'Türkiye İslam aleminin kalbini temsil ediyor'

Gannuşi, AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresi'nde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını dinlerken Türkçe bilmediği için üzüldüğünü belirterek, 'çok güzel' olarak değerlendirdiği konuşmayı asli dilinde dinlemek istediğini söyledi.

Tunus tarihinde bir ilke imza attıklarını anlatan Gannuşi, 'Tunus'ta artık Türkçe, diğer dillerle okullarda okutulacaktır. Bu da AK Parti'nin bir başarısıdır. AK Parti, Türkiye'yi belki 100 seneyi aşkın süredir tarihin marjında yaşadıktan sonra ümmetin kalbine taşıdı' dedi.

Geçmişte, sıfırlarından dolayı Türk lirasını cebinde taşıyanların kendini milyoner addettiğini anlatan Gannuşi, 'Bugün Türk lirası gerçekten güçlü bir para. Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birini temsil ediyor. Partinin programı ise ilk 10 arasına taşıma vaadini veriyor. Bizim ümitlerimiz bunu da aşıyor. İnşallah kalbinde Türkiye'nin olduğu İslam dünyası, bugün tasnif edildiği üçüncü dünya ülkeleri arasında değil de birinci dünya ülkeleri arasında yer alır. Çünkü en hayırlı ümmet birinci sırada olmalı' diye konuştu.

"OSMANLI DİNİMİZİ KORUDU"

Uzun süreden beri Türkiye'nin Arap komşularıyla ilişkilerinin gergin olduğuna işaret eden Gannuşi, şöyle konuştu:

'Asırlar boyu Türkiye, İslam alemini korudu. Biz Osmanlı'nın şu iyiliğini asla unutmayacağız. İspanyollar gelip dinimizi elimizden almak istediğinde Osmanlı gelip onlara karşı siper oldu ve bizim dinimizi korudu. Bugün Müslüman olmayabilirdik. Başkent Tunus'ta bir caddemiz var, adı 'Sinan Paşa'. Bilmiyorum Türkiye'deki yeni nesiller onun kim olduğunu bilirler mi? Bütün Tunuslular, Sinan Paşa'yı İslamiyeti Tunus'a iade eden kişi olarak anarlar. İstanbul'u ilk ziyaretim sırasında Sinan Paşa'nın mezarını aradım ve Sultanahmet'e yakın bir yerde buldum. Huzurunda ağlayarak eğildim, 'şükürler olsun Rabbim sana, böyle bir insanı Tunus'a nasip ettin, ben onun sayesinde Müslümanım' dedim.

Türkiye, bugün İslam aleminin tam kalbinde ve yumuşak bir gücü temsil ediyor. Korku salarak değil, sevgi uyandırarak bir liderlik rolü oynuyor. 19. yüzyılda Türkiye, Tunus ve Mısır'da bir arayış vardı. Biz İslami değerlere bağlı kalarak nasıl medeniyet basamaklarında yukarı çıkabiliriz diye. Bu rüyamız sömürgeci güçler tarafından ertelendi, ötelendi. Fakat Türkiye Müslümanları, Erbakan'ı, Erdoğan'ı ile bu rüyayı tekrar yeryüzüne görünür bir hal almaya başladı.

İslam bugün Türkiye'de bütün gücüyle var olmaktadır. Bu sembolik değildir, değerlerin bütün kademelerde, hayatın tüm alanlarında hakim kılacak güçlü İslam'dan bahsediyoruz. Arap baharı devrimlerinin başladığı Tunus'ta biz diyoruz ki bütün devrimler Türkiye örneğini kendilerine rehber edinebilirler. Zira Türkiye modernite ile gelenek arasında çok güzel bir evlilik yapmıştır.'

Gannuşi, Tunus devriminden sonra kendilerini ilk ziyaret edenlerin Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül olduğunu belirterek, 'Türkiye bütün varlığıyla Arap baharı devrimlerinin yanındadır. Türkiye, Avrupa'ya açılan kapılarını kapatmaksızın Arap dünyası ve İslam dünyasına geri döndü ve buralarda bütün gücüyle yeni döneme yelken açan ülkelere yardımcı olmaya başladı' dedi.

"AK PARTİ BİRÇOK ÜLKEYE İLHAM KAYNAĞI"

Eski Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani de yaptığı konuşmaya başlarken, salona bakarken Başbakan Erdoğan'ın ne kadar önemli bir siyasetçi olduğunu gördüğünü belirterek, 'Aslında bu kongre sizin çoğulculuğa ve mutabakata verdiğiniz önemi temsil ediyor. Aynı zamanda toplumun sizin yanınızda olmaya devam edeceğinin de göstergesi... Bir kez daha Türkiye kaderini yine aynı ellere emanet ediyor. Bu eller 2012'den beri ülkeye büyüme ve refah getirdi' diye konuştu.

