Balyoz'da karar açıklanıyor
21 ay sonra karar aşamasına geldi. Mahkeme, nihai kararı bugün açıklıyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-21 13:47:33
Balyoz darbe planı davasında mahkeme, nihai kararı bugün açıklıyor. Camileri bombalayıp, Türk jetlerini düşürerek hükümeti zorda bırakmayı ve ardından darbeyle yönetime el koymayı hedefleyen Balyoz darbe planı davası, 21 ay sonra karar aşamasına geldi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 250'si tutuklu 365 sanıklı davanın 107. duruşmasında sanıklar son sözlerini söyledi. Son söz için konuşan emekli Orgeneral Çetin Doğan, daha önceki savunmalarının kısa bir özetini yaptı. Doğan, kurgu bir dava ile yargılandıklarını ileri sürdü. "Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun." diyerek sözlerini bitirdi. Emekli Oramiral Özden Örnek de, "Söyleyeceğimi söyledim, başka bir şey yok." dedi. Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'nın son sözü "Atılı suçlamayı reddediyorum." olurken, emekli Orgeneral Ergin Saygun ise "Bu dava meçhulle maluldür." ifadelerini kullandı. Orgeneral Bilgin Balanlı da mahkeme heyetine yönelik "Şu ana kadar yaşananlar, bu mahkemeden adil bir karar çıkamayacağını gösteriyor." iddiasında bulundu. Sanıkların son sözlerinin tamamlanmasından sonra mahkeme, değerlendirme toplantısı yaptı. Görüşmenin ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, "7 saat kadar üzerinde çalışmamıza rağmen hükmü tamamlayamadık, tam bir neticeye ulaşamadık. Malum sanık sayısı fazla. Hükmü açıklamak için duruşmayı yarın (bugün) saat 14.00'e bırakıyoruz." dedi.
Balyoz darbe planı, ilk olarak 20 Ocak 2010'da Taraf gazetesinde yer alan haberle ortaya çıktı. Darbe planında, camileri bombalayıp, Türk jetlerini düşürerek hükümeti zorda bırakmak ve ardından darbeyle yönetime el koymak öngörülüyordu. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, Balyoz darbe planı ile ilgili 22 Ocak 2010'da soruşturma başlattı. Bir ay sonra ilk operasyon yapıldı. Eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu sanıklar tutuklandı. 195 sanık hakkında 965 sayfalık ilk iddianame 19 Temmuz 2010'da kabul edildi. 28 sanıklı 2. Balyoz iddianamesi 20 Haziran 2011'de tamamlandı. 64'ü tutuklu 143 şüpheli hakkında hazırlanan 3. iddianame de 23 Kazım 2011'de kabul edildi. Üç iddianame tek bir dava halinde görülmeye başlandı. Toplam 365 sanıklı davada Mart 2012'de esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, bütün sanıkların "darbe teşebbüsü" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Dava kapsamında bugüne kadar toplam 107 duruşma yapıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görülen Balyoz davasının dünkü duruşmasına 250 tutuklu sanık ilk kez tam kadro katıldı. 20'ye yakın da tutuksuz sanık geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve MHP milletvekili Bülent Belen, MHP milletvekili Ruhsar Demirel, Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ile Basın Konseyi üyesi Turgut Kazan da duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Duruşmanın başlamasıyla birlikte üye hakim Ali Efendi Peksak, sabah namazı sırasında bıçaklanarak öldürülen ve İsmailağa cemaatinin önde gelen isimlerinden Bayram Ali Öztürk'ün oğlu Mahmut Öztürk'ün müdahillik talepli dilekçesini okudu. Babasını öldüren kişi ile Balyoz davasının sanıkları arasında bir ilişki olup olmadığının araştırılmasını isteyen Öztürk'ün müdahillik talebi kabul edilmedi.
Mahkeme, daha sonra 3 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıkların esas hakkındaki savunmasını tamamlattırdıktan sonra son sözlerin alınmasına geçti. Mahkeme başkanı, ilk olarak Balyoz davasında bir numaralı sanık olarak yer alan Çetin Doğan'a söz verdi. "Davanın sona erdirildiği bu aşamada, bari şimdiye kadar verdiğiniz gerekçeden yoksun klişe kararlarınızdan farklı olarak, her bir sanık için vereceğiniz hükümde somut gerekçeler ortaya koyun." diyen Doğan, davada "sanık" değil, "tanık" olarak konuştuğunu ileri sürdü. Balyoz darbe planının hazırlandığı belirtilen 2002-2003 yıllarında icraya yönelik herhangi bir eylem belirlenip belirlenmediğini soran Doğan, "Balyoz güvenlik harekât planının hayata geçirilmesi için gereken kaos ve kargaşa ortamını hazırlamak amacıyla hangi icra hareketleri yapılmıştır? Camiler bombalanmış mıdır? Türkiye ile Yunanistan arasında gerginlik yaratmak için Ege Denizi'nde ne gibi faaliyetlerde bulunulmuştur? Kendi uçağımız düşürülmüş müdür?" sorularını yöneltti. İddianamedeki suçlamalara ilişkin yeterli delil olmadığını iddia ederek, davanın inandırıcılığını yitirdiğini savundu. Sözlerini "Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun." diyerek bitirdi.
