Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşü Esenboğa Havalimanı'nda ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin sözlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
İŞTE ABD BÜYÜKELÇİSİNİN TARTIŞMA BAŞLATAN O SÖZLERİ... TIKLAYIN
Ricciardone’nin "Türkiye’ye, Bin Ladin’i yakalamak için uyguladıkları yöntemi de içeren yeni bir öneri getirdik" sözlerini yorumlayan Erdoğan, tekliften pek de memnun kalmamış olacak ki “Birisi evde, öbürü dağın mağaralarında" yorumu yaptı.
Erdoğan, ABD büyükelçisinin anlık istihbarat paylaşımı ile ilgili yaptığı açıklamayı değerlendirirken, anlık istihbarat paylaşımının George W. Bush döneminden beri yapıldığını hatırlatırken, Bin Ladin'in öldürülmesiyle, terör örgütüyle mücadelenin kendi şartları içinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan şöyle konuştu:
"Ben de açıklama metnini aldım. Bu açıklamadan hareketle bizim sayın Bush döneminde bölücü terör örgütüne yönelik istihbarat paylaşımında, anlık paylaşıma geçiş kararımız var. Öyle istihbarat süreci olurdu ki 1 ay sürerdi. O günden bugüne anlık istihbaratı daha da ileri taşıma gayreti içerisine girildi. Kendilerinin Bin Ladin'le ilgili çalışması kendi şartları içerisinde değerlendirilir. Bizim terörle mücadelemizde kendi şartları içerisinde değerlendirilir."
İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ TAM METNİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yerel seçimlerin öne alınmasını öngören Anayasa değişikliğine ilişkin düzenlemeyi bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade etmesini değerlendirirken, konuyu müzakere edeceklerini belirterek ''Benim tabii buradaki kanaatim: Hemen arkadaşlarımın bir defa muhalefetle anamuhalefet olsun diğer muhalefet olsun, hemen görüşmeleri yapıp ondan sonra kararımızı vermektir'' dedi.
Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın (ECO) 12. Zirvesi dolayısıyla gittiği Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki ziyaretlerine ilişkin bilgi verdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yerel seçimlerin öne alınmasını öngören Anayasa değişikliğine ilişkin düzenlemeyi bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade ettiğini belirterek değerlendirmesini ve partisinin yol haritasını sorması üzerine Başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi:
''Daha yeni geldim. Arkadaşlarımla bu konuyu, hemen bizler, bu akşam olabilir veya yarın sabah olabilir bir müzakere edelim, değerlendirelim. Değerlendirdikten sonra da yarın en geç konuyla ilgili düşüncemizi açıklarız. Burada ikinci bir tur muhalefetle görüşme yapmamız mı gerekiyor, yoksa bir referanduma gitmenin yolu mu aranılır? Bunu bu görüşmeden sonra açıklarsak daha isabetli olur. Ama benim tabii buradaki kanaatim: Hemen arkadaşlarımın bir defa muhalefetle anamuhalefet olsun diğer muhalefet olsun, hemen görüşmeleri yapıp ondan sonra kararımızı vermektir.''
Başbakan Erdoğan, ''Bu konuyla ilgili bizim bu sürece yönelik atacağımız adım, kendi hafızamızdan bunu süratle silmek olacaktır. Yeter ki burada anamuhalefet ve diğerleri anlayışlı davransınlar, verdikleri sözlerin arkasında dursunlar. Verdikleri sözlerin arkasında durdukları sürece biz süratle bu işi bitirmeyi arzu ederiz'' diye konuştu.
-''Bölge ülkelerinin ateşkes çağrısı faydalı olur''-
Erdoğan, bir başka soru üzerine de İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile Bakü'de Suriye ağırlıklı bir görüşme gerçekleştirdiklerini kaydederek, daha önceden başlayan ve süren görüşmelerin, bundan sonraki süreçte de dışişleri bakanları vasıtasıyla devam ettirilmesine karar verdiklerini aktardı.
Türkiye, İran, Mısır ve Suudi Arabistan'ın yer alabileceği bir müzakere sistemi düşünülebileceğini ancak Suudi Arabistan'ın, İran'ın olduğu bir müzakere sistemi içerisinde yer almak istemediği için İran'a üçlü bir sistem önerdiklerini bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz burada üçlü bir sistem önerdik. Bu sistem Türkiye-Mısır-İran böyle bir üçlü olabilir. İkinci sistem Türkiye-Rusya-İran olabilir. Üçüncü bir sistem Türkiye-Mısır-Suudi Arabistan olabilir. Buralardan alınacak neticeyle bu daha da yaygınlaştırılabilir. Bu yaygınlaştırma neticesinde de neler yapabileceğimizi daha net görebiliriz.
Biliyorsunuz bir Cenevre süreci yaşanmıştır. Bu süreçte Kofi Annan başarısız olduğunu görünce, halbuki olumlu bir adım atılıyor diye beklentiler vardı. Annan buradaki alınan neticenin Beşşar Esad tarafından kabul edilmeyişi sonucunda bu işten çekilmeye karar vermiştir. Şimdi ise İbrahimi'nin attığı bir adım var, hiç olmazsa Kurban Bayramı'nda bir ateşkes sağlayalım, bunu temin edelim.
Bugün Sayın Ahmedinejad ile bunu görüştüğümüzde 'Bu isabetli, doğru olur. Biz, bu konuda açıklama yaparız' dediler. Aynı şekilde bizden de Dışişleri Bakanımızdan veya Bakanlığımızdan yapılması ki bunlar eş zamanlı olursa daha da isabetli olur. Hatta hatta buna Mısır, Suudi Arabistan ve Rusya katılabilir. Bölgede bu konuyla birinci derecede ilgili ülkelerin böyle bir çağrıyı yapmasında büyük fayda var dedik. Bu şekilde bu konuyu da aramızda bir ortak destek beyanıyla karara bağladık.''
Başbakan Erdoğan, ''Afyon'da şehit olan ailelerden bir tepki yükseldi, özellikle Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan gönderilen yazıda askerlerin görev esnasında doğal afet nedeniyle şehit oldukları belirtildi. Hal böyle olunca şehit aileleri birçok haktan yararlanamıyorlar. Bununla ilgili bir düzenleme yapılabilir mi, yani o askerler doğal afet nedeniyle mi şehit sayılır?'' sorusu üzerine, Afyonkarahisar'daki şehitlerle ilgili açıklamanın içeriğini tam bilemediğini, gazeteyi okuduğunu ancak ne kadar sağlıklı olduğunu bilmediğini, bu içeriğe de pek katılmadığını söyledi.
Konuyu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'den öğrenmesi, Özel'i dinlemesi gerektiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Fakat bizim çıkarmış olduğumuz yasa aslında bu şehitlerimizi de kapsayan bir yasadır. Yani biz bırakın oradaki görevi esnasında böyle bir olayla karşı karşıya kalmayı, yolda bir trafik kazasında dahi bir askerimiz şehit olsa bunları bu kapsam içine alacağız diye bunların hepsini konuştuk, görüştük. Burada da zannediyorum bir yanlış anlaşılma söz konusu olabilir. Dolayısıyla biz bunu görüşür gereğini de yaparız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Bütün şehit aileleri de burada müsterih olsun.''
- Bin Ladin'in yakalanması ve İstihbarat paylaşımı-
Erdoğan, ''ABD Büyükelçisinin bazı açıklamaları dikkat çekti. Terörle mücadele noktasında Türkiye ile istihbarat paylaşımı yaptıklarını ancak bunun da ötesinde Usame bin Ladin'in yakalanmasında uygulanan taktik ve teknik prosedürleri paylaşmayı da önerdiklerini söyledi. Türkiye bu öneriye nasıl bakar, böyle bir deneyimden faydalanmayı düşünür mü'' sorusuna da şu karşılığı verdi:
''Açıklama metnini arkadaşlarımdan aldım. Büyükelçi Ricciardone'nin yapmış olduğu açıklamadan hareketle özellikle bizim Sayın Bush döneminde, bölücü terör örgütüne yönelik istihbarat paylaşımında biliyorsunuz anlık paylaşıma geçiş kararımız var. Ondan önce bir anlık paylaşım söz konusu değildi. Öyle istihbarat paylaşımı olurdu ki bir ay sürer, iki ay sürerdi. Fakat o görüşmemizde o zaman açıklamamızda bu anlık istihbarata geçiyoruz, bundan böyle anında ilgili birimler Türkiye'deki karşıtlarına bu istihbaratı geçecekler talimatını o zaman Amerika verdi. Hatta insansız hava aracı noktasında da birken onu ikiye çıkarma noktasında adım atıldı.
O günden bugüne bu anlık istihbaratı daha da ileri taşımanın gayreti içine girildi. Şu anda bu süreç de işliyor. Fakat kendilerinin Bin Ladin ile ilgili uygulaması kendi şartları içinde değerlendirilir. Bizim bölgede terörle mücadelemizin de kendi şartları içinde değerlendirilmesi farklılık arz eder.
Burada hatırlarsanız bizim üçlü mekanizma diye oluşturduğumuz bir mekanizma vardı. Bu mekanizma ile atılan adımlar var. Ama bu adımlarda da bizler henüz beklenen neticeyi alamadık. Fakat Amerikalı yetkililerle bu konuda bu üçlü mekanizma çerçevesi içinde neler yapılacağı konusu görüşülür. Biz tabii şunu biliyoruz, şuna inanıyoruz: Bu konuda bizim de ilgili birimlerimiz çalışmalarını yapıyorlar. Müşterek çalışma yapabileceğimiz tüm birimlerle, tüm ülkelerle de bu bilgi paylaşımını sürekli devam ettiriyorlar.''
-''100-150 metre derinlikteki mağaralar...''-
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, Bin Ladin'in yakalanmasındaki şartlarla Türkiye'deki şartlar arasındaki farkların neler olduğuna ilişkin sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
''Bin Ladin'in yakalanmasının şartları, ülkesi olsun bulunduğu yerle ilgili farklı şartlar. En basitinden birisi normal bir şehrin evinde kalıyor. Öbürü dağın mağaralarında oluyor. Bu mağaralar biliyorsunuz 100-150 metre derinlikteki mağaralar ve bu mağaralarda şu anda güvenlik güçlerimiz bu mücadeleyi yürütüyor. O bakımdan çok farklı. Tabii bu mağaraların olduğu yerleri ancak gördüğünüzde dersiniz ki buranın şartlarıyla Bin Ladin'in vurulduğu yerin şartlarını biliyorsunuz. Bütün resimler, video görüntüleri falan ortaya çıktığında... Bir ev. Çok farklı bir durum var. Yani şartları çok farklı. O şartlar içinde bunu değerlendirmek gerekiyor.''
Erdoğan, bir gazetecinin ABD Büyükelçisi'nin konuyla ilgili değerlendirmesinde kanunlara vurgu yaptığını anımsatması üzerine ise ''Bizler her attığımız adımı, uluslararası hukuk neyse ona göre atarız. Burada hiçbir endişe söz konusu değil'' ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin Suriye'deki olaylara ilişkin BM Özel Temsilcisinin bir barış gücü oluşturma planının olduğunu belirterek, ''Bu güçte Türkiye ve bazı Arap ülkelerinin yer almayacağı iddiası var? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna Başbakan Erdoğan, ''Konuyla ilgili 'Türkiye ve diğer Arap ülkeleri' derken bunlara zaten taraf ülke diye bakmak suretiyle dışarda bırakma durumu söz konusu oldu. Ama diğerleri de zaten Suriye tarafından kabul edilmiş değil. Böyle bir gelişme henüz söz konusu değil'' yanıtını verdi.
FBaşbakan Erdoğan, ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin teröristlerin yakalanmasına ilişkin Bin Ladin'li açıklamasına Bin Ladin'in yakalandığı yer ile Türkiye'nin coğrafi şartlarını hatırlatarak cevap verdi.