BDP'den şok öneri
BARIŞ ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, dünkü AK Parti Grup Toplantısı’nda cezaevlerinde sürdürülen açlık grevleri ile ilgili konuşurken, kendisinin de aralarında bulunduğu BDP’li milletvekillerin yemek yerken çekilen fotoğrafına değinerek partilerini eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-01 08:11:24
ÇÖZÜM ADINA, DOKUNULMAZLIĞI KALDIRIN, YETMEZSE VEKİLLİĞİMİZİ DE DÜŞÜRÜN
Van Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği, 17 Ağustos’ta Şemdinli’de PKK’lılar ile görüşen 10 BDP’li milletvekili için hazırladığı fezlekenin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi ve soruşturma açılmasına izin verilmesini değerlendiren Kışanak, şöyle konuştu: "Bu fezlekelerle ile ilgili söylenecek fazla bir şey yok. Aslında ortada fezleke düzenlemeyi gerektiren bir durum da yok. Bu ülkenin Kürt sorunu ne demektir? O gün bir kez daha kamuoyunun gözleri önüne serildi. Hepsi bu kadardı. Ortada bir suç yok. Bir suçlamaya konu edilebilecek bir davranış yok, bir eylem yok, bir fiil yok. Ama eğer sorun bizim milletvekilliğimizin düşürülmesiyse, eğer sorun bizim dokunulmazlığın kaldırılmasıysa, hiç vakit geçirmesinler yarın sabah hemen dokunulmazlığımızı da kaldırsınlar. O da yetmezse milletvekilliğimizi düşürsünler. Bu sorunu çözecekseler bu yolla hemen çözsünler. Kimsenin dokunulmazlıklarla falan uğraşacak, ilgilenecek hali yok. Bu kadar insan ölümün kıyısına geldiği bir süreçte çözümün kendisinin bu kadar dayattığı bir yerde, biz bu konuyu konuşmak bile istemiyoruz."
"SADECE 3 AY ÖNCE BİR KÖY SOFRASINDA YEMEK YEMİŞİZ"
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, cezaevlerinde sürdürülen açlık grevleri, Başbakan’ın BDP’lilere açlık grevleri konusunda sert eleştirmesi ve PKK’lılar ile kucaklaşmaları konusunda hazırlanan fezlekeler ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. BDP’li Kışanak, Başbakan Erdoğan’ın dün grup toplantısında açlık grevleri ele ilgili konuşurken kendisinin de aralarında bulunduğu bazı BDP’li milletvekillerin bir köy evinde yemek yerken çekilmiş fotoğrafı üzerinde sert eleştirilerde bulunmasına tepki gösterdi. Kışanak, şöyle dedi:
"Bizim gemiciklerimiz yok, siyasete yırtık ayakkabı ile girip bu kadar servet sahibi olmadık. 3 ay önce Mardin’de bir vekilimizin evinde kadınların yaptığı yemeği yemişiz. 3 ay önce bir köy sofrasında yediğimiz yemek üzerinden nemalanmak terbiyesizliktir, ahlaksızlıktır. Bunun üzerinde 50’inci güne dayanan açlık grevlerinin üstünü örtmek vicdansızlıktır. Bu kadar rezalet olamaz. Saltanat sürmemişiz, köşklere çıkmamışız, sadece bir yemek yemişiz."
"GÖNÜL İSTER Kİ AÇLIK GREVLERİNİ BIRAKSINLAR"
BDP Siirt Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, başta Van olmak üzere bazı cezaevlerinde açlık grevlerinin bırakıldığına dair haberlere de tepki gösterdi. Kışanak, "Adalet Bakanlığı’nın bunlar üzerinden psikolojik savaş yapması vicdansızlık ve terbiyesizliktir. Halen Türkiye’deki 62 cezaevinde 656 tutuklu ve hükümlünün başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri sürüyor. 12 Eylül’de başlayanlar bugün 50’inci güne girdi. Diğer tutuklu ve hükümlüler ise, onlara destek vermek için süreli ve dönüşümlü açlık grevleri yapmıştı. ’Bıraktı’ diyenler bunlardı. Bunların hepsinin Adalet Bakanlığı’nda dilekçeleri vardır. Biz süreci takip ediyoruz. Gönül ister ki bu açlık grevi bırakılsın, ama görüldüğü gibi değil, kararlı olduklarını söyleyebiliriz. Talepleri karşılanmayana kadar bırakmayacaklarını söylüyorlar."