MHP milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek de söylenecek başka sözlerinin olmadığını kaydetti. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ise hakkında iddia edilen suçlamayı reddetti. Emekli Org. Ergin Saygun da hüküm zamanı geldiğini belirterek başladığı konuşmasını, "Bu dava birçok meçhul ile maluldür. Hüküm aşamasına gelinmiştir. Davanın sonucunu etkileyecek birçok tanık dinlenmemiştir. Kuvvet şu anda sizdedir ancak hak bizimledir." diye konuştu. Sanık Süha Tanyeri de Başbakan Tayyip Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın da aralarında bulunduğu tanıkların dinlenmeden verilecek kararın hiçbir yasallığı olmadığını öne sürdü.
Orgeneral Bilgin Balanlı da son savunmasında mahkemeye ithamlarda bulundu: "Anayasa, TCK ve İnsan Hakları Mahkemesi'nin pek çok maddesi ihlal edilmiş, adil ve hukuka uygun bir yargılama yapılmamıştır. Bugün burada bir karar verilecekse bu karar siyasidir. Hüküm ise TSK ile siyasi bir hesaplaşmanın ürünüdür. Biz de onun mağdurlarıyız. Şu ana kadar yaşananlar, bu mahkemeden adil bir karar çıkamayacağını gösteriyor. Vatan sağ olsun."
Sanıkların son sözlerini bitirmesinin ardından mahkeme başkanı Ömer Diken, esas hakkındaki kararı vermek için duruşmaya ara verdi. Mahkeme heyetinin yaklaşık 7,5 saat süren toplantısından sonra salona gelen Diken, sanık sayısının fazla olmasını gerekçe göstererek hükmü tamamlayamadıklarını belirtti. Esasa ilişkin kararın bugün saat 14.00'te açıklanacağını duyurdu. Bu açıklama üzerine solanda bulunan sanıklar ile izleyiciler alkış tuttu.
Özkök'ün açıklamaları davanın seyrini değiştirdi
Ergenekon davasında tanık sıfatıyla 2-3 Ağustos 2012 tarihinde ifade veren eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Balyoz davasının seyrini değiştirecek açıklamalarda bulunmuştu. Bir avukatın sorusuna karşılık davaya konu seminerin yapılış amacını aştığını söyleyen Özkök, "Silahlı kuvvetlerde çeşitli durumlara ilişkin Milli Güvenlik Kurulu'nda kararlaştırılan ve hükümet tarafından onaylanan Milli Strateji belgesinde, harp oyunları, plan seminerleri ve plan tatbikatları vardır. Ben yoğunluğumdan katılamadım. Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yapılmasını emrettim. Bu seminer icra edilmiş fakat en tehlikeli senaryo amacını biraz aşkın şekilde oynanmış. Siyasi kişiler ve siyasi olaylar gerçekmiş gibi oynanmış. Ben de Kara Kuvvetleri komutanına incelettim." ifadelerini kullanmıştı.
Jandarma sayısı iki katına çıkarıldı
Balyoz davasında sanıkların son sözlerini dile getirdiği duruşmada alınan güvenlik önlemleri dikkat çekti. Salon içindeki jandarma görevlilerinin sayısı iki katına çıkarılırken, bina dışında da 5 otobüs "robokop" hazır bekletildi. Seyirciler ile tutuklu sanıkların arasındaki bölümde eski duruşmalarda 4 jandarma görevlisi bulunurken dünkü celsede bu sayı 14'e yükseltildi. Mahkeme heyetinin önünde bulunan jandarma sayısı da iki katıydı. Duruşma başlangıcında tutuklu sanıkların bulunduğu bölümün arkasındaki son 4 sıra boşaltıldı. Buradaki sandalyelere oturulmasına izin verilmedi. Bir süre sonra sanıklardan sıkıştıkları yönünde gelen itiraz üzerine bu bölümdeki bariyer kaldırıldı.