AK Parti'nin bugünkü başarılı rolünün bölgedeki birçok ülke için ilham kaynağı olduğunu kaydeden Gilani, insan odaklı hareket edilmesi, sürekli çoğulculuğa ve gelişmeye vurgu yapılmasının başarının en önemli unsurunu oluşturduğunu vurguladı.

Gilani, 'Aslında idealler teker teker gerçekleşiyor. Bunlar; çoğuculuk, istenen hedeflere kitlenmek... Pakistan'ın geçmişine bakarsak biz de bu idealler için mücadele etmiştik, çok engellerle karşılaştık ve çok da ödün verdik. Ancak bugün karşınızda bu engelleri aşmış devlet başkanı olarak bulunuyorum' dedi.

Gilani, konuşmasını Türkçe olarak 'teşekkürler, yaşasın Pakistan-Türkiye dostluğu. Pakistan, Türkiye'yi çok seviyor' diyerek tamamladı.

"İZZETBEGOVİÇ'İN HATIRASINA SAHİP ÇIKTINIZ"

Eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı ve Demokrat Hareket Partisi Genel Başkanı Süleyman Tihiç de konuşmasında, kurduğu partinin başkanı olarak Aliya İzzetbegoviç'in izinde gittiğini belirterek, Erdoğan'a 'Aliya'nın emanetine kendileri kadar sahip çıktığı' için minnet duygularını iletti.

Tihiç, Türkiye ile Bosna-Hersek arasındaki işbirliğinin ve dostluğun her alanda devam etmesini, ilişkilerin güçlenerek sürmesini diledi.

Eski Bosna-Hersek Devlet Başkanı Haris Sladziç de kongreye Bosna-Hersek'ten kalabalık bir delegasyonla geldiklerini ifade ederek, Ankara'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye'deki gelenek ve göreneklerin dinamik bir şekilde daha iyiye gitmek için kullanıldığını ifade eden Sladziç, 'Hızlı değişimlerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz, önceden eşi benzeri olmayan değişimler. Türkiye'de manevi değerlerin geleneklerle perçinlenip sizin pusulanız görevini görmesi, bütün bunlarla Türk toplumunun ileriye taşınması beni mutlu ediyor' dedi.

"ARAP HALKLARI İÇİN SARFEDİLEN ÇABALARI GÖRÜYORUZ"

Eski Lübnan Cumhurbaşkanı Emin Jamayel de halkların özgürlüğünü aradığı bir dönemden geçildiğini, özellikle Suriye'de yaşananların söylemlerle eylemler arasındaki farkı göstermesi açısından önemli olduğunu belirtti.

Bölge halkının uğradığı zulmün karşısında dünya toplumunun tereddütlü bir yaklaşım gösterdiğine işaret eden Jamayel, 'Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin, Arap halklarına ve bilhassa Filistin halkına verdiği destekten dolayı minnettarız. Türkiye'nin devam eden Arap devrimleri nezdindeki desteğini de minnetle karşılıyoruz. Türkiye'nin Arap halkları için sarf ettiği çabaları görüyoruz ve çok değerli buluyoruz. Barış ve istikrarı sağlama adına atılan bu adımlar çok önemli' diye konuştu.

Türkiye'nin dini ya da etnik kökenlerine bakmadan Arap halklarına destek verdiğinin altını çizen Jamayel, Türkiye'de dini değerler ve laiklik, modernlik ve gelenek, doğu ile batı arasında güzel bir uyum sağlandığını söyledi. Jamayel, Arap halklarının özgürlüklerini istediği bu dönemde pozitif bir örnek olarak Türkiye'yi örnek alabileceklerini kaydetti.

Partisinin Lübnan'da farklı etnik kökene sahip olanları biraraya getirmek için büyük çaba harcadığını anlatan Jamayel, şöyle devam etti:

'Egemenlik, demokrasi ve insan hakları için akmayan hiçbir kan damlası değerli değildir. Bireylerin ve toplulukların haklarına, demokratik taleplere saygı duymak lazım. Bütün semavi dinler ve uluslararası hukuk bu kuralları savunur. Lübnan ve Ortadoğu Hristiyanları adına Ortadoğu'daki değişim hareketine olan desteğimizi yineliyoruz. Özgürlüğün olmadığı yerde Hristiyanlar da Müslümanlar da olamaz.'