarına sebep olmuştur. Bugün Hükümetimizce halkın bayram kutlamasını yasakladığın iddia eden CHP, 1949 yılında halkın ve siyasi partilerin bayram kutlamasına katılmasını yasaklamıştır. Bakanlar Kurulu, o yıl aldığı kararla Hipodrom'da yapılan resmi geçit törenlerine siyasal partilerin atlı ve yaya köylülerin, esnafın ve halkın katılmasına yasak getirmiştir. Sadece askeri birlikler, askeri okullar ve izcilerin törene katılmasına karar verilmiştir. CHP'nin bu yasakçı kararı, onbinlerce vatandaş tarafından da protesto edilmiştir. Bu tipik CHP zihniyetidir. Olayları işine geldiği gibi çarpıtmak, anamuhalefet partisinin yaptığı en iyi iştir.''
-''İnsanları ayrıştırma gafletine düşmüştür''-
Gensoru önergesindeki iddiaların tamamen gerçek dışı ve mesnetsiz olduğunu belirten Şahin, 1936 yılından beri Cumhuriyet Bayramı törenlerinin Hipodrom'da yapıldığını, törenlerin bu yıl da başkentte Hipodrom'da gerçekleştirildiğini söyledi.
Şahin, ''CHP tek parti iktidarından kalan alışkanlıklarının devamı olarak, tıpkı BDP'nin alternatif Cuma girişiminde olduğu gibi bir takım legal ve illegal örgütlerin peşine takılarak alternatif Cumhuriyet Bayramı yapma girişiminde bulunmuş, böylesi önemli gönde insanlarımızı ayrıştırma gafletine düşmüştür'' dedi.
CHP'nin sonradan sahiplendiği ve siyasi rant için destek verdiği bir gösteri yürüyüşü için çeşitli sivil toplum örgütlerince Ankara Valiliği'ne başvuruda bulunulduğunu ifade eden Şahin, talebe konu olan Ulus ve Anıtkabir'in Ankara'da gösteri yürüyüşleri yapılacak yerler içinde bulunmadığını vurguladı.
Ulus, 1. Meclis önünde toplanarak yapılması planlanan istenen eylemin kanuna aykırı faaliyet olduğunun değerlendirildiği ve Ankara Valiliği'nce izin verilmeyeceğinin başvuru sahiplerinden legal olanlarına bildirildiğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
''Gruplar yasal olmayan bu eylemi Cumhuriyet Bayramı kılıfı altında yapmakta ısrarcı olmuştur. İstihbari bilgiler doğrultusunda etkinliğin perde arkasında illegal örgütlerin bulunduğu, provokasyonlara açık olduğu değerlendirilmiştir. Halkın huzur ve sükununu bozmayı hedefleyen bahse konu provokatif grupların yapmayı planlandığı yasadışı her türlü eylem ve etkinliğin engellenmesi amacıyla gerekli güvenlik tedbirlerini almak bakanlık olarak en temel görevimizdir. Arama noktaları izinli gösteri ve toplantı yürüyüşleri için konulur, izinsizler için arama noktası konulmaz. Ankara Valiliği gerekli önlemleri almıştır. Meşru zeminlerdeki her türlü hak arayışını, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün sonuna kadar arkasındayız. 10 yıl boyunca AK Parti'nin yaptığı reformlar bu gerçeğin en somut örneğidir. Ancak hiçkimsenin yasal olmayan yollarla hak iddia etmeye, çeşitli kılıflar altında illegal gösteri yapmaya, güvenlik güçlerine saldırmaya, diğer vatandaşların haklarını gasp etmeye hakkı da haddi de yoktur. ''
''Fişlemeyi kaldıran Ak Parti Grubu'dur''-
29 Ekim'de yaşananları hatırlatan Şahin, bazı fotoğraflar göstererek, ''O gün toplanan gruplardan bazıları milletvekillerinin arkasına saklanarak güvenlik güçlerine saldırmaları, gerçek amacın bayram kutlamak olmadığını göstermektedir. Bu fotoğraflar CHP'lilerin şeref levhalarıdır. Polis memurunun boynuna sarılan ve saldıran CHP'lileri görüyoruz...'' dedi.