Davanın kronolojisi
20 Ocak 2010: Taraf Gazetesi'nin 'Fatih Camii bombalanacaktı' başlığıyla verilen haberde, AK Parti'yi devirmek için 2003'te hazırlanan 'Balyoz Güvenlik Harekât Planı' bütün ayrıntılarıyla deşifre ediliyordu.
21 Ocak 2010: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iki savcı görevlendirerek, iddialarla ilgili inceleme başlattı.
22 Şubat 2010: Özel yetkili İstanbul cumhuriyet savcıları, aralarında Çetin Doğan, Süha Tanyeri, Ergin Saygun ve Özden Örnek'in de bulunduğu 40'a yakın emekli general ve muvazzaf subayı gözaltına aldı.
24 Şubat 2010: İlk tutuklamalar yaşandı. Mahkemeye sevk edilen 7 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz de yer aldı.
26 Şubat 2010: Çetin Doğan ile emekli Korgeneral Engin Alan, soruşturmayı yürüten özel yetkili savcı Bilal Bayraktar'a 7 saat ifade verdikten sonra sevk edildikleri nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Doğan, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya teşebbüs'le suçlandı.
19 Temmuz 2010: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi hazırlanan iddianameyi kabul ederek tamamı asker 196 kişi hakkında dava açtı.
6 Aralık 2010: Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yapılan aramalarda 9 çuval belge ve dijital belge ele geçirildi.
16 Aralık 2010: Balyoz davası sanıkları ilk defa hakim karşısına çıktı. Beşiktaş adliyesinin fiziki şartlarının yetersizliği nedeniyle duruşma Silivri'de yapıldı.
2 Haziran 2011: Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş'ın da aralarında bulunduğu 4 muvazzaf asker, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan tutuklandı.
16 Haziran 2011: Soruşturmayı yürüten Savcı Hüseyin Ayar, 2. Balyoz iddianamesini tamamlayarak birleştirme talepli olarak 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
28 Haziran 2011: Orgeneral Bilgin Balanlı ve Tümgeneral İsmail Taş'ın da aralarında bulunduğu 15'i tutuklu 28 şüpheliye ilişkin hazırlanan 2. Balyoz iddianamesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Balanlı'nın 'darbeye eksik teşebbüs'ten 20 yıla kadar hapsi istendi.
15 Ağustos 2011: İkinci Balyoz planı davasının görülmesine başlandı.
19 Eylül 2011: İkinci Amirallere Suikast Girişimi davası kapsamında tutuklu bulunan Kurmay Albay Ümit Metin, Balyoz Planı soruşturması kapsamında da tutuklandı.
3 Ekim 2011: 2. Balyoz davası kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Tümgeneral Beyazıt Karataş mahkemeye teslim oldu. İkinci Balyoz Planı davası aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle Balyoz Planı davasıyla birleştirildi.
23 Kasım 2011: 3. Balyoz iddianamesi kabul edildi. 64'ü tutuklu 143 sanık hakkındaki 264 sayfalık iddianamede sanıklar hakkında 15 ile 20 yıl arasında hapis cezası istendi.
29 Aralık 2011: Mahkeme, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması, sanıkların hukuki durumlarının birbirlerini etkilemeleri nedeniyle davanın, kendi mahkemelerinde görülen "Balyoz Planı" ana davasıyla birleştirilmesini kararlaştırdı. Buna göre, "Balyoz Planı" davasındaki sanık sayısı, 249'u tutuklu 365'e çıktı.
2 Mart 2012: Balyoz davası kapsamında tanık olarak dinlenmek üzere çağrılan eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu ifade için Silivri'deki mahkemeye gitti.
14 Mart 2012: Balyoz'da hakkında yakalama kararı bulunan emekli Orgeneral Ergin Saygun, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Mahkeme, Saygun'un tutuklanmasına karar verdi.
29 Mart 2012: Balyoz davasında savcı, 920 sayfalık mütalaasını mahkemeye sundu.
6 Nisan 2012: Mahkeme, Balyoz duruşmasında açıklamalarda bulunan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 11 avukat hakkında 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek' suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
20 Nisan 2012: Mahkeme duruşmalara katılmayan sanık avukatları hakkında İstanbul Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
3 Ağustos 2012: Ergenekon davası kapsamında tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, "Balyoz seminerinde amacı aşmışlardı, uyardım." dedi.
16 Ağustos 2012: Sanıklar son savunmalarına başladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara