KCK: İddianame duvarlara okunuyor
3. KCK davasında sanık ve sanık avukatlarının, mahkeme heyetini protesto amacıyla terk ettikleri duruşmada, avukatlar adına konuşan Ercan Kanar, yaşananları trajikomik olarak niteledi ve ''Sanık yok, avukat yok, halk yok, duvarlara iddianame okunuyor'' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-12 15:33:58
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan büyük salonda görülen duruşmasında, Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık ve sanık avukatlar arasında yaşanan tartışma nedeniyle verilen ikinci arada, jandarma görevlileri tarafından avukatlar ve duruşmayı izleyen gazeteciler salondan çıkartılmak istendi. Avukatlar ve basın mensupları salondan çıkmadı.
'Burası kışla değil, yargıçlar komutan değil'
Aranın bitmesi ve duruşmanın yeniden başlamasıyla birlikte sanık avukatları adına söz isteyen Ercan Kanar'a, konuşması için 10 dakika süre verildi. Kanar, yargı otoritesinin inzibati tedbirlerle değil, dürüst, hakkaniyetli ve adil bir yargılamayla sağlanacağını belirterek, şöyle konuştu:
''Siz yargı olarak başka bir gezegende yaşamıyorsunuz. Türkiye'nin en trajik açlık grevi eylemi yapılıyor, ölüm sınırına gelindi, hala çözüm getirilmiyor. Kendileri de açlık grevinde olan müvekkillerimizin 2-3 dakika söz alıp bunun altını çizmelerine bile tahammül edemiyorsunuz. Sürekli askerin baskısını üzerimizde hissettirerek yargılama yapmak istiyorsunuz. Sıkıyönetim mahkemelerinde bile çok az rastlanmıştır buna. Burası kışla değil, yargıçlar komutan değil. Avukatsız, sanıksız yargılama olmaz, halk olmadan aleniyet olmaz. Savunmanın haklarını size asla çiğnetmeyeceğiz. 12 Eylül faşizmi bile bizi susturamadı.''
Hükümetin açlık grevine kayıtsız kaldığı ve çözüm yolunda adım atmadığını iddia eden Kanar, tahammülsüzlükle nitelendirdiği mahkemeyi protesto amacıyla, duruşmayı bir defalığına terk edeceklerini ifade etti.
'Burası protesto değil, yargılama makamı'
Kanar'ın bu açıklamalarına karşılık Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık da, ''Burası protesto makamı değil, yargılama makamı'' şeklinde konuştu.
Daha sonra tutuksuz sanık Çağdaş Ulus'un avukatı Hüseyin Ersöz haricindeki bütün sanık avukatları duruşma salonundan ayrıldı. İçinde milletvekillerinin olduğu Avrupalı heyet de salonda kaldı.
Sanıkların, biri hariç sanık avukatlarının ve izleyicilerin bulunmadığı duruşma salonunda, 2 TRT spikeri tarafından 13. sayfadan itibaren iddianamenin okunmasına geçildi.
Duruşma, iddianamenin okunmasıyla devam ediyor.
Bu arada, duruşma başlarken, tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi'nde evlenen tutuklu sanıklardan İsmail Yıldız'ın eşi, duruşmayı 6 aylık ''Zerya Zin'' adlı bebeğiyle birlikte izledi. Sanık Yıldız'ın, eşi ve bebeğiyle görüşmesine jandarma görevlilerince izin verilmediği öğrenildi.
'Duvarlara iddianame okunuyor'
Aldıkları karar gereği duruşmayı terk ederek salondan ayrılan avukatlar adına, mahkeme binasının önünde bir basın açıklaması yapıldı.
Avukatlar adına konuşan Ercan Kanar, duruşma salonunda yaşananları trajikomik olarak niteledi, ''Sanık yok, avukat yok, halk yok, duvarlara iddianame okunuyor. Terörle Mücadele Şubesi'nde miyiz, yargı salonunda mıyız'' dedi.
Avukat Züleyha Gülüm de, ''Mahkemenin, 'açlık grevleriyle bu davanın ilgisi yok' demesi gerçekçi değil Müvekkillerimizin tamamı açlık grevindeler. Anadilde savunma yapabilmek taleplerinden biri. Mahkemenin bu tavrı kabul edilemez'' dedi.
'Türkiye bir hukuk devleti değildir'
Avukatların arasında bulunan BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan da, ''Şimdi de bu tiyatro, seyircisiz, avukatsız, sanıksız oynanmaya devam ediyor. Kenan Kırkaya, açlık grevleriyle ilgili kısa bir açıklama yapacaktı, izin verilmedi. Bugün yaşanan hukuksuzluk bir kez daha gösterdi ki Türkiye bir hukuk devleti değildir'' diye konuştu.
Öte yandan, duruşmada yaşananlarla ilgili bilgi veren sanıkların avukatlarından Hasan Erdoğan da, açlık grevinde olan tutuklu sanıklara sadece su verildiğini,e tuz-şeker taleplerinin karşılanmadığını ileri sürdü.(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara