Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Genç subaylar rahatsız' değilmiş

Emekli Albay Mesut Ülker, darbe planlarının yapıldığı dönemde gündeme sokulan 'genç subaylar rahatsız' tezini çürüten tespitler yaptı. Ülker, Hilmi Özkök'ün arkasında duran genç subayların darbeye destek vermediğini belirterek 'Orgeneraller arasındaki planların aşağıda bir karşılığı yoktu. Onlar icraya başlasaydı, 'tamamlanamamış darbe teşebbüsü' olarak kalırdı' dedi

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-26 06:03:09

'Genç subaylar rahatsız' değilmiş
Yenişafak'taki habere göre; Balyoz, Ayışığı, Sarıkız ve Yakamoz adlı darbe planlarının hazırlandığı 2003-2004 yıllarında Milli Güvenlik Akademisi'nde Şube Müdürü ve Öğretim Üyesi olarak görev yapan emekli Hava Kurmay Albay Mesut Ülker, darbecilerin o dönemdeki söylemleri ve attırdıkları manşetlerin aksine, genç subayların demokrat tutum sergilediğini söyledi. Balyoz davasında 20 yıl hapis cezası alan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in günlüklerinde yer verdiği eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'a ait 'Bütün kıtaları dolaştım, darbe isteyen yok' sözlerine atıfta bulunan Ülker, 'Genç subaylar darbe planlarına destek vermedi. Buna rağmen komutanları bir şeyler yapmaya kalksalardı, genç subaylar durmaları gereken yerde durur ve darbeye karşı çıkarlardı. Özkök Paşa da bu konuda genç subaylara çok güveniyordu' dedi.

DARBE TEŞEBBÜSÜ OLARAK KALIRDI

Ülker, orgeneraller arasında yapılan darbe planlarının alt kademelerdeki yansıması için 'Karşılığı yoktu, olamazdı da zaten' ifadelerini kullandı. Ülker, 'Onlar icraya başlasaydı, 'tamamlanamamış darbe teşebbüsü' olarak kalırdı. Esas kritik nokta burası. Bu resmi iyi okuyamayanlar, cephe atışını devam ettiriyorlar. Genç subaylar, rasyonel birikim ve donanımlarıyla, seçilmişleri devirmenin Türkiye'ye yarar değil zarar vereceğini biliyorlardı' diye konuştu.

TÜRK ORDUSUNUN DEMOKRATİK KIVAMI

Komutanların Kuzey Irak'ta yaşanan çuval olayı gibi önemli gelişmelere rasyonel, objektif ve stratejik yaklaşmaları gerektiğini ifade eden Ülker, o dönemde genç subayların nasıl bir tavır sergilediğini şöyle anlattı: 'Tıpkı Sayın Başbakanın, Suriye'nin uçağımızı düşürmesinin ardından uyguladığı strateji gibi, genç subayların da komutanlarla paralel olduğunu gördük. Zaten şu anda Türk Ordusu'nun demokratik kıvamı genç subayların niteliklerinden kaynaklanıyor. O dönemin albay ve altı genç subayları, bugünün korgeneralleri, tümgeneralleridir. Silahlı kuvvetlerin sosyokültürel kodlarını çözemeyenler hep yanlış yapıyorlar, yanlış yapacaklar.'

SİVİL ÜNİFORMALILAR KÖRÜKLEDİ

'Akademideki komutanlarda siyasete ve demokrasiye karşı bir duruş asla yoktu' diyen Ülker, 'Olsaydı zaten darbe planları gerçekleşirdi. Aynı Adnan Menderes'in başbakanlığı döneminde olduğu gibi işin başında Özkök Paşa'yı enterne etme gayretleri yoğunlaşırdı. Yok değildi, vardı; ama darbe günlüklerinde de anlatılıyor. Özkök Paşa için, 'Neden hala AK Parti'ye rağmen orada oturuyor' düşüncesini bana göre içerinden ziyade dışarıdaki sivil üniformalılar bu konuyu ajite ederek bu sürece körükle gidiyorlardı' dedi.

Reformlar heyecanla karşılanıyordu

Ülker, Milli Güvenlik Akademisi'ndeki silah arkadaşları için 'Başbakan ve Bakanlar Kurulu'nun reformcu ve yenilikçi söylemleri herkesi heyecanlandırıyordu' ifadelerini kullandı. 'Özellikle ordunun lokomotifi kurmay subaylar, dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki dış tecrübelerin Türkiye'ye yansımasını istiyorlardı' diyen Ülker, şöyle konuştu: 'Bu yansımanın da orduyla değil, siyasetle, iktidarla, sivil iradeyle olacağını bildiklerinden, sivil iradenin reformcu yaklaşımları onları da çok heyecanlandırıyordu. Kategorik bir AK Parti karşıtlığı yoktu.'

Çuval olayında ABD'nin hedefi emir komuta

Ülker, Ergin Saygun'un 'Balyoz' adlı kitabında yer verdiği 'Genç Subaylar tedirgin' haberleri ABD'de kurgulandı' açıklamasından hareketle 2004'te Kuzey Irak'ta Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesinde de aynı ülkenin parmağına işaret etti. Ülker, 'Bu sefer Hilmi Özkök'ün AK Parti'ye değil ama millet iradesine olan bağlılığı vardı. Şimdiye kadar bu model hiç görülmediği için şok etkisi yaptı. Amerikalılar bu yüzden Türkiye'nin aksını bozmaya çalıştılar' dedi.



Çığır açan paşa oldu

Ülker, demokrasilerde belirleyici olanın millet iradesi olduğunu ancak bunun da hukuki süreçlerle taçlandırılması gerektiğini sözlerine ekledi. Darbelere gerekçe olarak gösterilen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesinin hala değiştirilmediğini ifade eden Ülker, 'Sivil-asker ilişkilerinde gerekli hukuki düzenlemeler hala yapılmadı. Anayasa çalışmaları başta olmak üzere öncelikli konular var. Allah'tan Necdet Özel Paşa gibi çok büyük bir şansımız var. Konjonktür olarak baktığımızda Özkök Paşanın o gün içinde bulunduğu şartlarla Özel Paşa'nın göğüslediği şartlar aynı değil. Bu tecrübe Özkök Paşa ile yaşandı. İpi ilk Özkök Paşa göğüsledi, o çığır açtı. Özel Paşa da çok özel ve güzel bir yerde duruyor' diye konuştu.

Haber Ara