Cezayir'de Milli Hareket 58. yılını kutluyor
Cezayir halkı 1 Kasım 1954'de başlattığı Milli Kurtuluş Hareketi'nin 58. yılını kutluyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-01 12:06:11
Fransa tarafından bir il olarak görülen Cezayir, Fransa'nın oluşturmak istediği 'Fransız Cezayir" mitinin yok oluşunu ve zorlu bağımsızlık mücadelesini kutluyor.
1830 yılında işgal ettiği Cezayir topraklarını tam 132 yıl sömüren Fransa, 1 Kasım 1954 yılında başlayan bağımsızlık savaşı sırasında yaklaşık 1.5 milyon insanı katletti.
Fransa, 1962 yılında bu topraklardan ayrılırken geriye 132 yıllık işgal sürecinde katlettiği 5 milyon masum insan ve harap olmuş bir ülke bıraktı.
Bağımsızlık kazanıldığında 2 milyon insan toplama kamplarında bulunuyordu, yarım milyon insan komşu ülkeler sığınmıştı ve halkın yüzde 80'İ okuma yazma bilmiyordu.
İŞGAL BAHANESİ
19. yüzyılın başında Cezayir'i sömürgeleştirmek isteyen Fransa, 1827 yılında Cezayirli Dayı Hüseyin Paşa'nın bir görüşme esnasında Fransa'nın Cezayir Konsolosu General De Faulle'e elindeki yelpazeyle vurarak kovmasını bahane ederek Cezayir'i denizden kuşattı ve yaklaşık 3 yıl süren kuşatmanın ardından 5 Temmuz 1830'da Cezayir Limanı'na asker çıkardı.
1514 yılında Osmanlı hakimiyetine giren Cezayir'de Osmanlı bayrakları indirilerek Fransız bayrakları asıldı.
İLK MÜCADELE
Fransızlara karşı ilk mücadele Emir Abdülkadir ve Emir Ahmed tarafından başlatıldı ancak iki emirinde 1847 yılında tutuklanması sonrası Cezayir'deki direniş uzun yıllar durdu.
Fransa, Cezayir'i 1830-1870 yılları arasında 'Arap Büroları' ile yönetti, askeri idare uzun yıllar devam etti.
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından 1920 yılında bağımsızlık hareketi Emir Abdülkadir'in torunu Emir Halid'in öncülüğünde 'Jeune Afrika' teşkilatıyla tekrar başladı. Ancak bu harekette Emir Halid'in sürgün edilmesiyle son buldu.
1 KASIM 1954
Milli Kurtulus Cephesi'nin (FLN) 1 Kasım 1954 günü kurulması ve militanlarının Cezayir'in çeşitli yerlerindeki askeri tesislere, polis merkezlerine, depolara, haberleşme tesisleri ve kamu işletmelerine yoğun bir saldırı kampanyası düzenlemeleriyle Cezayir Bağımsızlık Savaşı resmen başlamış oldu.
FLN Kahire'den yaptıkları yayında, Cezayir'de bulunan tüm Müslümanlara seslenerek İslami prensiplere göre yönetilecek, bağımsız, sosyal bir Cezayir devletinin kurulması için gereken mücadeleye katılmalarını istedi.
Fransa'nın sosyalist içişleri bakanı Fransuva Mitterand (sonradan devlet başkanı oldu) bu durumda savaştan başka hiçbir çare kalmadığını şu sözlerle açıkladı:
"Anavatanın düşmanları ile görüşme ve müzakere etmeyi asla kabul etmeyeceğim. Onlarla tek müzakeremiz savaş olacak!"
Başbakan Pierre Mendès-France'ın 12 Kasım 1954'te Fransa meclisinde yaptığı konuşma da benzer bir içeriğe sahipti:
"Konu ülkenin iç huzuru ve cumhuriyetimizin milli birliği olduğunda bundan taviz verilemez. Cezayir İli (Département), Fransa Cumhuriyetinin bir parçasıdır. Onlar uzun zamandan beri Fransız olmuşlardır. Bu artık geri döndürülemez. Orası ile anavatan Fransa'nın birliği bölünemez."
1961’de Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi ile Fransız Hükümeti arasında görüşmeler başladı ve 19 Mart 1962’de ateşkes anlaşması imzalandı.
1962’de Fransa’da yapılan referandumda Fransız halkının % 91’i Cezayir Milli Kurtuluş Cephesi ile yapılan anlaşmayı onayladı. 3 Temmuz 1962’de Cezayir bağımsızlığını kazandı.
FRANSA'YI İSRAİL DESTEKLEDİ
1948 yılında işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan eden İsrail, Cezayir halkının bağımsızlık savaşını başlattığı 1954 yılına kadar bölgeyi yakından izledi ve Fransa'ya destek verdi.
İsrail, Cezayir'deki bağımsızlık savaşının ardından tecrübesiz Fransız askerlerini eğitmeye başladı. Fransız askerlerini eğitmek için Cezayirli subaylar arasında sonraki yıllarda biri İsrail Başbakanı, diğeri İsrail Cumhurbaşkanı olarak görev yapan İzhak Rabin ve Haim Herzog da vardı.
İsrail ve MOSSAD'ın desteği, bağımsızlık mücadelesinin son safhasına kadar devam etti. Özellikle 1961-1962 yıllarında Cezayir'deki Fransızlar tarafından kurulan kontr-gerilla örgütü OAS'ye büyük destekler sağlandı.
CEZAYİR ÖZÜR BEKLİYOR
Cezayir yönetimi bu sene de sömürge dönemi için Fransa'dan itiraf ve özür beklediğini açıkladı.
Cezayir Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Cezayir İnsan Haklarını Destekleme Danışma Komisyonu, Fransa makamlarının Fransa'nın Cezayir'deki sömürge dönemini "pişmanlık gerektiren bir suç" sayıldığını kabul etmesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca mücadele nedeniyle düzenlenecek kutlamalar öncesi Cumhurbaşkanlığı'nca bildiri yayımladı.
Sömürgenin büyük suç olduğu vurgulanan bildiride, Cezayir halkının hafızasından silinmesi mümkün olmayan bu suçtan dolayı Fransa'nın pişmanlık duyduğunu göstermesi gerektiği ifade edildi.
Pişmanlığın küçültücü bir şey olmadığı vurgulanan bildiride, Fransa'nın "geçmiş siyasilerin hatalarını kabullenmekte ve resmi olarak itiraf etmekte neden tereddüt ettiğini anlamanın zor olduğu" kaydedildi.
Bildiride, "Fransa, imparatorluk kurmak için birçok ülkeyle savaştı. Tarih, Fransa'nın Avrupa'daki ve dünyadaki birçok ülkeyle savaşmış düşmancıl ülke olduğunu hatırlayacak" ifadeleri kullanıldı.
Fransa'nın "Cezayir'i sömürgeleştirmesini normal bir olaymış gibi gördüğü" savunulan bildiride, Cezayir'in taleplerine rağmen Fransa makamlarının sömürge suçunu reddettiği vurgulandı.
Fransa'nın Cezayir ile iyi ilişki kurmasının, sömürge suçunu kabul etmesiyle mümkün olabileceği belirtildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara