Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

6 yaşındaki Muhammed: Anne ne zaman öleceğiz?

Ölümden kaçtık fakat ölüm bizi her köşede bekliyor. İsrail’in kara saldırısı korkusuyla Selahattin’deki evimi terk ettim. En son bunu yaptıklarında tanklar bölgemize gelip evimi yıkmıştı. Burada da durum çok korkunç. Ailemi koruyamadığım için çaresiz hissediyorum. Kızım için korkuyorum. Panik atakları ve bombardımanda çığlıklar atıyor. Eşim hamileliğinin son aylarında. Ancak buradan başka nereye gidebiliriz ki?”

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-11-20 14:47:23

6 yaşındaki Muhammed: Anne ne zaman öleceğiz?
TİMETÜRK / Mai Yağı (AFP)

Gazze Şehri’ne düşen İsrail füzelerinin sesini her duyduğunda 6 yaşındaki Muhammed, annesi dönüp soruyor: “Ne zaman öleceğiz?”

Bombardımanın travması altında ve çocukları için korkan ailesi, 6 gündür aralıksız süren İsrail’in hava saldırılarının yükünü taşıyan Gazze Şehri’nin terk etmeye karar vermiş.

Toplanıp şiddetten daha az etkilenen Güney Gazze’deki Han Yunus’a gitmişler.

Fakat Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığının farkındalar. Bu küçücük sahil şeridinde dokunulmamış tek bir köşe yok. 1,6 milyon insanın yaşadığı bölgedeki her merkez, F-16’larca bombalandı.

Sakinler için sığınaklar olmadığından, savaş uçakları geldiğinde her aile evinin köşesindeki en güvenli yere sığınmak durumunda kalıyor.

Muhammedin ailesi Han Yunus’un daha güvenli olmasını ümit ediyor. Orada annesinin akrabalarının yanında kalıyorlar.
Annesi Ümmü Cihat şunları söylüyor: “Çocukların ödü kopuyor. Oğlum Muhammed yemiyor. Çok korktuğundan nereye gidersem peşimden geliyor. Her 10 dakikada bir ne zaman öleceğimizi soruyor. Okula gitmek istemiyor çünkü şehit olacağından ya da okuldan dönüp benim ya da kardeşlerinin öldürüleceğinden korkuyor”.

Evleri şu an Gazze’nin batısında bir apartmanın 9’ncu katında yer alıyor. Ümmü Cihat AFP’ye telefonda şunları anlattı: “Saldırılar tüm binayı sallıyordu ve nihayetinde pencereler ve kapılar kırıldı. O zaman Han Yunus’a gitmeye karar verdik”.

Han Yunus’ta saldırıya uğruyor fakat Gazze Şehri’nden daha az olduğu için aile daha güvende hissediyor. Ümmi Cihat şunlar söylüyor:

“Korku ve endişe burada da peşimi bırakmadı. Çocuklarıma ne söyleyeceğimi ve İsrail saldırısı bittiğinde korkularının üzerinden nasıl gelecekler bilmiyorum”.

Velit Sultan (30) kuzeydeki Beyt Lahiya’daki evinden hamile eşi, kızı ve düzinelerce komşusuyla birlikte kaçmış. İsrail’le sınıra yakın olan bölge, ağır ateş altında bulunuyor.

Şeyh Rıdvan’dan bir arkadaşıyla Gazze Şehri’ne sığınmaya gelmiş ancak burada da huzur bulamamışlar. Sultan şunları söylüyor:

Ölümden kaçtık fakat ölüm bizi her köşede bekliyor. İsrail’in kara saldırısı korkusuyla Selahattin’deki evimi terk ettim. En son bunu yaptıklarında tanklar bölgemize gelip evimi yıkmıştı. Burada da durum çok korkunç. Ailemi koruyamadığım için çaresiz hissediyorum. Kızım için korkuyorum. Panik atakları ve bombardımanda çığlıklar atıyor. Eşim hamileliğinin son aylarında. Ancak buradan başka nereye gidebiliriz ki?”

43 yaşındaki Süheyla Nuri de, kesin öleceğini düşündüğü bir geceden sonra ayrılmaya karar vermiş: “Berbat bir geceydi. Patlamalar o kadar büyüktü ki sanki evimin içindeydiler. Orada durdum ve ölmeyi bekledi”.
Sabahında Beyt Lahiya’daki evinin bahçesinde şarapneller ve yıkıntılar bulunca evini terk edip abisinin Gazze Şehri’ndeki yerine gitmeye karar vermiş.

Şehir sürekli havadan saldırı altında olsa da sınır bölgesi sakini olarak Nuri, İsrail’in kara saldırısında daha güvenli olabileceğini düşünmüş.

Meysa Şanti (40) kuzey Batı Gazze’deki evini ailesiyle beraber terk ederek Rimal mahallesindeki akrabalarına sığınmış. Şanti şunları anlatıyor.

“Apartmanımın arkasındaki direniş bölgesine ağır İsrail bombardımanı vardı. Evimin pencereleri kırıldı. Ailem ve panik içindeki çocuklarım için korktuğumdan daha güvenli bir yere gitmeye karar verdim”.

Gece ve gündüz süren bombardıman nedeniyle aileden herkesin uykusuzluktan gözleri kızarmış ve yorgun. Şanti, “Fakat burada da uyuyamıyoruz. Patlamalar burada da sürüyor. Tek yapabildiğimiz birbirimizi teskin etmek.”

HuffingtonPost’ta yayınlanan bu haber, Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.

Haber Ara