ÜMİT FIRAT: HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ MÜZAKERE ETMEK İSTEYEN BDP, KÜRTLERİ RENCİDE EDİYOR
KÜRT aydını ve yazar Ümit Fırat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kan, duracaksa MİT İmralı’ya da gider” sözlerine destek çıktı. Bugüne kadar İmralı ile yapılan görüşmelerin bir takım karanlık odaklar tarafından gerçekleştirildiğini savunan Fırat, “Başbakan, şimdi ‘gerekirse ben gönderirim’ diyor. Bu inisiyatif almanın da ötesinde anlamlar içeriyor” dedi. Başbakanın, BDP’yi muhatap almamakta halkı olduğunu belirten Ümit Fırat’ın değerlendirmeleri şu şekilde:
PKK’nın bir emriyle BDP değişiyor
BDP’nin, devreden çıkartılması lazım. Bu konuda görüşülecek yegane yer İmralı ise BDP ile niye görüşülsün? BDP’nin kendi başına alıp uyguladığı bir kararını göremedik. PKK’dan gelen bir emirle BDP bütün kararlarını tersyüz edebilir. 2010’daki Anayasa değişikliğinde bunu gördük. Gönüllerinden ‘evet’ geçerken oylamaya katılmadılar. Zaten Selahattin Demirtaş, son Kurultay’da ‘Adalet ve eşitlik konusunu bizimle müzakere edebilirsiniz, ama barışı PKK ile görüşebilirsiniz’ dedi.
PKK’nın silahları bırakması gerek
Görüşme konusu olabilecek mesele PKK’nın silahların terk etmesidir. Öcalan tek başına PKK’yı çözmez ama en fazla dinleyecekleri insan Öcalan’dır. Kürt halkı muhatap alınırsa, o zaman mesele kucaklayıcı ve kapsayıcı olur. Bunun için de sıkıntı yaratan bazı haklar hayata geçirilmeli, yaşama dahil edilmeli. Zaten, devlet böyle bir hak ve özgürlüğü gerçekleştirmek zorunda. AK Parti bunları, ete kemiğe büründürerek fiili olarak halkı muhatap almış oldu, oluyor. Silahların bırakılması, pazarlık meselesi yapılabilir ama özgürlüklerin pazarlığı olmaz.
Ben BDP’yle müzakere istemem
BDP’nin ‘eşitlik konusunu bizimle müzakere edebilirsiniz’ talebi çok komik. Çünkü bir hükümet yurttaşlarına sağlamak zorunda olduğu bir takım hak ve özgürlükleri kimse ile müzakere etmez. Bir devlet, modern dünyanın yaşadığı özgürleri zaten sağlamak zorunda. Bunun BDP ile müzakere edilmesi Kürtleri küçültür, incitir. Ben doğal hakkımın BDP ile müzakere edilmesini istemem. Hatta tepkisel olarak ‘Türkiye’yi terk ederiz, lanet olsun böyle müzakereye’ derim. BDP’nin bu tavrı Kürtleri rencide eder, onur kırıcıdır.
ERGENEKON ÖCALAN’LA DARBE TERTİPLİYORDU
ÖCALAN ile görüşmelerin 20-25 yıl boyunca Ergenekon ya da derin devlet gibi odaklar tarafından yapıldığını belirten Fırat, “Hükümetlerden bağımsız, onların aleyhinde bazı anlaşmalar, diyaloglar... Sürdürülen bu görüşmeler 2007’ye kadar devam etti. Hatta şu anki savaşın başlangıcı da o ilişkilerden kaynaklanır. 2004’te bu savaşın yeniden başlaması, o devletin bir takım odakları ile İmralı-Kandil arasındaki bazı diyaloglarla başladı. Ergenekon soruşturmaları başlayınca Öcalan panikteydi. Onları tasfiye eden hükümeti de ‘yeni muhafazakar derin devlet’ diyerek onlara karşı darbe yapmakla suçluyordu. Başbakan, şimdi ‘Gerekirse ben gönderirim, başkası gönderirse, bu ciddiye alınmamalıdır’ diyor. Aslında bu yaklaşım, 3-4 yıldır siviller tarafından yürütülüyor. Başbakan, ‘Herkes bilsin ki bundan sonra böyle bir şey olursa buna sorumluluk taşıyan siyasi irade karar verir. Öyle aklına esen subayın gidip Öcalan ile kumpas kurması doğru değil ve geçerli değil, suçtur ayrıca’ demek istiyor. Artık bir kontrgerilla subayı gidip Öcalan ile bir takım darbe tertipleri ve komplolar yapamayacak. Sivil görüşmeler çözüm umutlarını artırıyor” dedi.
HALK BDP’Yİ DİNLEMİYOR SORUNU AK PARTİ ÇÖZER
BDP’NİN artık Hakkari hariç Diyarbakır’da bile eskisi kadar etkili olmadığını belirten Fırat, “Halk eylemlerine destek vermiyor. Ama bazı insanlar, ‘Gelip dükkânımı basar, yakarlar, lanet olsun’ korkusu ile destek veriyor gibi görünüyor. BDP halka, ‘çocuklarınızı okula göndermeyin’ diyor ama kimse dinlemiyor. Türkiye’de AK Parti’den başka ülkenin bu temel siyasi ve sosyal sorunlarını çözebilecek ikinci bir güç yok. Bunu çözebilecek yegane güç AK Parti’dir. Kürt halkı da bu sorunu çözebilecek tek güç olarak AK Parti’yi görüyor. CHP ile MHP iktidara geldiğinde bu sorunları çözeceğine, aksine daha da berbat eder. AK Parti, eski rejim taraftarları gibi düşünmüyor. İstediği zaman adım atabiliyor. Zaten adım atmaya en elverişli zemin yine AK Parti hükümetidir” diye konuştu.
KCK DÜNYANIN HERYERİNDE SUÇ
İnsanların KCK için açlık grevine gidebileceğini belirten Fırat, “Ama KCK’lı olmak suçtur. Türkiye’de de, başka ülkelerde de de böyle bir yapıya üye olmak suç. KCK, devlet içinde devlet kuruyor. Başı Karayılan’dır. KCK ne arıyor Türkiye’de? Dünyanın hiçbir yerinde bir devlet bunu kabul etmez” dedi.