Bakan Şahin'in yazılı yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi veren Tanrıkulu, "İşkence ve kötü muamele vakalarındaki vahim artışa karşın kolluk güçlerinin gerek adli gerekse idari soruşturmalar neticesinde adeta ödül gibi ceza alması, yurttaşlara yönelik saldırgan tutumun normalleşmesini beraberinde getirmektedir. Gelinen noktada işkence ve kötü muameleye sınırsız, insan haklarına ise sıfır tolerans gösterilmektedir" diyerek, şöyle devam etti:
"2003 ile 2010 yılları arasında 'İşkence ve eziyet suçundan' dolayı toplam 2 bin 858 kolluk mensubunun; buna karşın 'Görevi yaptırmamak için direnme suçundan' 64 bin 798 yurttaşımızın mahkum edildiğine dair veriler, bu açıdan manidardır. Geçtiğimiz aylarda İstanbul Fatih ilçesinde yol ortasında, Ahmet Koca isimli bir yurttaş, kamera görüntüleriyle sabit olduğu üzere 11 polis tarafından feci şekilde dövülmüş, olayın basına yansıması üzerine konuyla ilgili adli ve idari soruşturma açılmıştır. Adli soruşturma devam ederken, feci şekilde dövülen Ahmet Koca için, görevi yaptırmamak için direnme ve Kamu görevlilerine görevlerinden dolayı zincirleme hakaret suçundan 2 yıl 3 aydan 6.5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
POLİSLERE ÖDÜL GİBİ CEZA
Polislerin feci şekilde saldırısına uğrayan Ahmet Koca, polislerin ödül gibi ceza alacağı olayın ardından açılan davada 6.5 yılla yargılanıyor. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, iddianamede, Koca için, 'Görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlilerine görevlerinden dolayı zincirleme hakaret' suçundan 2 yıl 3 aydan 6.5 yıla kadar hapsini istemişti. Polisler hakkında idari yürütülen soruşturma neticesinde ise, yaptıkları eylemin görevden ihracı gerektirmeyen suç olduğu belirtilerek 3 polisin 16 ay kıdem tenzili, diğerlerinin ise kınama ve maaş kesintisi cezası alacakları basına yansımıştır."
Bu cezaları ödül gibi olduğunu ifade eden Tanrıkulu, "Sokak ortasında sivil bir yurttaşa meydan dayağı çeken ve mağdurun ifadesine göre bu eylemi daha sonra polis aracında devam ettiren kolluk güçleri hakkında yürütülen idari soruşturmanın ödül gibi bir cezayla sonuçlanmasını nasıl izah ediyorsunuz?" diyerek şu soruları yöneltti:
"Bu kararın, işkence ve kötü muameleye sınırsız tolerans anlamına geldiğini düşünmüyor musunuz? Son bir yılda kaç kolluk mensubu hakkında, hangi sebeplerden ötürü idari soruşturma açıldı ve ne tür kararlar alındı? Kolluk güçlerinin görevden ihraç edilmesi için sokak ortasında bir yurttaşı öldüresiye dövmesi yeterli sebep değil midir? Son bir yıl içinde kaç kolluk mensubu hakkında işkence ve kötü muameleden ötürü şikayetçi olunmuştur? Şikayetçi yurttaşların kaçına karşı kolluk güçleri de karşı şikayette bulunmuştur? Bir kolluk mensubunun görevden ihraç edilmesi için ne tür suçlar işlemesi gerekmektedir? Ahmet Koca’yı döven polislere verilen idari cezaların, işkence ve kötü muameleyi önlemekten ziyade teşvik ettiğini, kolluk güçlerinin bu konuda cesaret kazandığını düşünmüyor musunuz?"