Ürdün İhvan'ı yol haritasını Timetürk'e anlattı
Ürdün kralı Abdullah Arap Baharı ile başlayan gösteriler karşısında siyasi reform sözü vermesinin ardından 120 sandelyeli Parlamento’yu feshettiğini açıkladı. Ürdün İslam Partisi yönetim Kurulu üyesi Murat Adaileh Ürdün'deki son gelişmeleri, taleplerini ve kırmızı çizgilerini Timetürk'e anlattı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-11-14 01:09:24
Ürdün kralı Abdullah Arap Baharı ile başlayan gösteriler karşısında siyasi reform sözü vermesinin ardından 120 sandelyeli Parlamento’yu feshettiğini açıkladı. Ürdün Kralı Abdullah’ın ofisinden yapılan açıklamada, seçimlerin yıl sonuna kadar yapılmasını istedi ancak bir tarih vermedi. Ülkedeki ana muhalefet grubu Müslüman Kardeşler ise ülkede siyasi taleplerini dile getirmek için büyük gösteri çağrısı yaptı. Gösteri öncesi Kral Abdullah’ın böyle bir adım atması ise dikkat çekti.Muhalif gruplar, ülkedeki monarşinin siyasi reformlara hız vermesi isterken, monarşi yönetiminin bu konuda oldukça yavaş davrandığını dile getiriyor. Müslüman Kardeşler, Kral’ın yetkilerinin sınırlanmasını ve Başbakan’ın Kral tarafından atanmak yerine seçildiği bir sistemin getirilmesini isterken, önlemler alınıncaya kadar da seçimleri protesto edeceğini ısrarla vurguladı.
Bugün Ürdün'de başlayan gösteriler nedeniyle daha önce yayımladığımız bu röportajı tekrar yayımlıyoruz:
Ürdün İslam Partisi yönetim Kurulu üyesi Murat Adaileh Ürdün'deki son gelişmeleri, taleplerini ve kırmızı çizgilerini Timetürk'e anlattı:
Arap Baharı’na yaklaşımınız nasıl, sizce Batı politikaları burada nasıl bir seyir gösterdi?
Öncelikle Arap Baharı olarak görüyoruz, başkalarının baktığı gibi bakmıyoruz bu Arap Baharı’dır. Tunus’tan başlayıp oradan Mısır, Libya ve Suriye’ye uğradı. Oradan diğer yerlere uğramasını istiyoruz. Özellikle batı ve ABD bu Arap Baharı’nı hiç beklemiyordu. Öncelikle dikkat ederseniz Tunus’ta devrim başlayınca kimse desteklemedi herkes bekleme pozisyonuna girdi. Hangi siyaseti izleyeceklerini düşündüler. Fransızlar önce desteğini Tunus devletine verdi, devrimcilere karşı kullanmak üzere bir çok teknoloji de gönderdi ama istedikleri olmadı ve sonra ona göre pozisyon aldılar
Batı istihbarat birimleri bu devrimlere hazırlıksız mı yakalandı?
Batı istihbarat birimleri de devrimlerin bu noktaya geleceğini tahmin etmemişlerdi. Mesela dikkat edilirse ABD ilk başta konuştuğu zaman, Mübarek bu işi çözebilir gibi kelimeler kullanıyorlardı. Aynı zamanda Mısır ve Tunus’tan sonra Libya’da olaylar başlayınca devrimcilerin yanında yer alarak kendilerine pozisyon belirlemeye çalıştılar. Dikkat edilirse devrimcilerin tarafında olsalar da seçimlerde hep eski rejimin kalıntılarına destek verdiler. ABD dış politikada düştüğü durumu kendi menfaati için kullanmaya çalışıyor, burada da böyle yaptı. Devrimcilerin içerisine kendisine bağlı gruplar oluşturarak bunlar üzerinden de politikalarını yürütmeye çalışıyor.
Yemen örneğine baktığınız da devrimlerin yarım yamalak yapıldığını görürüz. Burada da batının pazarlıkları söz konusu oldu. Batı politikası bu şekilde devam etti. Yemen Devrimi yarım kalmış bir devrimdir.
"ABD, SURİYE'DE KENDİ KONTROLÜNDE BİR YÖNETİM İSTİYOR!"
Devrimin sonucu eski düzenin önde görünen insanların gidip bu devrimde yeni insanların gelmesini bekliyordu eski düzenin kalıntılarından. Ancak umdukları gibi olmadı. Arap Baharı Suriye’ye vardı. Suriye diğer ülkelerden çok farklıydı. Çünkü Suriye ABD’ye bağlı değil onun karşı kutbuna bağlı bir ülkeydi. Suriye’de olacak değişim tüm coğrafyayı etkileyecektir.Suriye’de normal düzen çok kişinin işine geliyordu. ABD Suriye’de düzen değişirken devrimi kontrol edebilir şekilde davranmak istiyor. Rusya ve Çin’de bunun karşısında farklı bir politika izliyor. Çünkü onlar için tek ve son çıkışı Suriye’dir . Akdeniz’e çıkış olan son limanı kaybetmek istemiyor. ABD ise kendi kontrolü dışında olacak bir devrime izin vermiyor. ABD politikası sözde devrimcilerin yanında olup arkada devrimcilere desteği vermeden kendi kontrolünde bir hükümet oluşturmaya çalışıyor
Ürdün’de Arap Baharı’nın ayak seslerini mi duyuyoruz?
Ürdün, Arap Baharı olan devletlerden çok çok farklı. Diğer devletlerde zulüm, baskı şiddetli şekilde kendisini gösteriyor. Ürdün’de özgürlükler diğer ülkelere göre farklı. Her ne kadar kısıtlı özgürlüklerimiz olsa da diğer devletlere göre daha iyiydik. İlk gösteriler başladığında halkın talebi bunun için düzenin dağılması değil de ıslah edilmesi ve hükmün halkta olması yönünde gerçekleşti.
Fas’ta halk bunu talep ederken seçim özgürlüklerini Fas Krallığı bunu kabul etti. Ürdün hükümeti ise ıslahatı yapacağını kabul etmesine karşın düzenlemeleri yüzeyde kaldı, derine inmedi. Sırf Ürdün’de değil tüm Arap ülkelerinde böyle olacaktır. Eğer reform yapmazlarsa tüm ülkelere bu kıvılcım uğrayacaktır.
"KRALIN YAPTIRIM GÜCÜ KISITLANMALI!"
Ürdün’de ıslahattan kastınız nedir, talepleriniz nelerdir?
Eskiden kral hükümetin başını tayin ederdi. Hükümetin başı tayin edildikten sonra bakanlar tayin olurdu. Şuan Anayasada üç esaslı talebimiz var;
Birincisi: Kralın hükümetin başını tayin etmesini kaldırıp, parlamentonun bunu tayin etmesini istiyoruz.
İkincisi: Şuan ki Anayasaya göre kral istediği zaman parlamentoyu fesih edebilir. Şuan ki talebimiz parlamentonun fesih edilmesinde kraldan bu yetkinin alınması. Acil durumlarda da parlamentonun buna kendisinin karar vermesini istiyoruz
Üçüncüsü: Bizde parlamento iki şekilde oluşuyor; Yüzde elli kral tarafından tayin edilenler yüzde elli de seçimle gelenler. Bu kanunun kaldırılmasını ve herkesin seçimle gelmesini istiyoruz. Sırf milletvekili sistemi kalmalı.
"KAMPLARDA, TEDİRGİNLİK VE KORKU HAKİM!"
Suriye’de çok sayıda mülteci bulunuyor. Üst düzey Suriyeli yetkili Ürdün’e kaçıyor. Nedir mülteci kamplarındaki durum?
Suriye’deki değişimin bir çok tesiri Ürdün’de hissediliyor. Öncelikli olarak Ürdün’de de bir değişim isteniyor.Ailelerin akrabalıkları çok sıkı olduğu için Ürdün -Suriye sınırında, Suriye’de yaşanan katliam direkt Ürdün toplumunu direkt etkiliyor.Aynı zamanda ciddi bir korku var ki, oda Suriye içerisindeki şiddetin Ürdün’e de sıçramasıdır. Şuan mülteci sayısı iki yüz binin üzerindedir Ürdün’de.Hükümet ilk önce Suriyelilerin gelmesine karşı durmuyordu hatta onlara kolaylık sağlıyor, ev kiralamasına izin veriyordu, bir çok haklar veriyordu ancak sayı çoğalınca durum farklılaştı. Ürdün, kuzeyde bir kamp kurdu ve gelen mültecileri oraya yönlendirdi.
