17 Balyoz sanığının avukatlığını yapan Kayacan, bir gazeteye verdiği demeçte 'Evet iddia ediyorum, 12 Eylül dâhil benim bu dönemlerde altında imzam bulanan kararlar, Balyoz'dan çok daha adildi' demişti. Mustafa Pehlivanoğlu ve Necdet Adalı gibi gençlerin 'denge' olsun diye bir sağdan bir soldan asılmasında sıkıyönetim hakimi olarak rol oynayan Kayacan'ın 'Türkiye'de hukuk bitti' sözleri şaşkınlıkla karşılandı.
KARŞILAŞTIRMA MANTIKSIZ
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Üyesi Selçuk Özdağ, 12 Eylül ile Balyoz davasının karşılaştırılmasını son derece mantıksız bularak, 'Ben 12 Eylül'de yargılandım. 12 Eylül'de 38 gün işkence gördüm. Benim arkadaşlarım sağda solda 30 günden başlayarak 100 güne kadar işkence gördüler. Yanımda insanlar işkenceden öldürüldü. Yanımdaki insanlar sakat kaldı. Yanımda insanlara tecavüz edildi' dedi.
İŞKENCE İFADELERİ NE KADAR ADİL?
Kayacan'ın açıklamalarına tepki gösteren Özdağ, işkence altında alınan kararların ne kadar adil olduğunu sorarak 'Şimdi Kayacan'a soruyorum. Bu işkencelerle alınan ifadelerle hakimler karar verince bu adil mi? Şimdi bu insanlara işkence mi yapılmış, bu insanlara delilsiz ceza mı verilmiş. Kalkıp da bu insanları taciz mi etmişler' diye konuştu. Balyoz davasında yaşananlara atıfta bulunan Özdağ, 12 Eylül yargılamaları ile Balyoz'un kıyaslanmasının akıl alır gibi olmadığını belirterek şöylhe devam etti: 'Avukatları mahkemelere girmediler. Zaman zaman meydan okudular. Türkiye'ye Cumhuriyetine meydan okudular. O dönemde tek bir kişi mahkemede sesini çıkartamıyordu.'
İDEOLOJİK YAKLAŞIYOR
Kayacan'ın duruma ideolojik yaklaştığını ifade eden Özdağ, 'Kusura bakamasın at gözlüğü ile bakıyor. Kayacan önüne gelen belgelerle bilgilerle karar verdiği için işkence kararı olduğunu bile bile o kararları verdi. Şimdi bunlara işkence yapılmadı. Türkiye demokratik bir devlet. Darbe yok. Darbe hukuku yok. Asker kimliği ile 12 Eylül'ü yapan askerleri savunmayı bıraksın. Şimdiki hukuk mahkemeleri ile kıyaslayamaz o dönemin mahkemelerini.'
12 Eylül'de savunma hakkı bile yoktu
12 Eylül'de mağdur avukatlığı yapan Anayasa Hukuku Profesörü Hasan Tahsin Fendoğlu, 'Bizlere 12 Eylül'de savunma hakkı bile verilmedi. Şimdiki gibi mahkemelerde bir heyet yoktu. Kararları bir tek hakim veriyordu. 1 yılı aşan mahkumiyet kararlarında temyize gidilemiyordu. Şimdi ise sınırlama yok. Askeri mahkemeler ve askeri hakimler vardı. Müvekkilimizi savunma imkanı verilmediği için cübbelerimizi çıkartıp, 'Ben müvekkilimi burada savunamıyorsam bunu da giymem' diye ancak protesto edebiliyorduk. Bir de askeri darbenin gölgesi vardı ki bu yargılamaları etkilemek için zaten yeterliydi. Şimdiyle kıyaslamak doğru ve mantıklı değil' dedi.
(yeni şafak)