Şahin, gensorunun gerekçesinde polisin biber gazı sıkıp yurttaşlara saldırırken kendisinin helikopterden alanı denetlediği ve olayları yönlendirdiğinin ifade edildiğine işaret ederek, 'O gün helikoptere bindiğim ve gezdiğim doğrudur. Olayların çıktığı, saldırılar üzerine polisin müdahale ettiği saatlerde Hipodrom'daki törenlerdeydim'' diye konuştu.
29 Ekim ile ilgili yapılan kara propagandanın bununla sınırlı kalmadığını ifade eden Şahin, elinde Türk bayrağı bulunan küçük çocuğun copla polis tarafından kovalandığı fotoğrafının montajlandığının ortaya çıktığını anlattı. Şahin, ''Yapılanların amacı polisimizi, Hükümetimizi, devletimizi yanlış anlatma gayretidir. Bunların amacına ulaşamayacağı, polisin her ne pahasına olursa olsun bundan sonra da görevini tereddütsüz yerine getireceği bilinmelidir'' dedi.
Başbakan ve şahsını hedef alan yıpratma amaçlı iddiaların CHP tarafından sürekli dile getirildiğini belirten Şahin, CHP'li bir milletvekilinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki görevi sırasında personeli Türk, Kürt, Alevi ve Sünni şekilde fişledikleri iddiasında bulunduğunu söyledi. Şahin, ''Elinizde somut bir bilgi ve belge olmadan böyle bir iftirada bulunmak, haysiyetli ve onurlu bir insana yakışıyor mu? Şayet iddialarınıza ilgili somut bilgi ve belge varsa açıklayın. Açıklamadığınızda sizi müfteri ilan ediyorum. Geçmişine baktığımızda CHP'nin fişlemeyi rutin hale getirdiğini ve hangi kesimin mağdur olduğunu hepimiz biliyoruz'' diye konuştu.
Anayasa değişikliğiyle fişlemeyi kaldıranın AK Parti Grubu olduğunu ifade eden Şahin, Tunceli'deki olayın kendileri tarafından ortaya çıkartıldığını ve ilgililer hakkında yasal işlem başlatıldığını, sonuca göre gereğinin yapılacağını söyledi. İddia ve iftiraların hiçbirisinin gerçekle bağdaşmadığını belirten Şahin, konuşmasını, ''CHP hakkında milletimize gensoru veriyorum'' diyerek tamamladı.
-''Dünya durdukça başımızda durun''-
Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, ''CHP'nin peşine takıldığını söylediğiniz onlarca demokratik kitle örgütüne illegal diyorsanız, asıl siz illegalsiniz. Şaka gibisiniz. Ama sonuçta insansınız. Güzel bir Amerikalı aktristi gördüğünde gülebilen, yürüyebilen, yemeğini yiyebilen birisiniz. Bu kadar eleştiri size gerçekten fazla. Fazla üzerinize gittik ve köşeye sıkıştırdık sizi'' dedi.
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de sataşma gerekçesiyle yaptığı konuşmada, Şahin'in kendileri için ''Karargahtan emir almadıkları için gensoru vermiyorlar'' dediğini belirterek, ''Sayın Bakan daha önce pot kırmıştı; 'biz vekillerin konuşmasını dinledik, KCK de Kürdistanı Cebren Köleleştirme'dir' diye böyle bir şifre çözümü yapmıştı. Böyle bir zekanın kıymeti bilinmelidir. Nankörlüğe mahal vermeyelim. Dünya durdukça başımızda durun. Demek ki dinleme işinde aksama var. Bu karargah, haber vermedi falan o hususları tekrar üzerimizde tesis etmeniz ricasıyla...'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Şahin hakkındaki gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Başkanvekili Meral Akşener, birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.