Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) çağrıda bulunarak, "Bence siyasi partiler bir araya gelip bir yol haritası çıkarabilirler. BDP, AKP ve eğer CHP'de müzakereyi destekliyorsa üç parti bir araya gelip yeniden müzakerelerin sağlıklı bir şekilde başlayıp kalıcı barışa ulaşılması için neler yapılabilir, bunu tartışmaya açabiliriz" dedi. Demirtaş, kamuoyunun bilgisi dahilinde yapılacak görüşmelerin şiddetin durmasına katkı sağlayacağını söyledi.
Diyarbakır'da gündemdeki konularla ilgili olarak konuşan Demirtaş, PKK'nin artan saldırılarını ve çatışmaları değerlendirirken, hükümetin 10 yıllık iktidar sürecinde ilk defa "savaş gerçeği ile karşılaştığını" belirtti. Demirtaş şöyle dedi: "Bugüne kadar zaman zaman artan çatışma ve yükselen tansiyon olsa da 10 yıl içerisinde resmi olarak çatışmalar başlamamıştı. İlk kez resmi olarak birkaç aydır PKK ve devlet arasında çatışmalar başladı. Bu yüzden AKP ilk defa savaş gerçeği ile karşılaşıyor. 10 yıldır ilk defa bu acı ile yüzleşiyor. Dolayısıyla ne yapacağını da bilmiyor. Bunun çözümünü de üretemeyen bir hükümet karşımıza çıktı. Aslında bütün bunları önceden tahmin edebilmesi gerekirdi. Savaş, ölüm, kan ve gözyaşı üretir. Kendine bu kadar güvenen bir hükümet ve 'Biz savaşarak bitiririz' diyen bir hükümet sonuçta ölmeden, öldürmeden, kan dökmeden, dökülmeden savaşın olmayacağını bilmeliydi."
"Bu saatten sonra gizli kapaklı görüşmeler sonuç vermez"
Savaşın en yoğun olduğu dönemde konuşma ve barış ihtiyacı olduğunu söyleyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O yüzden, 'Bir yandan kan akarken nasıl müzakere ve görüş olur?' denmemelidir. Tam da bunun için müzakere yapılmalıdır. Barış dönemlerinde zaten müzakereye ihtiyaç olmaz. Savaş ve çatışma döneminde müzakere acil bir ihtiyaçtır. Geçmişte yapılan müzakerelerden ortaya çıkan bir deneyim var. Başarısız deneyim var. Bu deneyimden yola çıkarak, bu defa hata yapılmadan gerçek barışa, kalıcı barışa nasıl ulaşabiliriz diye bence siyasi partiler bir araya gelip bir yol haritası çıkarabilirler. BDP, AKP ve eğer CHP'de müzakereyi destekliyorsa üç parti bir araya gelip yeniden müzakerelerin sağlıklı bir şekilde başlayıp kalıcı barışa ulaşması için neler yapılabilir, bunu tartışmaya açabiliriz. Biz BDP olarak buna hazırız. Nerede tıkandı, nerede yanlışlar yapıldı... Kamuoyunun bilgisi dahilinde bu tür görüşmeler yapılabilir, yapılmalıdır. Bu saatten sonra gizli kapaklı görüşmelerin sonuç vereceğine inanmıyorum. Ben, AKP, CHP ve BDP siyasi heyetlerinin bir araya gelerek yeniden müzakereler nasıl başlayabilir, hangi koşullar ve şartlar sağlanırsa başarılı olabilir, kamuoyunun desteği, medyanın desteği nasıl alınabilir, bunların hepsini tartışabiliriz. Eğer bunlar yapılırsa yeniden müzakere koşullarına dönülebileceğini düşünüyorum. Bunun, şiddetin durmasına kesin katkı sunacağını düşünüyorum. Bunu yapmadan bilemeyiz. Denememiz lazımdır. CHP destek vermiyorsa AKP ve BDP heyetleri bir araya gelebilir. AKP destek vermiyorsa BDP CHP heyetleri bir araya gelebilir. Ben bunu bir şart olarak koşmuyorum. Kim destek olacaksa o masa siyasi partilere açık olmalıdır."
"Bilgimiz ve tahminimiz dahilinde bir görüşme yok"
Devlet ile PKK'nın görüştüğüne dair açıklamaların hatırlatılması üzerine Demirtaş, "Somut hiçbir bilgim yok. Tahminlerim ve gözlemlerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki en ufak bir görüşme olduğuna dair izlenimimiz yok. Hükümet neden bunları muğlak bir şekilde ifade ediyor, kendilerinin açıklaması lazım. Varsa da yoksa da net söylemelerini bekliyoruz. Kamuoyuna görüşmeler sürüyor havası yaratarak, öbür taraftan hiç görüşme yapmayarak süreci gerilimle götürmek doğru bir politika olmaz. Bilgimiz ve tahminimiz dahilinde bir görüşme yok" dedi.
Son dönemde bir başsavcı ve polislere yönelik saldırılar konusunda ise Demirtaş şunları söyledi: "Partimiz her türlü öldürme eylemine karşıdır. Çağrılarımızı herkese yapıyoruz. Sivil, asker kayıpları oluyor. Bunlar çok tehlikeli şeylerdir. Çatışmanın vardığı derinliği gösteren vahim olaylardır. Buradan yola çıkarak artık gerçekten hamaset yerine somut pratik çözüm önerilerini konuşmak lazımdır. Bu ölümlerin durdurulması konusunda ciddi bir rol oynama çabası sarf etme konusunda gayretimiz vardır. Biz BDP olarak Kürt sorununu tek başına hükümet ile bir iki günde çözeriz demiyoruz. Ama çözüm yoluna giren adımları hep birlikte atabiliriz. Ve akan kanı ve çatışmaları birlikte durdurabiliriz."