Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Kasımpaşa'da dayak yer

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşma üslubunu eleştirerek 'Başbakan kullanmış olduğu dili Kasımpaşa'da kullansa dayak yer' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-22 18:16:45

Başbakan Kasımpaşa'da dayak yer
Bahçeşehir Üniversitesi'nin Bursa'da düzenlediği Siyaset Okulu'na konuşmacı olarak katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin , partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan 'ın kendisini eleştirenlere ağır bir dil kullandığını belirten Tekin, "Sayın Başbakanı eleştirdiğiniz de alacağınız cevap şu:

'Şerefsizler'! Sayın başbakanın yanındaki arkadaşları, dostları, danışmanları, sayın Başbakanı uyarın. Sayın Başbakan kullanmış olduğu dili Kasımpaşa'da kullanırsa dayak yer. Siz, siyasi parti liderleri kendi düşüncelerini ifade ettiği için böyle hakaret edebilir misiniz? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Oslo görüşmesi ile ilgili iddalar ortada dolaşıyordu. bunu da doğal olarak siyasi parti liderleri elbette ki iktidara soracak. Kayseri'de konuşması var sayın Başbakanın. 'O CHP lideri var ya o CHP lideri. O MHP lideri var ya, O MHP lideri, şimdi bu iddiaları çıkarmışlar. Bu iddaları çıkaranlar şerefsizdir. Bu iddaları ispatlamayan da şerefsizdir' diyor. Konu kamuoyuna yansıyınca kıvarmaya başladılar.

'Efendim devlet görüştü. Biz görüşmedik. Sonra 7 Şubat operasyonu olacak diye sayın başbakan çıktı, 'Arkadaşları ben görevlendirdim' dedi. Ana muhalefet lideri olarak sayın genel başkanımız, Afyon'da bir olay yaşanmış ve bununla ilgili 'ne oluyor?' diye soruyor. Sayın Başbakanın bu soruya da verdiği cevap yine ağır bir cevap. Ben sayın Başbakanı anlıyorum. İnsanlar çaresiz kaldıkarında küfüre başvurur. Siz çaresiz kalmış olabilirsiniz ama Türkiye çaresiz değil, sayın Başbakan" dedi.

Türkiye 'de hem dış hem de iç polikitayla ilgili sıkıntılı bir dönemin içine girildiğini ifade eden Tekin, nereye gittiğini, nereye varacağını bilemeyen bir iktidarla karşı karşıya kalındığını söyledi. Tekin, "İktidar yetkilileri, yarın ile ilgili, 6 ay sonra ile ilgili herhangi bir şey söylecek durumda değiller. Örneğin bir dönem 'Esad kardeşim' dediğiniz kardeş Esad'la, hangi sebeple savaşabilecek noktaya geldik? Irak Devlet Başkanı biliyorsunuz, Başbakanı tehdit etti. İran 'ın bir komutanı, Türkiye 'yi tehdit eder noktaya geldi. Bütün bu ülkelerle, bu sorunu yaşayan bir ülke, iç terörünü bitirebiliyor mu? Size bu yol haritasını kim verdi? Kime taşeronluk yaptınız da bütün çevrenizdeki ülkelerle düşman olur vaziyete geldik" diye konuştu.

" TÜRKİYE 'NİN BELEDİYELERİ VE İL ÖZEL İDARELERİ İKİ ERDOĞAN'A TESLİM EDİLDİ"

İl Özel İdareler konusu ile ilgili de değerlendirmede bulunan Tekin, Başbakan Erdoğan imzasıyla yayımlanan son genelgeyle sadece İl Özel İdarelerin değil, belediyelerinde Başbakan'a bağlandığını söyledi. Tekin, "Yeni çıkan Kentsel Dönüşüm Yasası ile birlikte artık Türkiye 'nin belediye başkanımız sayın Tayyip Erdoğan , belediyenin genel sekreteri de sayın Erdoğan Bayraktar. Yani Türkiye 'nin belediyeleri ve İl Özel İdareleri iki Erdoğan'a teslim edidi. 'Yerelleşelim, Ankara 'nın o köhnemiş bürokratik anlaşıyını, yerele yayalım' diyen Erdoğan'ın, yayımlamış olduğu son bir genelge var. Bu genelge bir ülkede nasıl tekelleşilir, diktatörleşilir, bunun en somut örneğidir. 'Tek padişah benim' diyor. Aynı Başbakan 1996 yılında İstanbul 'da büyükşehir belediye başkanı olduğu dönemde ifadesi aynen şu:
'Ankara , elini İstanbul 'dan çek' Şimdi ben söylüyorum. Tayyip Erdoğan belediyelerin üstünden elini çek" dedi.

" ANADOLU AJANSI VE TRT 'Yİ KENDİ EMİRLERİNE TAHSİS ETTİLER"

Kamuoyunda CHP 'nin Ankara 'nın ötesine gidemiyormuş gibi bir algının yaratıldığını vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin , "74 milyon yurttaşımızın vergileriyle ayakta kalan iki kurum var. Biri Anadolu Ajansı, diğeri TRT . O kurumların başında olan ve aynı zamanda Bursa'nın milletvekilini Bursa'dan uyarmak istiyorum. Sizin adeletiniz bu mu? 74 milyon yurttaşın vergisini alacaksınız, bu kurumları kendi emrinize tahsis edeceksiniz? Bunu kabul etmek mümkün değildir. Gazetecilik ve televizyonculuk aynı zamanda bir kamu görevidir. Vicdanı yansıtır, gördüğünü yansıtır. Siyasi partilere yalakalık yapmaz. İktadarlara yalakalık yapmaz. Ama ne yazık ki bu hale geldi. Bu hiç kimsenin haddi değildir. Bu konuda son kez uyarıyorum" diye konuştu. (Ajanslar)

Haber Ara