Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

28 Şubat'ta Askeri mahkemeye veren tek bürokrat

Siirt Valisi Ahmet Aydın, 28 Şubat sürecinde kendisini fişleyen Jandarma Genel Komutanlığı hakkında 100 milyarlık dava açtığı ve davanın da halen Danıştay'da devam ettiğini söyledi. Aydın, vali ve kaymakamlar arasında 28 Şubat için dava açan ilk bürokrat olduğunu da sözlerine ekledi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-10-11 11:03:01

28 Şubat'ta Askeri mahkemeye veren tek bürokrat

TİMETÜRK / Haber Merkezi

Stargazetesi yazarı Elif Çakır'ın hazırlayıp sunduğu 24 TV ekranlarında canlı olarak yayınlanan Söz Bitmeden programının konuğu Siirt Valisi Ahmet Aydın oldu. Aydın programda 28 Şubat soruşturması ve bir çok konu hakkında detaylı açıklamalarda bulunarak ezber bozdu.

Jandarma Genel Komutanlığı aleyhine dava açtım

Vali Ahmet Aydın geçmiş dönemde yaşadıklarını anlatırken, Jandarma Genel Komutanlığı aleyhine dava açan ilk bürokrat olduğunu ifade ederek şöyle dedi: " 28 Şubat sürecinde beni haksız yere hukuk işleri müdürü olarak atadılar. Daha önce kaymakamlık yaptıım Tokat'ın  Almus ilçesinden Ardahan'a atandım. Ben atandıktan sonra müfettişler Almus'a gelmiş ve hakkımda hastanede kapalı hemşire çalıştırılmasın agöz yumdu diye rapor tuttular, hiç bir savunmamı almadılar. İrticai faliyete destek veriyor diye yazdılar. Ardahan'da da hakkımda ikinci bir rapor tuttular ve irticayı engelleyemiyor dediler. Bende bizi fişlyen bir astsubayın bu davranışı üzerine mahkemeye dava açtım ve Jandarma Genel Komutanlığı'nı dava ettim. Dava açan ilk bürokratlardan biriyim. O zamanın parası ile 100 milyarlık bir tazminat davasıydı ve dava halen Danıştay'da devam ediyor." dedi.

Aydıni Meclis Darbeleri Aaştırma Komisyonu'ndan talep gelmesi halinde bildiklerini anlatmaya hazır olduğunu ifade etti.

Ahmet Aydın Elif Çakır'ın sorularına şöyle cavap verdi:

Elif Çakır: Aslında pek çok sorunumuz var ama sizde bölgede valilik yapıyorsunuz, ondan önce yardımcı olarak görevler yaptınız. Hemen önümüzde Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün açıklamaları var bunlara nasıl bakıyorsunuz?

Ahmet Aydın: Emniyet müdürümüz gerçekten iyi niyetli birisi, açıklamasıyla kendisi bir adım ileri gitmiş. Keşke o şekilde söylemeseydi, terörist eline silah alıp gelmişse devletin orada yapacağı birşey kalmıyor. Geçen Eruh'ta bizim karakola baskın yapacaklardı, ellerinde şemsiyelerle gelmişler Allah'tan orada askerimiz uyanık çıkarak 'komutanım hareketlilik var' deyince hemen harekete geçildi ve müdahale edildi. Orada belki müdahale olmasa karakolumuzu basacaklardı ve belki 10-15 yavrumuz şehit olacaktı.

KCK PKK'DAN DAHA TEHLİKELİ BİR ÖRGÜT

Biz bundan belirli bir zaman önce Osman Baydemir ile bir olay yaşadık. Diyarbakır'da gösteri yapıyorlar, o zaman KCK diye birşey duymadık. Bıyıklı biri gelmiş fırça atıyor Osman Baydemir'e, KCK PKK'dan daha tehlikeli bir örgüt. Eğer biz gitmeseydik, ikna etmeseydik orada gösteri yapanlardan 150-200 kişi ölürdü' dediler. Bunu Osman Baydemir'de kendisi beni arayarak söyledi.

Elif Çakır: 1,5 ay içerisinde Siirt'te Tillo etkinliklerini de düzenlediniz. Peki nedir bu etkinlik?