"SORUN DOKUNULMAZLIĞIM İSE KALDIRIP CEZAEVİNE ATSINLAR"
Gültan Kışanak, Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde PKK’lılar ile kucaklaşan 10 milletvekili nedeniyle haklarında hazırlanan ve dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen fezleke konusunda ise, "Bu ülkede bu kadar sorun varken, insanlar ölürken ve cezaevlerinde insanlar ölüm orucu tutarken sorun benim dokunulmazlığımın kaldırılması ise, hemen kaldırsınlar ve hemen hapse atsınlar. Sorun bununla çözülecekse 1 dakika dahi durmasınlar. Biz bu ülkede yaşanan ve her gün insanların ölmesine neden olan savaşı durdurmak isterken, eğer dokunulmazlık sorun ise hemen kaldırsınlar" dedi.
BAŞBAKAN FOTOĞRAF İÇİN NE DEMİŞTİ?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Partigrup toplantısında açlık grevleri ile ilgili konuşurken bir gazetede çıkan ve BDP’lilerin yer sofrasında yemek yerken çekilen fotoğrafı göstererek, "Şimdi bir taraftan açlık grevi diyorlar, bunu söyleyenler çok enteresan 17 Temmuz 2012’de Kızıltepe’de bir milletvekilinin evinde şu anda BDP’nin eş başkanı, oturmuşlar kuzu kebabını yiyorlar. Kızıltepe’de kuzu kebabı yiyorsunuz, öbür taraftan cezaevinde olanlara ’Ölün, açlık grevini girin’ diyorsun. Kürt kardeşlerime sesleniyorum; sizi aldatanlara dikkat edin. Sizi istismar edenlere dikkat edin. Onlar kuzu kebap götürürken, içeride olanlara da ’Ölün, aç kalın’ diyorlar. Bunların samimiyetine nasıl inanıyorsunuz? Bu iş o kadar kolaysa buyursunlar kendileri yapsınlar. Dikkatinizi çekiyorum, ’Açlık grevindekilere özgürlük’ değil, sadece ’terörist başına özgürlük’."
"KÜRT SORUNU DİYALOG VE MÜZAKEREYLE ÇÖZÜLÜR"
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Batman Milletvekili Ayla Akat ve Siirt Bağımsız Belediye Başkanı Selim Sadak, Siirt F tipi Kapalı cezaevinde açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlüleri ziyaret etmeden önce cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Kışanak, açlık grevinde bulunanların çözüm için direndiklerini, Kürt sorununun diyalog ve müzakere yöntemi dışında çözmenin mümkün olmadığını herkes bildiğini savunarak şöyle dedi:
"Açlık grevi yapanlar somut ve net iki talepte bulunuyor. Devlet de AKP hükümeti de bunu çok iyi biliyor. Kürt sorunu bir halkın hak ve özgürlüklerinin gasp edilmesi sorunudur. Bu hak ve özgürlükler iade edilinceye kadar bu halk büyük bedeller göze alarak mücadele etti. Bundan sonra da edecek. Bu sorunu barışçıl, demokratik bir yöntemle çözmek isteyenlerin yapabileceği tek şey vardır. O da; Kürt halkının iradesine saygı göstermek, Kürt halkının iradesini tanımak ve Kürt halkının iradesiyle bir diyalog ve müzakere yolunu tercih etmedir. Kürt sorunu ancak diyalog ve müzakere yöntemiyle çözülebilir. Cezaevlerinde ölümünü göze alarak direnişe geçen tutsaklar bize çözümün yolunu gösteriyor. Biri Kürt halkının doğuştan kazandığı ana dil hakkıyla ilgili yasakların kaldırılması diğeri de bu sorunu müzakere ederek çözümdür. Bu kadar açık bu kadar barışçıl bu kadar çözüm odaklı bu kadar insani bu kadar demokratik iki talep karşısında AKP hükümeti yalana sarılıyor yalandan çözüm çıkmaz. Başbakan utanmadan sıkılmadan 50’nci gününe gelmiş ’Yiyip içiyorlar’ diyor, bunun yalan olduğunu kendisi de çok iyi biliyor. Bunun yalan olduğunu Adalet Bakanı da çok iyi biliyor."
Gültan Kışanak, cezaevlerinin 24 saat gözetim altında olduğunu, bu nedenle orada neler olduğunun çok iyi bilindiğini ifade ederken, eyleme katılanların sıvı dışında hiçbir gıda almadan 50 günden bu yana açlık grevi yaptıklarını iddia etti. Kışanak, "Bunu herkes çok iyi bildiği halde bir yalan söyleyerek psikolojik savaşla kamuoyunun duyarlılığını azaltmak istiyor. Çünkü onlar ölümü bekliyorlar kamuoyunun tepkisinin düşmesi demek kamuoyunun duyarlılığının azalması ölüm demektir. Başbakanın bu sözleri ölüme davetiye çıkaran, vicdansızca sözlerdir" dedi.
Gültan Kışanak, bazı kişilerin grevi bıraktığına dair haberlerin yalan olduğunu ileri sürerek Adalet Bakanı, Başbakan, valiler ve herkesin süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayan 650’ye yakın kişinin eylemi ısrarla sürdürdüğünü bildiği görüşünü savundu.
KIŞANAK: BİZ ÖLÜM OLMASIN DİYE ÇABA HARCARKEN BAŞBAKAN ÖLÜME DAVETİYE ÇIKARIYOR
Seçim bölgesi Siirt’e giden BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’daki konuşmalarını yanıtladı. Cezaevlerinde kimsenin açlık grevinde olmadığı yönündeki Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının doğru olmadığını belirten Kışanak, "Başbakan’ın bu açıklaması gerçeği yansıtmıyor. Kendisi de bunu çok iyi biliyor. Hatta cezaevindeki müdürler ve gardiyanların insan olarak ne kadar zorlandığını, gittiğimiz her cezaevinde görüyoruz. Kendilerine her gün düzenli olarak bu rapor gidiyor. Başbakan’ın bu açıklamaları şu anlama geliyor; ’Niye biran önce ölmüyorlar, eğer açık grevindelerse, ölüm orucunda iseler hemen ölsünler.’ Bu vicdansızlıktır, yani bu söylenebilecek bir söz değildir. Biz herkes, vicdanı olan herkes, nefeseni tutmuş ölümler olmasın diye çaba sarfederken, dua ederken, bunun önüne geçmek için mücadele ederken, Başbakan koltuğunda oturan kişinin bu kadar rahat bir şekilde, ’bu memlektte açlık grevi yok’ demesi ölümlere davtiye çıkarması, kabul edilebilecek bir durum değildir" dedi.
KIŞANAK’TAN BAŞBAKAN’A: CESARETİN VARSA BUNU ÇÖZÜM İÇİN GÖSTER
Kürt Halkı’nın 30 yıldan beri binlerce kez ölümün kıyısından geçtiğini anlatan Kışanak, kimsenin Kürtleri ölümle sınamaması gerektiğine dikkat çekerek, "Bu halkı kimse ölümle sınamasın. Binlerce kez bu insanların her biri; ölümün kıyısından binlerce kez geçti. Ölüm ensemizdeydi zaten 30 yıl boyunca. Köylerimiz yakılırken, faili mechul cinayetler işlenirken, bu ülkede yaşamanın ne kadar zor olduğunu ve ölüme ne kadar yakın olduğumuzu, işkence tezgahlarında her yerde gördük. Başbakan kimi ölümle sınamaya çalışıyor, kimi ölümle korkutmaya çalışıyor? Bu vicdan kabul edilen bir şey değildir. Biz kendisine bir kez daha vicdanın ve insanlığını hatırlamaya davet ediyoruz ve diyoruz; kimseyi kahramanlık, ölümle sınama gibi yollara teşfik etme. Herkes direneceğini çok iyi biliyor, ama sende o vicdan varsa, senin de bir iddian varsa, cesursan, kahramansan, yiğitsen, kahraman olmak istiyorsan göster cesaretini. Bir kere de çözüm için göster. Bu konuda gerçekten vicdanlarımızı zorlayan bir açıklamadır. Başbakan 50’nci gününe gelmiş açlık grevleri karşısında bu kadar umursamaz bir tutum içerisinde, hatta tahrik eder bir tutum içrisinde olması, kabul edilir bir şey değildir. Yalanla, dolanla kamoyu yönetilemez, varsa çözüme dair bir söylemi söylesin yoksa sussun" diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara