Askeri liselere din dersi geliyor
Genelkurmay, askeri lisede seçmeli Kur'an-ı Kerim dersine onay verdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-14 12:21:23
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, son dönemlerde bazı basın ve yayın organlarında, ''askeri okulların Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) bağlı olmadıkları, müfredatının ve ders kitap içeriklerinin Genelkurmay Başkanlığınca oluşturulması ve askeri okulların MEB ve YÖK denetleme sistemi dışında olmaları nedeniyle askeri okulların darbeci zihniyetin yetişmesine ortam hazırladığı, bu mahzuru gidermek maksadıyla askeri okulların müfredatının elden geçirilmesi gerektiği'' şeklinde haber ve yorumlar yapıldığının gözlemlendiği belirtildi.
Bu haberlere ilişkin TSK eğitim kurumlarında uygulanan eğitim sistemi bilgi notuyla ders çizelgeleri ve askeri ders içeriklerinin, 17 Eylül 2011, 6 Mayıs 2012 ve 23 Temmuz 2012 tarihlerinde TSK genel ağında yayımlandığı hatırlatılan açıklamada, ancak bu konudaki haber ve yayınlara devam edildiği, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve oluşabilecek yanlış algılamaların önüne geçilmesi maksadıyla konuyla ilgili açıklama ihtiyacı duyulduğu bildirildi.
Haberin devamı ↓
reklam
Türk Silahlı Kuvvetleri eğitim ve öğretim sisteminin temel hedefinin, ''TSK personeline insani, milli, ahlaki ve mesleki niteliklerin kazandırılması ve bu niteliklerin, yaşam boyu eğitim felsefesi ışığında idamesiyle her zaman muharebeye hazır, kazanmaya azimli, üstün vazife şuuruna, mutlak itaate, üstün fizik ve moral gücüne, çağın gerektirdiği bilgi ve beceriye sahip, çok iyi yetişmiş personele sahip olmak'' olduğu vurgulanan açıklamada, kurumun eğitim sistemine ilişkin ayrıntılı bilgiye yer verildi.
Kamuoyunda gündeme getirilen iddiaların aksine TSK eğitim ve öğretim kurumlarının, eğitim birliğine aykırı hareket etmesinin ve eğitim-öğretim müfredatında açık veya gizli olarak darbeye yönelik eğitim konularının bulundurulmasının söz konusu olmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Bütün eğitim sistemi yürürlükteki mevzuata uygun olarak düzenlenmiştir. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de askerî okullar, harp sanatını öğretmek amacıyla kurulmuştur. Tüm modern ordulardakine benzer şekilde TSK askeri okullarında da fiziki yeteneği en yüksek seviyede tutmak için temel beden eğitimi ve savaş beden eğitimi dersleriyle bilinen anlamda askerliğin temel konuları olan taarruz, savunma gibi harekat konularını içeren askeri eğitim programı akademik programla birlikte uygulanmaktadır.
TSK orta dereceli askeri okullarında; eğitim ve öğretim programlarımızın hazırlanması, programların denkliğinin sağlanması, onaylanması ve bilimsel denetimi konularında MEB kriterlerine uygun hareket edilmektedir. Ayrıca, TSK ortaöğretim okullarında; MEB Talim ve Terbiye Kurulu tarafından tescil edilen haftalık ders çizelgesine uygun olarak MEB tarafından belirlenen ders kitapları okutulmaktadır.
TSK yüksek öğretim kurumları eğitim ve öğretim programları YÖK'ün ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarda aradığı kriterlere uygun olarak hazırlanmakta ve uluslararası alanda geçerliliği olan programlar oluşturulmaktadır.
TSK askeri okullarının, TSK bünyesinde görev alacak muharip subay ve astsubay yetiştirmenin gereği olarak kendi özel kanun ve yönetmeliklerine tabi olmasının 'Türk Milli Eğitim Müfredatından farklı eğitim ve öğretim yaptığı' şeklinde algılanmasının çoğu zaman yanlış ve eksik bilgiden kaynaklandığı, bazı hallerde de maksatlı olduğu değerlendirilmektedir.
TSK bünyesindeki orta dereceli okullardan başlayarak, Harp Akademilerine kadar tüm eğitim ve öğretim kurumlarının MEB ve YÖK kriterlerine uyum sağlamasına, geleceğin güvenlik ve harp ortamının gereklerine göre dinamik olarak sürekli geliştirilen ve değiştirilen eğitim ve öğretim programlarına rağmen ön yargıların şekillendirdiği bakış açısıyla TSK eğitim ve öğretim kurumlarına yöneltilen eleştirilerin yersiz olduğu, diğer taraftan her zaman sıcak gelişmelerin yaşandığı bir coğrafyada bulunan Türkiye'de silahlı kuvvetlerin konumu ve rolünün, güvenlik ihtiyaçları ve maruz kaldıkları tehdit düzeyleri düşük seviyede olan bazı batılı ülkelerin silahlı kuvvetleri ile kıyaslanmasının ve mevcut durumun demokratik ülkelerdeki uygulamalara aykırı olduğu iddiasının gerçeklerden uzak bir bakış açısının ürünü olduğu değerlendirilmektedir.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara