Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bir gazetecinin bile hapiste olmasının kendileri için fazla olduğunu, sayıyla ilgilenmediğini söyledi. Kendileri için bir sayısının bile kötü olduğunu ve bunun bile olmaması gerektiğine inandığını vurgulayan Ergin, eksiklerin olduğunu ifade etti.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Adalet Bakanlığı'nın bütçesi görüşülüyor. CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, adalet aradığını belirterek Adalet Bakanı Sadullah Ergin'i 'samimiyetsiz' olmakla suçladı. Konuşmaların ardından Bakan Ergin'e üyeler tarafından sorular yöneltildi.
Sorulara cevap vermek için söz verilen Bakan Ergin, 8 saat 18 dakikadır komisyonda görüşmeler yapıldığını belirterek, katkı sunanlara teşekkür etti. Kendisinin eleştirileri sabırla dinlediğini, açıklamalarının da sükunet ile dinlenmesini isteyen Ergin, "Türkiye'de daha önce yargıya güven vardı da, iyiydi de 2009'dan sonra bu eleştiriler niye oldu?" diye sordu. Yılda 6 milyon dosyanın sisteme girdiğini, 3 milyonunun ceza dosyası olduğunu dile getiren Ergin, sabahtan beri yapılan değerlendirmelerin ise 8 -10 dosya üzerinden yapıldığına dikkat çekti. Türkiye'nin son 50 yılının film şeridi gibi gözden geçirilmesini isteyen Ergin, Türkiye'de altyapının, koşulların, sorunların görülmeden değerlendirme yapmanın eksik olacağını vurguladı. Ankara'ya gelindiğinde siyaseti yöneten, yönlendiren vesayet mekanizmaları olduğunu anlatan Ergin, egemenliğin millete ait olduğu vecizesinin her zaman olduğunu, ancak bunun hayata geçirilemediğinin altını çizdi.
AK Parti'nin bugün var olduğunu, yarın olmayacağını, her partinin misyonunu tamamladıktan sonra olmayacağını dile getiren Ergin, Türkiye'de 2008 yılında başlayan bir soruşturmanın olduğunu kaydetti.
Somut yargılamalara ilişkin kendisinden birtakım açıklamalar istendiğine dikkat çeken Ergin, yapacağı açıklamaların her yönden yanlış açıklamalara sebep olabileceğini vurguladı. Yargılaması devam eden derdest dosyalar üzerinden, buna Yargıtay aşaması da dahil, yorum yapma ve açıklama getirme şansı bulunmadığını dile getiren Ergin, bunu yapması halinde müdahil olma, yönlendirme gibi suçlamalarla karşılaşacağını hatırlattı.
4. Yargı Paketi'nin var olan eksikliklerin giderilmesi için hazırlandığını ifade eden Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 76 gazeteci denilen kişilerin 2011 yılında da yargılandığını hatırlattı. Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ)'nin 2011 raporunda bu sayının 8 olarak gösterildiğine dikkat çekti. CPJ'nin raporunu sadece sanık vekillerinin beyanlarını alarak hazırladığını dile getiren Ergin, bir gazetecinin bile hapiste olmasının fazla olduğunu, sayıyla ilgilenmediğini söyledi. Kendileri için bir sayısının bile kötü olduğunu ve bunun bile olmaması gerektiğine inandığını vurgulayan Ergin, eksikler olduğunu ifade etti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye aleyhine verilen hak ihlallerini kabullenemediğini vurgulayan Ergin, ayıbın herkesin olduğunu, ortadan kaldırabilmek için de samimi bir gayret içinde olduklarına dikkat çekti. 76 kişi içinde gazetecilikten dolayı içerde olanların bulunabileceğini dile getiren Ergin, toptancı yaklaşım ve red içinde olmadığını ifade etti. Sabahtan beri 10 dosya etrafında dönüp durduklarını anlatan Ergin, 3. Yargı Paketi'yle gelen değişiklikleri aktardı.
"İdamla ilgili bir çalışma yok"
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bakanlığında idamın geri getirilmesine yönelik bir çalışmanın şu an olmadığını söyledi. Ergin, konunun kamuoyunda tartışıldığını, Başbakan'ın açıklamalarının bulunduğunu kaydetti.
"Ana dilde savunma bütün dilleri kapsayacak"
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ana dilde savunma hakkına yönelik düzenlemenin sadece Kürtçeyi kapsamadığını, bütün dilleri kapsadığını söyledi.
Yaşamak için başkasına ihtiyacı bulunan tutuklu ve hükümlülere yönelik yeni bir düzenlemenin Meclis'e gönderildiğini, böyle kişilerin infazlarının hastalığının iyileşene kadar durdurulacağını söyledi. Ergin, bu düzenlemeden 400 civarında tutuklu ve hükümlünün yararlanacağının tahmin edildiğini kaydetti.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Adalet Bakanlığı'nın bütçesi görüşüldü. Sorulara cevap vermek için söz verilen Bakan Ergin, Yargıtay'ın PTT'den gelen dosyaları kabul etmez olduğunu belirterek, PTT'nin depolarında kalmalarının istendiğini ifade etti. Şu an ise dosyaların hemen Yargıtay'da dizildiğini ve dosyanın nerede olduğunun hemen görüldüğünü dile getiren Ergin, her yıl 100 bin dosyanın kambur gibi eklendiğini, ancak şimdi 3'te bire indiğini aktardı. Uzun tutukluluk sürelerinde arzu edilen noktada olunmadığını belirten Ergin, 32 bin 386 tutuklu olduğunu, kalanının hükümlü olduğunu söyledi. Son 12 ayda yüzde 74,33'ünün tutuklu olduğunu anlatan Ergin, bütün tutukluların sanki yıllardır içerde olduğunun gösterilmesinin Türkiye açısından haksızlık olduğuna dikkat çekti.
CEZAEVİNDE 87 ÜNİVERSİTELİ VAR
Kadın tutuklu sayısı noktasında iyi olunduğunu, ancak çocuk tutuklular sayısı açısından kötü durumda olunduğunu dile getiren Ergin, tutuklu öğrenci konusunu değerlendirdi. Cezaevinde açık lise veya ilkokulda okumak isteyenlerin desteklendiğini anlatan Ergin, cezaevinde şu an 87 öğrencinin üniversitede okuyan kişilerden oluştuğunu söyledi.
"Keşke bu 87 üniversite öğrencisi de olmasaydı. Ancak olması da olağanüstü değil." diyen Ergin, bu ülkeye haksızlık yapılmamasını istedi.
Başbakan'ın yargıya talimat verdiği yönünde açıklamaların olduğunu hatırlatan Ergin, konuya ilişkin "17 Ağustos günü olay oldu. Van Cumhuriyet Başsavcılığı 18 Ağustos'ta soruşturma başlattığını basına açıklamıştır. Sayın Başbakanımız 5 Eylül'de bu yönde açıklamalar yapmıştır." diye konuştu.
İDAMIN KALDIRILMASI
İdam tartışmaları konusunu da değerlendiren Ergin, geçmişte yapılan yasal düzenlemeleri aktardı ve MHP'nin şerh koyduğunu hatırlattı. Bu konuda kendileri de dahil kimsenin siyaset yapmamasını istedi. Artık idamın yasal ve pratik olarak uygulamasının kalmadığını dile getiren Ergin, 2004 yılında da AK Parti'nin konuya ilişkin yasal bir düzenleme yaptığını ifade etti. Adalet Bakanlığı'nda idamın geri getirilmesine yönelik böyle bir çalışmanın şu an olmadığını dile getiren Ergin, konunun kamuoyunda tartışıldığını, Başbakan'ın açıklamalarının bulunduğunu kaydetti.
Belediyelere yönelik soruşturma izinleri konusunda da açıklamalarda bulunan Ergin, AK Partili belediyelerin yüzde 40,3'üne, CHP'li belediyelerin yüzde 19,05'ine, MHP'li belediyelerin yüzde 15, 04'üne, BDP'li belediyelerin ise yüzde 6,42'sine soruşturma izni verildiğini söyledi.
Yaşamak için başkasına ihtiyacı bulunan tutuklu ve hükümlülere yönelik yeni bir düzenlemenin Meclis'e gönderildiğini açıklayan Ergin, böyle kişilerin infazlarının hastalığının iyileşene kadar durdurulacağını ifade etti. Ergin, bu düzenlemeden 400 civarında tutuklu ve hükümlünün yararlanacağının tahmin edildiğini kaydetti.
Ana dilde savunma hakkına yönelik yapılacak yeni düzenleme konusunda da bilgi veren Ergin, düzenlemenin sadece Kürtçeyi kapsamadığını bütün dilleri kapsadığını vurguladı. İddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütalaanın Türkçe olacağını dile getiren Ergin, yargılama dilinin Türkçe olacağını ve asla değişmeyeceğini vurguladı.
Bakan Ergin'in açıklamalarının ardından yapılan oylama ile Adalet Bakanlığı'nın bütçesi kabul edildi.
(CİHAN)