Robert Fisk saçmaladı: 'Hatay Suriye'nin'
Fisk saçmalamayı sürdürüyor. The Independent’ın Orta Doğu muhabiri Türkiye’yi “cesur küçük hindiye” benzetti ve her gün top mermilerinin düştüğü Hatay’ın Suriye’nin olduğunu iddia etti.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-10-08 20:52:28
Kullandığı gün yüzü görmemiş İngilizce kelimeleri, mecazları, üslubu ve Batı’nın ikiyüzlülüğü ile emperyalizmine karşı cesur yazılarıyla Robert Fisk’i okumak ve tercüme etmek her zaman bir keyif olmuştur.
Suriye konusunda Fisk’in 18 ayda geçirdiği değişim dikkat çekicidir. Arap Baharı’nın ilk günlerinde Başbakan Erdoğan gibi Beşşar Esad’a tavsiye makamındadır. Ardından olaylara kan girmesiyle birlikte yazılarında Lübnan’ın tarafını tutmaya başlamıştır. Suriye’deki olayların Lübnan’ı karıştıracağını endişesi neredeyse o dönemki yazılarının asli temasıdır.
Suriye’ye yaptığı ziyaretin ardından Fisk, dünyada ve dahi Türkiye’deki birçok yazar ve aydının düştüğü “düşmanımın düşmanı dostumdur” yanlışına düşmeye başlamıştır. Bugünkü son yazısı da bunun istisnası değil.
Orta Doğu muhabiri bugünkü yazısında “cesur küçük ördek kötü kurda karşı” çocuk kitaplarından esinlenerek “Cesur küçük Hindi (Türkiye) kötü Suriye’ye karşı. O kadar basit değil” başlığını kullandı.
Yazıyı incelemeden önce şu Hindi-Turkey kullanımını Dışişleri ile Kültür Bakanlığı’mızın yıllardır düzeltememelerinin büyük bir ayıp olduğunu söylemek isterim. Milyonlarca hatta milyar dolar seviyesindeki tanıtımlarda bunu değiştirmek için bir adım atmamaları, attıkları adımların sonuç vermemesi “yazık” denecek seviyedir. Artık 2071’de belki düzeltirler.
Fisk yazısına 1969’da İngiltere-İrlanda-IRA arasında yaşananlarda bugün Suriye ile Türkiye arasındakiler arasında benzeşim kurduğu girizgahı ile başlamış. Fisk, “Şimdilerde Suriye rejimin karşı muhalefete ev sahibi küçük cesur Türkiye, Suriye sınırından –kurban Beşşar Esad’ı devrilmesi için yüreklendirerek– silah ve savaşçı akıtıyor” diyor. Suriye’de ezilen halkın direnişini ise “İşgalci İngilizlere karşı IRA’nın ‘terörizmi’, Şam’a demokrasi getirmek için Baasçı yardakçılarının ezilmesi gereken alçak Nusayri-yönetimi rejimine karşı cesur Suriye direnişine dönüşüvermiş” sözüyle küçümsüyor.
Ardından Akçakale’de 5 vatandaşımızın Suriye tarafından “katledilmesine” değinen Fisk, ABD Dışişleri Bakanı “La Clinton” ile “William Hague tavşanları” (İngiliz Dışişlerini) ikiyüzlü olmakla suçluyor. Fisk, Batı’nın Akçakale’deki olayları kınarken neden Suriye’de isyancıların yaptığı işkenceleri ve Halep’teki gibi intihar bombalarının yıkımını kınamadıklarını soruyor. Ayrıca Fisk, El-Cezire’de yayınlanan Akçakele’de yaşayanların Türk hükümetini Suriye’deki muhalefete yardım ettikleri gerekçesiyle suçladıklarını alıntılıyor.
Buradan hareketle yazar, büyük bir yanlışa imza atıyor. Her gün top mermilerinin düştüğü Hatay’ın aslında Suriye toprağı olduğu iddiasında bulunuyor. Fransızların, Hatay’ı İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı Türkiye’nin de İttifak Güçleri’ne katılması için verdiğini öne sürüyor. Burada yapılan referandumu “sahtekar-hileli” olarak niteleyen Fisk, “bugün Esad rejimin bel kemiğini oluşturan on binlerce Nusayri’nin” sözde Ermeni-soykırımından kaçan “aynı sayıdaki Ermeni ile birlikte” güneye göçtüklerini söylüyor.
Çok iyi Osmanlı tarihi bilen Robert Fisk, referandumdan birkaç 10 sene önce Osmanlı ve Türk toprağı olan bir yeri Suriye’ye aitmiş gibi anlatması eğer art niyet değilse düpedüz cehalet ve saçmalık.
“Batının ikiyüzlülüğüne ve emperyalizmine karşı çıkacağım” diye içine düştüğü yanlışı “Beşşar Esad bir despot, rejimi korkunç, polislerin işkenceleri Castlereagh’da Katolik mahkumları döven RUC (Kuzey İrlanda Polisi) çetelerine rahmet okutur” sözleri bile düzeltemiyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara