Rekabet Kurulu'ndan itiraf gibi açıklama

Rekabet Kurulu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, 'adresi teslim' olarak tanımlanan ihaleler konusunda bugüne kadar kamu ve özel sektörde birşey yapamadıklarını açıkladı.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Ekim ayı Meclis Toplantısı'na konuk olan Kaldırımcı, sanayicilerden gelen soruları yanıtladı. Kaldırımcı, adrese teslim ihalelerin önlenmesine ilişkin bir başka soruya ise şu karşılığı verdi:

"Adrese teslim ihaleler meselesinde, yine aynı duyarlılığın kamu kurumu niteliğindeki meslek teşekkülerimiz, odalarımız, derneklerimiz tarafından gösterilmesi önemli. Bu bir rekabet ahlakı meselesi. Rekabet ortamının kalitesi meselesi. Tıpkı başka alanlarda olduğu gibi, yani doğrudan yasal bir zeminden hareketle, biz bu adrese teslim diye tanımlanacak ihaleler konusunda bugüne kadar birşey yapamadık. Kamu için de yapamadık, özel sektör için de zaten yapamıyoruz."

Rekabet Kurulu (RK) Başkanı Nurettin Kaldırımcı, adil rekabet ortamına ilişkin olarak, "Bu milli bir mesele. Fakat, haksız rekabet manasında, doğrudan birşey yaptığımızı söyleyemem. Çünkü bütün yaptıklarımızı, kanunun falan maddesine dayandırmak durumundayız" dedi.
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Ekim ayı Meclis Toplantısı'na konuk olan Kaldırımcı, Kurul'un görev ve sorumluluklarından bahsetti. Rekabet Kurulu'nun üç konuya yoğunlaştığını belirten Kaldırımcı, bunları şöyle açıkladı:
"Bunlardan biri 'Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma Uyumlu Eylem ve Kararlar... Bu alanda eğer rekabete aykırı birşey varsa müdahil oluyoruz. Yasaklıyoruz, ceza veriyoruz v.s.. İkincisi, piyasalarda hakim durumun kötüye kullanılması. Teşebbüs bu gücünü kötüye kullanıyorsa, bunu önlemeye çalışıyoruz. 'Birleşme ve Devralmaların Kontrolü'de bir diğer alan."

-"MEMLEKETE FAYDASI VARSA YATAY VE DİKEY ANLAŞMALARA MUAFİYET VERİLEBİLİYOR"-

Kaldırımcı, Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma Uyumlu Eylem ve Kararlar'dan bahsederken, "Bu kapsamda illa her zaman şirketlerin, teşebbüs birliklerinin biraraya gelip birlikte karar almaları 'zinhar yasaktır' diye bir kural yok. Eğer bir hikmeti varsa, tüketiciye, memlekete, herkese fayda sağlayacaksa, yatay ve dikey anlaşmalara muafiyet verilebiliyor" açıklamasında bulundu.
Rekabet Kurulu Başkan Yardımcısı Tahir Saraç, Kurul'a en çok Çin'den gelen ithal mallar ve bu malların Türk malı diye satılması ile birlikte kayıt dışı ekonomi konusunda şikayet geldiğini, diğer taraftan bankaların aldığı komisyon ücretlerinin de şikayet edildiğini, ancak bunu çözecek kurumun BDDK olduğunu söyledi.

-"HAKSIZ REKABETİ AZALTMAYA DÖNÜK DOĞRUDAN BİR ŞEY YAPTIĞIMIZI SÖYLEYEMEM"-

Sanayicilerden gelen soruları da yanıtlayan Kaldırımcı, adil rekabet ortamına ilişkin bir soruya, "Bu milli bir mesele. Katılmamak mümkün değil. Rekabet Kurulu'na bugüne kadar çok şikayet intikal etti. 'Bize ne yapabiliriz' diye müzakerelerimizi yaptık. Vardığımız sonuç o ki çok fazla müdahil olamadığımız. Böyle bir kulvarımız yok. Yani haksız rekabeti bu manada, kayıt dışılık faktörü itibariyle azaltmaya dönük, doğrudan birşey yaptığımızı söyleyemem. Çünkü bütün yaptıklarımızı, kanunun falan maddesine dayandırmak durumundayız. O manada böyle bir olgu var ve fakat, çok fazla müdahil olamıyoruz" diye yanıtladı.

-"KAMUNUN 'PİR-U PAK' OLDUĞUNU SÖYLEMEMİZ ZATEN DOĞRU DEĞİL"-

Kaldırımcı, adrese teslim ihalelerin önlenmesine ilişkin bir başka soruya ise şu karşılığı verdi:
"Adrese teslim ihaleler meselesinde, yine aynı duyarlılığın kamu kurumu niteliğindeki meslek teşekkülerimiz, odalarımız, derneklerimiz tarafından gösterilmesi önemli. Bu bir rekabet ahlakı meselesi. Rekabet ortamının kalitesi meselesi. Tıpkı başka alanlarda olduğu gibi, yani doğrudan yasal bir zeminden hareketle, biz bu adrese teslim diye tanımlanacak ihaleler konusunda bugüne kadar birşey yapamadık. Kamu için de yapamadık, özel sektör için de zaten yapamıyoruz. Kamunun da bu konuda 'pir-u pak olduğunu, hiç problem teşkil etmeyecek şekilde davrandığını söylememiz zaten doğru değil. Bu alanda da biz görüşlerimizi, bize böyle bir şikayet intikal ettiğinde, ilgili kuruma zaman zaman görüşlerimizi iletiyoruz."

-"ALACAKLARIN E-HAZİLENMESİNDE FAZLA BİRŞEY YAPACAK DURUMDA DEĞİLİZ"-

Bir sanayicinin "SGK alacaklarını e-hacizliyor, bize de aynı hak tanınsın, alacaklarımızı biz de e-hacizleyelim" önerisine Kaldırımcı, "Evet, haklı ve fakat biz ne yaparız bilemiyorum. Biz fazla birşey her halde yapacak durumda değiliz" karşılığını verdi.

-"TOKİ'NİN YASAL ZEMİNİ VAR, O NOKTADA FAZLA BİRŞEY YAPMADIK"-

Kaldırımcı, TOKİ'nin yoksul vatandaşların yanı sıra, lüks konut da üreterek özel sektörle rekabete girmesinin eleştirilmesi üzerine, TOKİ'nin de meselerinden biri olduğunu söyledi. TOKİ'nin gündemlerine geldiğini, son birkaç yıldır azaldığını, 2007-2008 yıllarında gündemlerine daha fazla girdiğini işaret eden Kaldırımcı, şunları söyledi:
"Peki 'Ne yaptınız?' diye sorarsınız, biz görüş yazdık. Başbakanlığa görüş yazdık, görüşlerimizi ifade etmeye çalıştık. Bu bir kamu tasarrufu ve bir mevzuattan hareketle TOKİ böyle bir tasarruf içinde. Kendi başına diye tabi telakki edilemez, yoksa müdahil olunur. Soruşturma açılır ama gelin görün ki, TOKİ'nin bu tür çalışmalarına ilişkin bir yasal zemini var ve biz de o noktada fazla birşey yapmadık. Re'sen müdehale olmak, tabiki imkanımız var. Ancak re'sen müdehale olurken tutarlı olmak, sağlam zeminde basmak gibi bir görevimiz de var."