Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İşte İsrail'in tanımadığı BM kararları

İsrail'in başlattığı Gazze saldırılarıyla İsrail'in uluslararası hukuk açısından meşruiyeti tartışılmaya başlandı. gerekse İsrail'in ihlal ettiği BM kararları da bu tartışmaların kaynağını oluşturuyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-11-19 15:35:16

İşte İsrail'in tanımadığı BM kararları
TIMETURK / Haber Merkezi

181 sayılı karar (29 Kasım 1947): Paylaşılması planı: Filistin toprakları üzerinde birisi Arap diğeri Yahudi olmak üzere iki bağımsız devletin kurulması ve Kudüs’ün Birleşmiş Milletler yönetimine bırakılması.

194 sayılı karar (11 Aralık 1948): Dönmek isteyen Filistinli mültecilerin ülkelerine dönmeleri en mümkün şekilde gerçekleşmeli ve komşularıyla barış için yaşamaları temin edilmeli. İsrailliler tazminat ödemeye mahkûm edilmelidir. Filistin için Birleşmiş Milletler’de uzlaştırma komisyonu kurulması kararlaştırıldı.

302 sayılı karar (8 Aralık 1949): Birleşmiş Milletler, Filistinli mültecilerin sorunları için, Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalıştırma Ajansı’nı (UNRWA) kurdu.

GÜVENLİK KONSEYİ KARARLARI


236 sayılı karar (11 Haziran 1967): 1967 Haziran’ında başlayan savaşın ikinci gününde toplanan BM Güvenlik Konseyi, bir an önce ateşkes ilan edilmesini ve İsrail’in Mısır, Suriye ve Ürdün’e karşı sürdürdüğü askeri operasyonların sona erdirilmesini talep etti.

237 sayılı karar (14 Haziran 1967): Güvenlik Konseyi, İsrail’den operasyonların gerçekleştiği bölgelerde yaşayanların huzur ve güvenliğini temin etmesini istedi. Ayrıca mültecilerin dönüşünün kolaylaştırılması için uyarıda bulundu.

242 sayılı karar (22 Kasım 1967): Bir bildiri yayınlayan BM Güvenlik Konseyi, “Filistin topraklarının silahlı güçler eliyle işgal edilmesini” kınadı ve İsrail Ordusu’nun işgal ettiği bölgelerden çekilmesini istedi. Bildiride, “BM, bölgedeki her ülkenin siyasi bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü garanti altında tutar” denildi.

250 sayılı karar (27 Nisan 1968): İsrail’in 2 Mayıs 1968’de Kudüs’te gerçekleştirmeyi planladığı askeri operasyondan vazgeçmesi yönünde karar verildi. Kararda, operasyonun iptali için “bölgedeki gerilimi artıracağı” gerekçesi dile getirildi.

251 sayılı karar (2 Mayıs 1968): Kudüs’te askeri operasyonlara girişen ve 250 no.lu kararı ihlal eden İsrail, BM tarafından kınanmadı. BM Güvenlik Konseyi’nden “üzgünüz” açıklaması geldi.

252 sayılı karar (21 Mayıs 1968): İsrail’in “işgal ettiği toprakları devletine kattığını” açıklamasının ardından, BM Güvenlik Konseyi İsrail’in tedbirlerinin geçersiz olduğunu savundu. Yapılan açıklamada, “gerçekleştirilen eylemin Kudüs’ün statüsünün değiştirilmesine yönelik olduğu ve İsrail’in bu tarz girişimlerden men edildiği” ifade edildi.

267 sayılı karar (3 Temmuz 1969): BM Güvenlik Konseyi, İsrail’in “Kudüs’ün statüsünü değiştirmeye yönelik girişimlerini” kınadı.

340 sayılı karar (25 Ekim 1973): Yom Kippur ya da Ramazan adıyla bilinen savaş sonrasında, ikinci defa Birleşmiş Milletler Yardım Gücü’nün (FUNU II), İsrailliler ve Mısırlılar arasında ateşkesi sağlamak üzere bölgeye gönderilmesi ve görev sonrasında bölgeden tahliyesi kararlaştırıldı.

446 sayılı karar (22 Mart 1979): Güvenlik Konseyi, İsrail’in 1967’den beri işgal altında tutulan Filistin topraklarında ve diğer Arap ülkelerinde sürdürdüğü koloni inşaatlarının durdurulması talimatını verdi. Konseyin bildirisinde, “İsrail’in uygulamalarının hiçbir hukuki temele dayanmadığı ve savaş sırasında sivillerin korunmasıyla ilgili Cenevre Konvansiyonu’na uyması konusunda uyarıldığının” altı çizildi.

468 sayılı karar (8 Mayıs 1980): Konsey, birçok Filistinlinin İsrailli askeri güçlerce El-Halil ve Kalkulya şehirlerinden “illegal” şekilde çıkarılmasını kınadı ve İsrail’den bu uygulamalardan vazgeçmesini istedi.

592 sayılı karar (8 Aralık 1986): Güvenlik Konseyi, 1967’den beri işgal altında tutulan Filistin ve Arap ülkelerine ait topraklarda gerçekleştirdiği operasyonların, savaş sırasında sivillerin korunmasına yönelik Cenevre Konvansiyonu’na aykırı olduğunu hatırlattı. Konsey, Bir Zeit Üniversitesi’nde ateş açarak onlarca öğrenciyi öldüren ve yaralayan İsrail Ordusu’nu kınadı.

605 sayılı karar (22 Aralık 1987): Birinci İntifada’nın durdurulması sonrasında, İsrail Ordusu’nun işgal altında tutulan topraklarda Filistin halkına karşı insan hakları ihlali içeren uygulamalarını kınadı. Filistinli sivillere ateş açan, öldüren ve yaralayan İsrail Ordusu, bu kınamayı da umursamadı.

607 sayılı karar (5 Ocak 1988): Filistinli sivilleri işgal altındaki topraklardan çıkaran İsrail’in bu tutumundan vazgeçmesi ve Cenevre Sözleşmesi’nde belirtilen şartları dikkate alması gerektiği ifade edildi.

608 sayılı karar (14 Ocak 1988): İsrail’in Filistinli sivillere karşı yürüttüğü toplu sürgün politikasından vazgeçmesini ve yurtlarından sürülenlerin “güven içinde” geri dönüşlerinin sağlanmasını İsrail’den talep etti.

636 sayılı karar (6 Temmuz 1989): BM Güvenlik Konseyi, İsrail’den daha önceki kararlarına ve Cenevre Sözleşmesi’ne uymasını istedi. Bununla birlikte Filistinli sivillere karşı yürütülen sürgün politikasına son vermesi ve sürgün edilenlerin güvenlik içinde geri dönmelerini sağlaması gerektiği de dile getirildi.

641 sayılı karar (30 Ağustos 1989): Konsey, İsrail’in işgalci bir güç olarak bulunduğu topraklardan Filistinlileri çıkarmasının hukuksuz bir uygulama olduğunu açıkladı. Sürülen Filistinlilerin geri dönmesi gerektiği vurgulandı.

672 sayılı karar (12 Ekim 1990): Kudüs’ün kutsal mekânlarında bulunan camilerde işlenen katliam, “BM Güvenlik Konseyi, Haremüşşerif ve Kudüs’ün diğer mukaddes yerlerinde İsrailli güvenlik güçlerince gerçekleştirilen şiddet olaylarını kınamaktadır” açıklamasıyla kınandı. İsrail’den, adli yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve işgal altındaki yerlerde gerçekleştirilen katliam için sorumluluğu üzerine alması istendi.

673 sayılı karar (24 Ekim 1990): BM Güvenlik Konseyi, İsrail’in 672 sayılı kararı uygulamayı reddetmesini kınadı.

681 sayılı karar (20 Aralık 1990): Cenevre Konvansiyonu’na uyulması konusunda Konsey tarafından İsrail’e ihtarda bulunuldu.

694 sayılı karar (24 Mayıs 1991): Güvenlik Konseyi, Mayıs 1991’de 4 sivil Filistinlinin daha İsrailli güvenlik güçleri tarafından sınır dışı edilmesinin, Cenevre Konvansiyonu’na aykırı olduğunu açıkladı.

799 sayılı karar (18 Aralık 1992): Konsey, Aralık ayında 400 kişinin daha ülkelerinden çıkarılmasının Cenevre Sözleşmesi’nin ortaya koyduğu zorunlulukların ihlali anlamına geldiğini belirterek, gerçekleştirilen uygulamayı kınadı. Güvenlik Konseyi, Lübnan’ın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tanıdıklarını açıkladı.

904 sayılı karar (18 Mart 1994): BM Güvenlik Konseyi İsrail’den, El-Halil Camii katliamı sonrasında, İsrailli Yahudi Yerleşimcilerin Filistinli sivillere yönelik illegal tutumları ve şiddet eylemlerini engelleyecek adımları atmasını istedi.

1322 sayılı karar (7 Ekim 2000): İkinci İntifada Hareketi’nin başladığı dönemde, Güvenlik Konseyi, Filistinlilere karşı orantısız güç kullandığı için İsrail’i kınadı ve şiddet eylemleri konusunda üzüntüsünü dile getirdi.

1397 sayılı karar (12 Mart 2002): Güvenlik Konseyi, provokasyon, terör, saldırı, yıkım ve şiddet içerikli her türlü eylemin bir an önce durması temennisinde bulundu. İsrail ve Filistin taraflarına müzakere çağrısı yapıldı.

1402 sayılı karar (30 Mart 2002): Batı Şeria topraklarının tamamının İsrail tarafından yeniden işgal edilmesinden sonra, Konsey derhal ateşkes ilan edilmesi ve İsrail askerlerinin Filistin şehirlerinden çıkması talebinde bulundu.

1405 sayılı karar (19 Nisan 2002): BM Güvenlik Konseyi, insani ve tıbbi yardım kuruluşlarının en kısa zamanda Filistin halkına yardım götürmesi gerektiğini açıkladı.

1435 sayılı karar (24 Eylül 2002): Konsey, “İsrail işgal güçlerinin Filistin şehirlerinden en kısa sürede tahliyesinin zorunlu olduğunu” açıkladı. Filistin Yönetimi’nden de, terörist saldırıların faillerine karşı yargıya başvurmasını istedi.

1515 sayılı karar (19 Kasım 2003): Güvenlik Konseyi, İsrail ve Filistin taraflarına, sınırları kesin ve tanınmış olan yan yana iki devlet halinde bir bölge vizyonu için çağrı yaptı. Bunun için, Ortadoğu Dörtlüsü’nün hazırladığı yol haritasına uyarak çatışmayı sona erdirmelerini istedi.

1544 sayılı karar (19 Mayıs 2004): İsrail’den Uluslar arası insanlık ve insan hakları hukukunun getirdiği yükümlülüklere uymasını istedi. Filistin topraklarında gerçekleştirilen konut yıkımlarının durdurulmasının bir zorunluluk olduğu dile getirildi.

1850 sayılı karar (16 Aralık 2008): BM Güvenlik Konseyi, Annapolis müzakere sürecine desteğini açıkladı. Taraflardan “güven ortamını zedeleyecek tutumlardan çekinmelerini” ve müzakere sonuçlarına boyun eğmelerini istedi.

1860 sayılı karar (8 Ocak 2009): İsrail Ordusu’nun Gazze Şeridi’ne düzenlediği “Dökme Kurşun” adı verilen kanlı baskın sonrasında da, Konsey bir an önce kalıcı bir ateşkesin tesis edilmesi gerektiğini açıkladı ve İsrail askerlerinin tamamının Gazze’yi terk etmesi talimatını verdi. Konsey ayrıca, tıbbi yardım organizasyonlarının Gazze’ye girişine müsaade edilmesini ve illegal silah trafiğinin de durdurulmasını istedi.

Haber Ara