TİMETÜRK / Haber Merkezi
Bir kısmı Türkiye'nin Suriye'ye yönelik geniş çaplı bir çatışmaya girişmeyeceğini görüşünde.
Bir kısmı Türkiye'nin Suriye'ye yönelik geniş çaplı bir çatışmaya girişmeyeceğini görüşünde.
Diğer tarafa göre ise iki ülke arasında gerginliğin sürmesi durumunda itilaf, bölgesel bir savaşı tırmandırabilir.
Dubai Merkezli Şark Araştırmaları Merkezi başkanı ve Beşar Esad'ın eski danışmanlarından Samir el-Taki, Türkiye’nin Suriye ile askeri bir çatışmaya girmekten sakınacağı görüşünde.
El-Taki "Politik olarak konuşmak gerekirse Türkiye, Suriye'deki krize müdahil olmak istiyor. Fakat ulusal, bölgesel durum ve Rusya ile İran gibi ülkelerin konumunu göze alırsanız Türkiye, Suriye’ye saldırmaya hazır değil" diye konuştu.
El-Taki'ye göre en kötü senaryo şu: Türkiye'nin mülteciler için tampon bölge oluşturması ve olası bir uçuşa kapalı bölge ilanı için hava savunma sistemlerini bu tampon bölgeye yerleştirmesi.
Suriye'den gelen ve Akçakale'de beş kişinin ölümüne neden olan top ateşinin kaza olup olmadığı ile ilgili iddialara değinen el-Taki, sorumluluğun Suriye rejiminde olduğunu iddia etti. El-Taki şöyle konuştu:
"Suriye’deki askeri birlikler muhaliflere karşı her türlü operasyona yetkili kılındı. Diğer taraftan bölgede yapılan tank atışları konusunda yönetimden herhangi bir tepki de gelmedi öncesinde. Eğer böyle bir olayı önlemeye yönelik bir niyet olsaydı, bu noktaya hiçbir şekilde gelinmezdi. Bu belki bölgedeki birliklerin aldığı bir insiyatifti. Fakat bu, Esad rejimi için bir tabu değil. Çarpışmanın seyrine göre bu birliklere Türkiye sınırına top atışı yapmalarına izin verilmişti."
El-Taki'ye göre, Suriye rejimi Ankara'nın askeri bir müdahaleye girişeceğini düşünmüyor.
El-Taki, Türkiye belli bir mevziiye yönelik misillemede bulunsa bile Şam'ın bunun sınırdaki paradigmayı değiştirmeyeceği görüşünde olduğunu söyledi.
Suriye yönetiminin en büyük kaygısının Özgür Suriye Ordusu'nun Türkiye sınırına yakın bölgede kontrolü ele geçirmesi olduğunu belirten el-Taki, "Bunu engellemek için Suriye rejimi elinden gelen her şeyi yapacaktır." diye konuştu.
Şam Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve bir zamanlar Beşar Esad’ın Türkçe çevirmeni olarak görev yapan Prof. Mehmet Yuva ise bu noktaya gelinmesinde Türk tarafını suçladı.
BBC Türkçe'ye konuşan Yuva, Türkiye’nin başından beri Suriye krizi konusunda "aklıselim" politikalar uygulamadığını söyleyerek "Aklıselim politikalar uygulansaydı iki ülke bu noktaya gelmezdi." dedi. Yuva şöyle konuştu:
"Türkiye topraklarında bu kadar yoğun kamp tesisi ve çok farklı ülkelerden farklı silahlı grupların Suriye'ye sokulmasına izin vermesi, sınır bölgelerin yolgeçen hanına dönmesi Türkiye'nin bilfiil olarak bu meselede taraf olduğu gösteriyor. Silahlı gruplara sahip çıktığı, lojistik destek sağladığı ve hatta koruduğu yönünde iddialar var. Başından itibaren bölgede hasıl olan meselede taraf olacağını ilan etmişseniz, topraklarınızı kullananlara sessiz kalmışsanız zaten bu savaşın içinde bilfiil yer alıyorsunuz demektir."
Türkiye ile Suriye arasında gerilen ilişkilere vurgu yapan Yuva, iki ülke arasında savaş tehlikesinin söz konusu olduğunu iddia etti.
Yuva, "Türkiye’nin kendi vatandaşlarına savunma adı altında Suriye'ye yapacağı bir müdahale sadece Suriye'de bir tepki yaratmayacak, bölgesel bir savaşa dönüşecek." dedi.
Türkiye ile Suriye'nin karşı karşıya gelmesi durumunda İran'ın da bu sürece dâhil olacağını söyleyen Yuva, Türkiye ile İran’ın Suriye üzerinden karşı karşıya gelme ihtimalinin olduğunu vurguladı.
İki ülke arasındaki gerginliğin bölgesel ve uluslararası soruna dönüştüğünü dile getiren Yuva, "Suriye meselesi artık sadece Türkiye ve Suriye’yi ilgilendirmiyor. Bölgesel ve uluslararası boyut da kazandı. NATO, AB, Rusya İran, Arap Birliği gibi çok farklı unsurlar artık bu sürecin içinde." diye konuştu.
Yuva'ya göre Türkiye -Suriye sorununun artık iki ülke arasında çözülmesi oldukça zor.
Yuva "İlişkilerin bu geldiği durumda konuşmak da söz konusu değil. Bu meseleyi İngiltere, ABD, Rusya, İsrail gibi önemli devletler bir araya gelerek ortaya koyacakları plan ve projelerle çözebilecektir." dedi. (BBC Türkçe)