Ahmet Aydın:
Eski zamandan beri işleyen bir sistem varmış. 21 Mart, 23 Mart tarihi arasında orada doğan güneş Doğu tarafından geldiği için Tillo tarafını aydınlatmadan orada kabir var oraya yansıyor önce. Bizde bunu gördük birebir olarak İbrahim Hakkı Hz.'leri bunu çok iyi hesaplamış hakikaten gittik gördük önce güneş oraya vuruyor ve daha sonra Tillo'ya dağılıyor. Geçen sene ilk defa TÜBİTAK ve 7 kişilik bir grupta sistemi uzun süren bir süreçte tamir etmişler. İbrahim Hakkı Hz.'lerini anlatıyoruz etkinliklerde, eserleri tanıtıyoruz. Biz bu sistemi anlatmaya çalışıyoruz aslında öğrenci, öğretmen ilişkisini ve bir çok söyleşiyi de paylaşıyoruz bu etkinliklerde. Şuanda çok güzel 600 civarında Arapça, Kur'an öğrenen, hafızlık yapan öğrencilerimiz var Tillo'da.

SİİRT'TE BULUNAN MEDRESELER

Medreseler Tillo'da, Siirt'te de var fakat büyükleri Tillo'da. Şuanda Aydınlar olarak anılan ilçe fakat herkes yine Tillo olarak biliyor ilçeyi. 500 yıl önce 12 bin evliyadan bahsediyorlar Tillo'da yatan.

Elif Çakır: Siz ilk vali olur olmaz faaliyetiniz Siirt'teki 'Ne mutlu Türküm diyene' yazan tabelaları kaldırmak olmuş.

Ahmet Aydın: Düzenleme diyelim biz buna, kirlenmiş, paslanmış demirler vardı. Onları düzenledik biz, bizim insifiyetimizde değil. Ben soruyorum kimsenin haberi yok bu tabelalardan, boyatabilirdik, tamir ettirebilirdik fakat biz tamamen çıkartmayı tercih ettik o tabelaları.

Elif Çakır:
Siirt Mardin'e benzer mi? Mardin terörden etkilenmeyen bir kültür şehrimiz, Siirt bu konuda ne durumda?

Ahmet Aydın: Şehir merkezinde böyle bir sıkıntı yok, bundan 20 yıl önce daha çok araplar varmış Siirt'te, hiç bir sıkıntı yok fakat. Çok güzel barış içerisinde yaşıyor bizim orada insanlarımız, kepenk kapatma gibi olaylar çok fazla olmuyor. Bazı mahalle kısımları var oralarda bazen yaşanabiliyor böyle şeyler.

Devletin valisi, çalışanları olarak oranın halkına hitap edecek şekilde bir kaç cümle de öğrendik ve öğrenmeliyiz. Ben Diyarbakır'dayken orada kendi dilleri ile 'iyi geceler' demiştim ve çok hoşlarına gitmişti bu adımları bizler devlet çalışanları olarak atmamız gerek.

Elif Çakır: Ülkenin batısında devlet, iktidar ayrımı yok. Devlet, hükümet, iktidar söyleminin bariz şekilde ayrıldığı bir bölge Siirt, son 10 yıla baktığımızda bölgedeki devlet algısı eşittir nedir?

Ahmet Aydın: Ben 2002 yılında da Siirt'te vali yardımcılığı yaptım. Sayın Başbakanımızın çok iyi niyetli olduğunu vatandaşlar görüyor. Yüzde 90'ı vatandaşların bu şekilde diğer yüzde 10'luk kısımda zaten altlarına saray bile verseniz değişmezler.

Elif Çakır: Bürokrasinin bakıç açısı Kürt sorununun çözümünde nasıl olması lazım?

Ahmet Aydın:
Bürokrasi önemlidir, alınan kararı kaymakam, vali iyi uygulayamazsa oradaki olaylar ondan dolayı kaynaklanabiliyor. Biz yıllardır kardeşiz ama eline silahı alıp gitmişse biz ne yapabiliriz. Eğer bu şekilde olursa asker tabii ki karşılık verecek silahlı saldırılara, bu işin çözümünde biz elimizden geleni yapıyoruz bu konuda. Devletin gücü, devletin dik durması başkadır. Devlet sabreder, sabreder fakat aslan pençesi gibi vurduğu zaman yerle bir eder. Bizim dağa çıkmadan evlatlarımızı korumamız lazım, öğretmenlere, imamlara söylüyoruz 'bu çocuklar sizin elinizde o şekilde eğitin' şeklinde söylemlerimiz oluyor' diyerek sözlerini sonlandırdı.(Timetürk-Star)
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara