Her şeyin anlamını yitirmesi kör olma isteğini arttırır
Nejat Soyer’in Tutanak adıyla basılan ve Cinius Yayınları tarafından yayımlanan kitabı, edebiyatımızda alışkın olmadığımız içeriğiyle dikkat çekiyor. Tutanak, olay örgüsü, zaman-mekân faktörleri ve karakteri hakkında çözümleme yapmaya izin vermeyen, kaotik bir metin.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-30 11:20:41
Kitapta birbirinden farklı anlatıcılar, birbiriyle bağlantılı olmayan kurgularını aktarıyor okurlara. Bu dağınık metinler, okurunu rahatsız etmeye, dikkatini dağıtmaya –veya diri tutmaya- gayret ediyor. Kimi yerde okurunu metinden uzak tutmaya çalışıyor, hatta kovuyor!
Tutanak adını verdiği metni, tren garında zarf içinde bulduğunu söyleyen anlatıcının giriş yazısıyla başlıyor kitap. Anlatıcı, bulduğu zarfı açarken zarfın içindeki kâğıtları yere düşürür. Yere düşen kâğıtları toplamaya çalışırken numaralanmamış sayfaların sırasını karıştırır. Sayfalar dolusu evrakta yazar hakkında hiçbir bilgi yoktur.
Romanda alışageldiğimiz roman biçimlerine uygun olay örgüsüne rastlamıyoruz. Zaman kavramı ve belirgin karakterlerden yoksun olan metinde, anlatıcı dışındaki tek belirgin kahraman bir sivrisinektir. Metnin içinde ironik ve alaycı bölüm başlıklarıyla verilen okuma parçalarında evrenin yaratılışı, cinsiyetlerin oluşumu, ışığın keşfi gibi konuları içeren bir kozmogoniye yer alıyor. Okuma parçalarının sonunda, Anamana Yazıtları – Geleceğin Anıları notuyla yapılan açıklamada bu bölümlerin A.N. Savier tarafından günümüz dillerine aktarıldığı bilgisi veriliyor. Anamana dışındaki romandaki bir diğer mekân Karakara’dır. Anlatıcı’nın tanıttığı Karakara, yaşadığımız dünyayı sembolize etmektedir.
Romandaki kaotik bölümler Karakara’da yaşayanlarla ilgilidir. Karakara, bütün kelimelerin anlamsızlaştığı ve insanların anlamı unuttuğu halde yaşamaya devam ettikleri bir dünyadır. Romandaki anlatıcı, tüm bu anlamsızlığı ortadan kaldırabilecek kelimeyi bildiğini iddia etmektedir. Sadece bir kelime, doğru anlamı işaret edecek şekilde kullanıldığında insanlar kaybettikleri ve unuttukları anlamı geri kazanabileceklerdir. Bu kelimeyi kullanabilmek için anlatıcı yazmaya aralıksız devam etmek zorundadır. Romanın büyük çoğunluğunda devam edecek olan kaotik anlatımın bir nedeni de budur.
Hayatının büyük bölümünde reklam sektöründe metin yazarlığı yapmış olan Nejat Soyer, Tutanak adlı kitabında ortaya koyduğu kurguyla, yazı’nın imkânlarını zorluyor, yazı yoluyla neler yapılabileceğini gösteren Soyer, yazının kendi içeriği ve anlamı dışında yazarına kazandırdığı sosyal itibarı da sorgulamadan geçmiyor. Zaman ve mekân kavramlarının muğlak tutulduğu romanında, hayatın anlamına dair soruya, zamandan bağımsız cevap vermeye davet ediyor okurlarını.
SON VİDEO HABER
Haber Ara