'Körfez ülkeleri Türkiye'den vazgeçmez'
1975 yılında kurulan IDB'nin ilk başkanı olan Dr. Ahmad Muhammed Ali Al Madani, Türkiye ekonomisine övgüler yağdırırken, İslam Kalkınma Bankası olarak yeni projelerini anlattı ve İslami bankacılığın gelişimini değerlendirdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-10-01 11:31:10
Türkiye'nin küresel finansal krizde güçlü dinamikleri, kamu maliyesi ve bankacılık sektörüyle dünyada öne çıktığını vurgulayan Al Madani, 'Türk ekonomisi çok sağlam ilerliyor. Avrupa pazarlarının daralmasına rağmen ihracat performansı iyi. Bu da Türkiye'nin gücünü ve potansiyelini gösteriyor' dedi.
HER YERDE TOBB VE MÜSİAD VAR
Avrupa'daki borç krizi ve ekonomik durgunluk nedeniyle Türk ihracatçıların başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere yeni pazarlara açılmasını 'çok doğru' bir yaklaşım' olarak değerlendiren IDB Başkanı Al Madani, 'Gerek TOBB, gerek MÜSİAD bu konuda çok aktifler. Her gittiğim yerde onlardan temsilcilerle karşılaşıyorum. Bu da Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümeyi yakalaması açısından bence çok önemli bir husus' diye konuştu.
AFRİKA AÇILIMINA DESTEK
Türkiye'nin Afrika pazarlarına açılımından ve bu bölgede devam eden işbirliklerinden duyduğu memnuniyeti anlatan Al Madani, şunları söyledi: 'İslam Kalkınma Bankası, Türk özel sektörüyle birlikte çalışarak Türkiye'nin deneyimini farklı ülkelere taşıyor. Türkiye'de birçok müteahhitlik şirketi de İslam Kalkınma Bankası Grubu tarafından finanse ediliyor. Borsalar ve merkez bankaları arasındaki işbirliği de giderek gelişiyor.Üyelerimizin yarısının Afrika ülkelerinden olduğu düşünüldüğünde açıkçası İslam Kalkınma Bankası Grubu olarak üye ülkeler arasında stratejik işbirliklerinin artması bizim için gerçekten büyük önem taşıyor.'
İstanbul ZATEN merkezdi
Al Madani İstanbul'un bölgesel, uzun vadede ise global anlamda Finans Merkezi olmasına yönelik proje konusunda ise şunları söyledi: 'İstanbul finans alanında her zaman bir merkezdi. Yani finansal merkez olması için her türlü sebep vardı. Öncelikle coğrafi konumu, Körfez ülkeleri ile Avrupa ülkeleri arasında köprü görevi görecek olması nedeniyle önemli bir potansiyele ve birikime sahip. Körfez ülkelerinde ise likidite fazlası var. Dolayısıyla İstanbul Finans Merkezi olmayı çoktan hakediyor.'
2.5 MİLYAR DOLAR GELİYOR
IDB olarak Türkiye'de kamu ve özel sektör yatırımlarını finanse etmeye devam edeceklerini vurgulayan Al Madani, 'Türkiye ile işbirliğimiz giderek daha da büyüyecek. Pek çok alanda Türkiye ile İslam Kalkınma Bankası arasında işbirliği imkanları gözüküyor. Üç yıl içerisinde Türkiye'ye toplam 2. 5 milyar dolarlık bir yatırımımız olacak. Bu kaynak Eximbank ile işbirliğimizin dışında reel sektöre dönük çok çeşitli alanlarda proje finansmanlarını kapsayacak' diye konuştu.
Amaç yoksulluğu ortadan kaldırmak
IDB Başkanı Dr. Ahmad Muhammed Ali Al Madani, dünyadaki ekonomik görünümle ilgili de şu tespitleri yaptı: Birçok sanayileşmiş ülkenin kredi notu düşürüldü ve Arap bölgesinde çalkantılar devam ediyor. Değişen ekonomik koşulların İslam Kalkınma Bankası üye ülkelerine hem birtakım riskleri ama aynı zamanda birtakım fırsatları da beraberinde getiriyor. Ben üye ülkelere, bu kriz sonrası dönemde, yoksulları koruyan, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeye odaklanmalarını öneriyorum. İslami Dayanışma Fonu'nun kurulmasının arkasında yatan sebep de budur. Amaç yoksulluğu ortadan kaldırmak.'
BU KRİZ, BİZİM İÇİN BİR NİMET!
Küresel krizle birlikte konvansiyonel bankacılığa göre İslami bankacılığının yıldızının parladığını vurgulayan IDB Başkanı, bu konuda dünya genelinde artan ilgiyi şöyle yorumladı: 'İslami finans etik bir finansman türü. Spekülasyon yok. Örneğin İslam Kalkınma Bankası için bu kriz adeta bir nimet oldu. Çünkü kriz sırasında İslam Kalkınma Bankası Grubu, yıllık kalkınma yardımlarını 2009'da 6,8 milyar dolardan 2011'de 8,3 milyar dolara çıkardı. Küresel İslami bankacılık varlıkları 1.1 trilyon dolara erişti. Bu da geleneksel bankacılık varlıklarının büyümesinin tam 2 katı büyüme demek.'
Türkiye ilgisi sürecek
AL Madani, Körfez Bölgesi'nden Türkiye'ye artan yatırımcı ilgisine de işaret ederek 'Kuşkusuz bunda Türk ekonomisinin güçlü ekonomik dinamikleri ve yatırım ortamı etkili oluyor. Bu ilginin artarak devam edeceğine inanıyorum. Kriz döneminde Körfez ülkelerinin yatırımları Avrupa ve ABD'de epey zarara uğradı. Türkiye'de ise sağlam bir ekonomi ve siyasal istikrar var' dedi. (Akşam)
SON VİDEO HABER
Haber Ara