Tebliğe göre SGK'ya borcu olanların paralarının SGK'ya aktarılması için banka kuruma bir şifre verecek. Böylece SGK'ya borcu olan birisi herhangi biri bankadan kredi aldığında, bankanın da krediyi alanın da haberi olmadan para SGK'nın hesabına geçmiş olacak.
Habertürk yazarı Ali Tezel'in köşesinde bu uygulamayı 'Gasba girer' diyerek niteledi "Birisinden alacağınız varsa İcra Dairelerine gidip İcra İflas Kanunu çerçevesinde istememiz hukukun gereğidir, gidip zorla cebinden alırsanız alacaklı dahi olsanız gasp suçu işlemiş sayılırsınız ve 20 kusur yıl ceza alırsınız… Devlet kurumları birisinden alacaklı ise 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsilat yapmak zorundadır ama SGK artık 6183'ü saymam ben kendim gidip hesabından kendi elimle alırım diyecek…" dedi.
Tezel, yasal dayanağı yok diyen uygulamanın iyi ve kötü yanlarını şöyle aktarıyor:
KÖTÜ YANLARI
* SGK, bankadaki paralarınıza size sormadan el koyabilecek.
* "Bugün çek-senet borcum var, gidip parasını bankaya yatırayım" dediniz ama bu parayı SGK çekebilir ve çekinizin arkasının yazıldığını görebilirsiniz.
* Bankadan borçlarınız veya bir şey almak için kredi istediniz diyelim. Kredi parasını SGK alır, bütün borçlarınızın üstüne bir de almadığınız kredinin taksitlerini ödersiniz.
* Bankadaki paranıza güvenip tatile veya iş seyahatine gittiniz ve "Para lazım olunca ATM'den çekerim" dedinizse hayal kırıklığı yaşarsınız. Zira, hesapta para görünür ama para çekemezsiniz, hepsi blokeli olur.
İYİ YANLARI DA VAR
Genelde işverenler vergi ve sigorta prim borçlarını kendileri ödemek yerine çalışanlarına (personel müdür, muhasebeci vs.) verip bankaya göndererek ödetirler. Geçmiş yıllarda sahte dekont ve makbuzlarla ödenmeyen borçlar ödenmiş gösterilirdi. Yıllar sonra da bu borçlar karşınıza çıkardı.
Şimdi SGK'nın ehacziyle ödenmemiş ama sahte dekont-makbuzlarla ödenmiş gösterilen borçlarınızı da banka hesaplarınıza haciz gelince öğreneceksiniz