İhtiyaçlar karşılanabiliyor mu?
Olayların ilk günlerinde sivil toplum kuruluşları karşılaşabiliyordu. Ancak mülteci sayısı artınca doğal olarak bu ihtiyaçların karşılanması zorlaşıyor. Ancak bir şekilde dayanışma içerisinde herkes elinden geleni yapıyor.
Güvenlik sıkıntısı var mı?
Suriye’nin ajanları bizim sınırımızda çok ciddi provokasyonlar yapmaya çalıştılar. İki grup yakalandı bunlardan bir grup, mültecilerin içtikleri suyu zehirlemeye çalıştı ancak yakalandılar ve mültecilerin toplu ölümleri engellendi. İkinci grup ise kamp içerisinde insanları kışkırtmaya çalışan gruplardır. Bu konuda ciddi tedbirler alındı.
"SURİYE DEVRİMİ, BİR ÖKSÜZ GİBİ YAPAYALNIZ!"
Esed’in gidişi için bir takvim öngörüyor musunuz?
Suriye devrimi öksüz bir yetime benziyor. Ülkeler Suriye’yi tek bıraktılar. Eski ordunun bir düzeni ve yurt dışından gelen bir desteği vardı. Devrimciler bu konuda çok sıkıntı çekiyorlar. Eğer ilk baştan halkı silahlandırsaydık on günde bu meseleyi halledebilirlerdi. Ben inanıyorum ki eğer Allah onların kaderinde yazmışsa Çin ve Rusya’nın ne kadar desteği olursa olsun Esed gidecek
Mursi bağlantısızlar zirvesinde konuştu ve daha sonra bir model önerdi ve dört ülkenin bir araya gelmesini istedi ne diyorsunuz?
Mursi’nin teklifi çok önemlidir. Eğer bu dört ülke bir araya gelmez ve sorun daha da büyürse bu dört ülke de zarar görebilir.Dört devlet birleşirse bölgedeki sorunları çözmek için, gelecek için de bir işbirliği oluşur ve batının bölgeye müdahalesi önünde farklı bir ses olarak durabilirler.
"MEYDANLARI TERKETMEYECEĞİZ!"
İran’da bu durumdan yararlanabilir. Bu ülkelerden gelebilecek darbelerden korunmuş olur bu dört ülkeyle anlaşırsa. İran, Bu dört ülkenin topraklarından gelebilecek bir saldırı karşısında analaşmaya varırsa kendini güvenceye alabilir.
Ürdün’de stratejiniz nedir bundan sonra?
1- Sokakta olmaktan vazgeçmeyeceğiz
2- Sivil olarak müzakereye devam edeceğiz
3- Reformlar yapılmadan seçimlere hiçbir politik harekete katılmayacağız
Türkiye halkına mesajınız nedir?
Şuan tüm Arap ülkeleri Türkiye’yi kendilerine örnek alıyor ve Türkiye’nin bir değişim yapabildiğine inanıyorlar. Özellikle AK Parti’nin başa geçmesinden sonra yapılan reformlar Türkiye’nin dışa açılımını görünce umutlarını büyük ölçüde Türkiye’ye bağlamışlar. Aynı zamanda ekonomik olarak iyileşmesi göz önüne alındığında eğer bölge ülkeleri ile bir araya gelirse İslam’ın eski izzetlerini geri getirebilir Türkiye
Tek kelime ile cevap verir misiniz?
Arap Baharı: Tren rayına girmiştir tüm duraklarda duracaktır
Mursi: Uyanış-Kalkış
Recep Tayyip Erdoğan: İlk örnek
___________________________________________________________________________________________________
BU HABER TİMETÜRK'ÜN ÖZEL HABERİDİR KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara