Habertürk canlı yayınında konuşan Radikal Gazetesi yazarı Tarhan Erdem Hükümetin yanlış bir yol izlediğini belirterek, idamın geri getirilmesinin söz konusu olmadığını ifade etti.
ÇOK ÖNEMLİ MADDELER SEÇİMLE BİRLİKTA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
Hükümetin ne yapmak istediğini önce doğru anlamak lazım. Bu tasarı Büyük şehir belediye tasarısı. Çok önemli maddeleri seçimle birlekte yürürlüğe girecek. Ne getiriyor? 29 ilde seçimden sonra halkın seçtiği bir meclis olacak ve halkın seçtiği bir başkan olacak. Her ne kadar buna Büyükşehir Belediye Başkanı denilecekse de o aslında il meclisidir. Ve onun başındaki insan ise federal devletlerdeki gibi o federal devletin valisidir. Yani o yetki ile donatılmış değildir. Ama mesela Konya'da o büyük ilimizde halkın seçtiği bir başkan ve bir meclis olacaktır. İlçede de halkın seçtiği bir başkan ve bir meclis olacaktır.
FEDERASYONDAN KORKMAMAK LAZIM
Şimdi neden böyle yaptılar? Milliyetçi Hareket Partisi çok kategorik bir ilkeye bağlı itirazı var. Diyor ki bu merkezi idareyi bozuyor. Yerine illerdeki yetkilileri koyuyor. Çok haklıdır aslında. Federasyon özerklik işte bazı kavramlardan korkmamak lazım. O kavramlarla da konuşmamak lazım. Ne yapılacağını konuşmak lazım. Bence bütün her yerde MHP'nin siyasi ilişkilerini savunan partiler o memleketin merkezi idare ile yönetilmesini isterler. Ona karşı olanlarda merkezin değil yerinden yönetimi isterler.
HALK BU YASA İLE YÖNETİMDE KARAR SAHİBİ OLACAK
Bu kanun çıktıktan sonra görülecektir ki halkın yönetimine ciddi olarak geçilmiştir ve halka yönetime doğrudan karar sahibi olacaktır. Niçin bunlar açık açık konuşulmuyor. Çünkü o zaman Anayasa'yı değiştirmiş olmak lazım. Bu kanun Anayasa'ya aykırıdır. Başbakan'ın ve AK Parti'nin bu kanun çerçevesinde yaptığının Türkiye'nin birincil problemi olduğunu Türkiye'deki pek çok problemin Kürt meselesinin de en önemli maddesinin yönetim meselesi olduğuna inanıyorum.
30 Mart 2014'ten itibaren Diyarbakır'da başkan olacak insan artık o ilin başkanı olacaktır.
AÇLIK GEREVİ 600- 700 KİŞİYLE İBARET DEĞİL
Önümüzde çok önemli bir problem var Başbakan'ın anlamak istemediği açlık grevi meselesi var. Açlık grevini zannediyor ki 600- 700 kişinin vücutlarını ölüme yatırmalarıdır. Ondan ibaret değil. Bu beraber yaşamak zorunda olduğumuz ve beraber yaşamaktan mutlu olduğumuz bir 15 milyon Kürt var. Bu 15 milyon insanın hedefini isteğini söylemesi. Söylediler söylediler bir türlü yol alınamadı. Veya biz bir yol aldığımızı söyleyemedik. Şimdi hapishanelerde insanlar her an acaba diye bekliyor. Ben şahsen acaba diye bekliyorum. Acaba bir ölüm olur mu? Geçen gün 17 şehidimizi bir helikopter kazasında kaybettik.
Yani bir ölüm iki ölümü konuşmuyoruz konuştuğumuz şey beraber yaşayan iki halkın bir biri ile bir daha yüzleşemeyecek bir hale gelmesidir.
BAŞBAKAN'IN BÖYLE KONUŞMASI ONU AYMAZLIĞIDIR
Başbakan 'ın aymazlığıdır. Şov da olsa şantaj da olsa ne olursa olsun Başbakan'ın böyle konuşmaması lazım. Onun muhatabı olan Kürt halkı isyan ediyor. Çünkü ona söylüyorsun. Başbakan sözü teröre getiriyor. Sözü teröre getirmesi haksız. Şunun için söylüyorum . Türkiye'de terör yok mu?, var. PKK teşkilatı bugün olduğu kadar Türkiye'de özgürlükleri kullanarak sözlerini söyleyemiyor mu? Meclis'te temsilcisi yok mu? bunları hepsi doğru. Terör ilk çıkan kanunla 1991'deki terör kanunundaki terör maddesinin terörün tanımıyla bugün ki terörün tanımı bir birinden çok farkı var. Bunu sayın Başbakan'ın takdir etmesi lazım.
İDAMIN GERİ ALINMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
Başbakan şimdi burada olsa kimsede olmas sorsak kendisine sen idamı getirebilir misin hayır diyecek.
Bunu sizden de bende de iyi bilecek insandır Başbakan. Niye söylüyor? Çünkü demek istiyor ki biz idamı da getirebiliriz. Sizin İmralı'dan çıksın dediğiniz insanı da belki asabiliriz. Onu da belki hatırlatmak istiyor. Oysa biliyorunuz çıkan kanunlar geri işletilemez. İdamın geri alınması söz konusu değildir.
Bizim uluslarası bağlantılarımız bakımından idamın geri alınmaısı söz konusu olmaz. Bunu ne için yapıyor? Gücünü yani yüzde 50'nin üzerine çıkarmak ve onu sabit tutmak yüzde 55'lere 56 'lara taşımak istiyor. Böyle taşıyamayacağını bilmelidir. Çok yanlış bir yol izlemektedir.
