Urfa’da da Oxford olacak
“Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık” sözü tarihe karışıyor. Üniversitelere gönderilen yeni YÖK yasa taslağına göre Türkiye’de yabancı üniversite kurulabilecek, yabancı üniversiteler fakülte açabilecekler.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-30 03:22:34
ESKİ YÖK YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan zamanında başlatılan ve yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya döneminde çalışmalarına devam edilen yeni YÖK kanunu tasarısı üniversite rektörlerinin görüşüne sunuldu. 31 yıllık YÖK kanunları değişerek günümüze göre uyarlanan taslak kapsamında üniversitelerde köklü değişikliğe gidiliyor. Buna göre artık rektörleri cumhurbaşkanı, dekanları YÖK atamayacak. Diğer bir değişiklik ise üniversiteler kurumsallaşacak ve üniversiteleri vakıflar yönetecek. Ayrıca yabancı üniversitelerin Türkiye’de fakülte açabilmesinin de yolu açıldı.
YÖK üyelerini rektörler seçecek
Üniversitelere gönderilen yeni YÖK kanunu taslağında YÖK Genel Kurulu’nun üye yapısı da değişiyor. YÖK, rektörlerin görüşüne sunduğu taslakta iki model üzerinde duruluyor. Öngörülen modellerden birine göre 5 üye Cumhurbaşkanı, 5 üye Bakanlar Kurulu, 5 üye Rektörler Kurulu ve 5 üye TBMM tarafından seçilmesi düşünülürken diğer modelde ise 7 üye Cumhurbaşkanı, 7 üye Bakanlar Kurulu ve 7 üye Rektörler Kurulu tarafından seçilmesi planlanıyor.
Kapı kapı dolaşıp oy istenmeyecek
Yeni yapılan kanunda kurumsallaşan üniversitelerin rektörlerini Cumhurbaşkanı, dekanları ise YÖK atamayacak. Rektör adayları ise üyelerinden oy istemeyecek. Kurumsallaşmış olan üniversitelerin rektör ve dekanlarını yeni kurulacak olan Üniversite Konseyi üyeleri belirleyecek. Konseyi bulunan üniversitelerde kurulacak olan ‘Rektör Adaylarını Belirleme Komisyonu’nun belirleyeceği şartları taşıyan adaylardan 3 isim belirlenecek. Bu 3 isim arasından bir öğretim üyesi konsey tarafından rektör olarak atanacak. Ancak atanacak olan rektör artık üniversitenin mali işlerinden sorumlu olmayacak. Sadece öğrenci işleri, eğitim ve öğretim işlerinden sorumlu olacak. Üniversitenin mali işlerini ise konsey yürütecek.
İki dönem üst üste seçilemeyecek
Öte yandan devlet üniversitelerinde öğretim üyesi artık iki kez üst üste rektörlük yapmasının önü tamamen kapanırken fen ve mühendislik bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler ve sağlık bilimleri alanlarından iki defa üst üste rektör seçilmesi de böylece bitmiş oldu.
Üniversiteleri ‘konsey’ yönetecek
YENİ yapılanma ile üniversiteler ‘kurumsallaşmış’ ve ‘kurumsallaşmakta olan’ şeklinde iki başlık altında toplanacak. Bakanlar Kurulu, 10 yıllık üniversite faaliyeti yürüten ve 100’ün üzerinde öğretim üyesi bulunan üniversiteler büyük üniversitelere sayılarak ‘kurumsallaşmış üniversite’ sıfatına koyulacak. Bu üniversitelere kurumsallaştıktan sonra bir ‘Üniversite Konsey’i yani ‘vakıf’ kurulacak. 11 kişiden oluşacak konseyin 2 üyesini Bakanlar Kurulu, 2 üyesini YÖK, 5 üye ise fakültelerin bölüm başkanları arasından seçilecek. Bu 9 kişi üniversitelerin mezunları arasından bir üye daha seçecek. Konsey’in 11. üyesi ise “üniversitenin bulunduğu ilde en çok vergi veren ve üniversiteye en çok bağışta bulunanlar” arasından seçilecek.
Yabancı üniversitelere Türkiye vizesi
“Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık” sözü artık tarihe karışıyor. Yeni sisteme göre artık yabancı üniversitelerin Türkiye’de kurulmasına olanak tanıyan düzenleme yapıldı. Buna göre, yabancı üniversiteler de YÖK’ün teklifi ve Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Türkiye’de fakülte açabilecek. Türkiye’de fakülte açmak isteyen yabancı üniversitelerin önce dünyadaki marka ismine ve eğitim kalitesine göre izin verilecek. Böylece bir Oxford, Harvard veya Yale Üniversiteleri gibi dünyaca bilinen üniversiteler Türkiye’de bölüm açabilecek. Taslaktaki çalışmalardan birisi de dünyadaki gelişmiş ülkelerin üniversitelerinin etkinliğinde büyük rol oynayan ‘Ulusal Kalite Güvence Ajansı’ biriminin kurulması. Kurum YÖK’ten bağımsız olarak kurulacak ve görevi üniversite kurumlarında yürütülmekte olan çalışmalara rehberlik etmek olacak. Bu çerçevede Türkiye’deki üniversiteler dünyadaki üniversitelere paralel olarak gelişmelere uyumlu bir şekilde kalite sistemlerini geliştirecek. Böylece üniversiteler dünya ile yarışabilir kurumlar haline gelecek ve üniversitelerin kalitesi garanti altına alınmış olacak.
SON VİDEO HABER
Haber Ara